Otomotiv sektöründe olduğu gibi bisiklet kültüründe de yeni başrolü oynayan elektrik teknolojisi, Kickstarter ve Indiegogo gibi kitlesel fonlama platformlarının da katkısı sayesinde bizi oldukça şık ve kompakt bisiklet alternatifleriyle tanıştırıyor. Hava ve ses kirliliği ile mücadele eden dünyamızın kurtarıcısı olarak elektrikli araçları görmemiz pek de şaşılası değil ve [tooltip tip=”Aslında teknik olarak arabaya daha çok yakıştığını düşünüyorum ancak bir asırlık, emek verilmiş bir kültür olduğu için bisikletin bu ünvanı hak ettiğini de savunmak istiyorum.”]şüphesiz ki elektriğin en çok yakıştığı araç bisiklet. [/tooltip]
Hem geleneksel bisiklet severlere hem de bisiklet kullanacak gücü kendisinde bulamayanlar için çözüm üreten elektrikli bisikletler, ihtiyacımız olan kültürün gelişmesinde ciddi rol oynayacak.
Bisikletin ana vatanı diyebileceğimiz Kopenhag’da yaşayan abla-kardeş, geliştirdikleri Mate isimli bisikletin seri üretimi için istedikleri fon desteğini çoktan aldı bile. Amerika için eylül, Avrupa için ekim ayında teslimat sözü veren kardeşler, tanıtım videosunun sonunda otonom teknolojilerine de göz kırparak, gelecek adına umut vermişler.
Tek şarjla 80 kilometre gidebilen ve yaklaşık 30 kilometre hıza çıkabilen (modele gore değişiyor) Mate’in batarya dahil ağırlığı yaklaşık 22 kg iken bataryasız bu rakam yaklaşık 20 kg. (Yine modelden modele gore değişiklik gösteren bir rakam.)
Özel tutamacı ile elde taşımayı kolaylaştırma ve harici sarj cihazı ile telefonunuzu şarj edebilme gibi küçük ve tatlı detaylarla süslenmiş olan Mate bisikletin en ucuz modeli Indiegogo kampanyasına özel olarak 699 dolar + kargo fiyatıyla (Normal fiyatı kargo dahil 1999$) erişilebilir durumda.
Bisiklet kültürünün bir ülke için ne kadar önem arz ettiğini anlatmak için sürekli çabalıyoruz. Yavaş yavaş büyüyen bisiklet kültürümüz hala Kopenhag-Amsterdam gibi şehirlerin yanında bir pale blue dot etkisi bile yapabilecek durumda değil. Bunun sebebini ülkemizin engebeli arazisine bağlayabiliriz ancak bu noktada da bisikletlerin elektrikli olması bu talihsizliğimizi büyük ölçüde kaldırıyor diyebiliriz. Bu noktada da kur farkı yüzünden yerli üretime muhtaç kalıyoruz gibi. Umarım yerli üretim konusunda ihtiyacımız olan seviyelere çıkabiliriz.