Müzik dinlerken AirPod’unuzun ses düzeyini kontrol etmek için parmaklarınızı yüzeyinde kaydırmanız yeterli olsa, bu size kolaylık sağlar mıydı? Kaliforniya merkezli yeni bir girişim olan UltraSense, tarafından tasarlanan “TouchPoint” isimli sensör, bir tükenmez kalem ucu büyüklüğünde.
Dokunmatik Panel
3B ultrasonik sensör, ses dalgalarının belirli bir yüzeyde nasıl hareket ettiğini belirleyip, yüzey şeklini ortaya çıkarıyor. Yüzeye temas edildiğinde, parmak hareketlerini ve dokunuşlar arasındaki farkları ayırt edebiliyor. Örneğin, telefonunuzun arka yüzeyine dokunurken, parmağınızı kaydırarak ekran büyütme-küçültme yapabildiğinizi düşünün, bu örnek iki el kullanmayı gerektiren işlemleri tek el gerektirecek şekilde yeniden şekillendirilebilir. Bu gelişmenin teknoloji alanında önemi, mekanik butonlar ve açma kapatma tuşlarının yerini alabilecek bir alternatifle akıllı cihazların boyutlarının önemli ölçüde küçülebilecek olması.
Bu alanda tek örnek elbette UltraSense değil, 2017 yılında Google tarafından satın alınan Redux isimli şirket, titreşimleri kullanarak cihazların yüzeyini hoparlöre çeviren, dokunsal geri bildirim ile yüzeylerin köşe, kenar gibi çıkıntılı noktalarını tespit eden bir teknoloji geliştirdi.
Chicago’da Tanvas Haptics isimli şirket, elektronik kitap okuma aracı Kindle üzerinde sayfa çevirme ve dokunmatik ekrandaki tuşların kenarlarına dokunma hissi yaratmak için elektrostatikten yararlandı. Ultrasonik dalgaları sayesinde dokunsal geribildirim olarak ekrandaki sürtünmeyi değiştirebildi.
Mekanikten dijitale dönüşümün zirvede olduğu bu yıllarda, şimdiye kadar teknolojiyle pek de uyumlu olmayan ahşap, cam, plastik ve seramik gibi yüzeylerde de etkili olan TouchPoint, özellikle endüstriyel tasarım alanında yeni bir dönem başlatabilir. Eldiven gibi koruyucu katmanlar üzerinden de işlevini sürdürebiliyor olması ise, üretim, sağlık, kimya gibi birçok alanda da kullanımı yaygınlaştıracaktır.
Kaynak: Popular Mechanics