Sanal gerçeklik ve arttırılmış gerçeklik teknolojileri ilgi çeken uygulamalarıyla son zamanlarda hayatımızda daha çok yer etmeye başladı. Birçok VR/AR şirketi sunduğu donanımlarla bu teknolojiyi evlerde, herkesin kullanabileceği “mainstream” bir araç haline getirmeye çalışıyor. Geçtiğimiz yıl Pokemon Go’nun beklenmeyen başarısı, arttırılmış gerçeklik teknolojisinin telefonlarda kullanıma ne kadar hazır olduğunu bize göstermiş oldu.  Microsoft’un geliştirmekte olduğu HoloLens gözlüğü ise gerçek ve sanal dünyayı bir araya getirerek bu iki teknolojinin yakın zamanda hayatımıza sorunsuz entegrasyonu konusunda önemli bir adım olacak gibi.

Sanal gerçeklik şu an için oyun, sinema ya da eğlence içerikleri etrafında şekillense de Facebook CEO’su Mark Zuckerberg’e göre hemen her alanda hayatımızın vazgeçilmez bir parçası olacak. Hatta önümüzdeki 10 yıl içerisinde sanal gerçekliğin bir sonraki ana bilgi işlem platformu olacağını da belirtiyor. Fotoğrafın yazıdan, videonun fotoğraftan daha etkili bir etkileşim ve iletişim aracı olduğunu düşünürsek sanal gerçeklik hiç şüphesiz tüm bunlardan çok daha etkili olacaktır.

Yukarıda da bahsettiğim gibi VR mimari, sağlık, mühendislik, uzay gibi alanlarda da çözüm sunabilen bir teknoloji olsa da şu an için daha çok eğlence sektörünün bir parçası olarak hayatımızda yer alıyor ve uzun bir süre de böyle devam edecekmiş gibi. Pek tabi sektör de bu durumun farkında; Sanal gerçeklik teknolojisinin yarattığı ve her geçen gün büyüyen ekonomiden pay kapabilmek adına kendi ürün ve hizmetlerini geliştiriyor.

Duke Dumont – I Got You Klibinden

Dünyanın en büyük yetişkin eğlence platformlarından biri olan PornHub, sanal gerçekliğin getirdiği “gerçekçi” deneyim imkanını kendi hizmetlerine uygulamak için kollarını sıvayanlardan. Şimdilerde kablosuz aktarım sağlayan cihazlar ve harici yetişkin oyuncakları ile senkronize çalışabilen ve bu cihazlar için özelleştirilmiş interaktif videolar geliştirmeye başlayan şirketin başkan yardımcısı Corey Price, sürükleyici teknolojilerin son zamanlarda ilgilerini çektiğini ve önümüzdeki dönemlerde VR’a yönelik hizmetlerine daha çok yer vereceklerini açıkladı.

Eğlence sektörünün bir kolu olan porno endüstrisinde kafaya takılan ekranlar ve diğer sanal gerçeklik birimleri için cinsel temalı deneyimler getirmeyi amaçlayan ürünler aslında çok da yeni değil. Ancak sanal gerçekliğin haptik teknoloji (dokunma taklidi teknolojisi) ile kesişmesi, endüstriyi bambaşka bir noktaya taşıyabilir. Pek tabii insanları da. Bir tıkla erişilebilecek milyonlarca pornografik materyalin bulunduğu bu dünyanın, ekonomik olarak ne denli büyük bir değere sahip olacağını pornografik içerikler üreten şirketlerin anlaması,  sanal gerçeklik ve haptik teknolojilerine yatırım yapmaları kendileri için büyük önem taşımakta.

Pasif bir görüntüleme deneyiminden etkileşimli bir deneyime imkan tanıyan bu teknolojiler sadece seks ile ilgili değil, aynı zamanda sanal olan bir insanı veya insan olmayan bir varlığı yakın hissetmekle ilgili de deneyim sunmuş oluyor. İşte bu noktada geleceğin ikili ilişkilerini tartışabiliriz belki. Sadece sanal gerçeklik değil, arttırılmış gerçeklik, yapay zeka, ve robotik gibi teknolojiler insanların alışkanlıklarını, yargılarını ve sosyal ilişkilerini tamamen değiştirebilir.  “Her” filmini izleyenler bilir; filmde bir insan ile sanal asistanının aşkına tanık oluyoruz. Yakın gelecekte bu ve benzeri durumlarla karşılaşmamız çok olası. Belki de sanal gerçeklik deneyimleri tamamen insan temasının yerini alabilir.

Tüm bu gelişmeler beraberinde bir takım hukuk ve etik konularının da tartışılmasını gerektiriyor tabii olarak. Mesela internet üzerinden tanıştığımız yapay zekaya sahip biriyle yaşadığımız bir ilişki, partneriniz olan bir insana karşı sadakatsizlik sayılır mı? Ya da böyle bir ilişkinin resmiyete taşınması mümkün olabilir mi? Cinsel kimliği ifade etmenin yeni yollarını tetikleyen bu ve gelecek yıkıcı teknolojiler konusunda ne kadar evhamlanmalı mıyız sizce?

Share:

1989’da İstanbul’da doğdu. 2013 yılında Endüstri Mühendisliği bölümünden mezun oldu. Bilgi Üniversitesi Pazarlama İletişimi Yüksek Lisans eğitimiyle birlikte tasarım, iletişim, pazarlama ve teknoloji dinamiklerinin birleştiği platform ve projelerde çeşitli görevler almakta. 2015’te yaşadığı çevre ile dialog kurmak isteyenleri bir araya getiren sosyal sorumluluk topluluğu Onaranlar Kulübü’nün ve dünyanın ilk konsept 3 boyutlu yazıcı mağaza ve kafesi 3Dörtgen’in kurucu ekibinde yer aldı. Halen 3Dörtgen’de Pazarlama İletişimi Yöneticiliği görevini sürdürürken geleceğin nerede olduğunu araştırıyor.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.