Son on yıldır Amazon ve FedEx gibi teslimat hizmetleri, paketleri depolardan tüketicilere ulaştırmak için yeni teknolojiler araştırıyor ve geliştiriyor. Bu yeni teknolojiler Prime Air gibi uçan dronelardan küçük robotlar barındıran sürücüsüz minibüslere kadar uzanıyor. Birleşik Devletler Patent ve Marka Ofisi tarafından yayınlanan bildiriye göre Amazon, bu teknolojilere bir yenisini daha eklemek için patent başvurusunda bulundu. Gönderileri son varış noktalarına ulaştırmak için tüketim mallarını ana dağıtım aracından kapınıza kadar götürebilecek olan küçük boylu teslimat robotları, yeni nakliye yöntemi olma potansiyelini taşıyor.
Sipariş edilen paketleri bir evden diğerine teslim eden Amazon üniformalı teslimatçıları sıklıkla görüyoruz. Peki Amazon araçlarından inen teslimatçıların yaptığı görevi yine aynı araçtan inen teslimat robotları yapsaydı nasıl olurdu?
Teslimat Robotları Nasıl Çalışıyor?
Daha önce bahsettiğimiz Starship Technologies ve Berkeley örneklerini andıran yeni uygulamada ana istasyonun hareketi için insan bir sürücüye ihtiyaç duyuluyor. Minibüsün içindeki yerleşik teknoloji, küçük teslimat robotu için en uygun yolu belirlemek amacıyla paketin bırakılacağı evin dışını tarıyor. Ardından, teslimat robotları araçtaki rampayı kullanarak sokağa çıkıyor ve bir ila iki blok yarıçapındaki teslimat noktalarına doğru ilerliyor.
Bu sırada bahçede bulunan köpek ve benzeri engellerle ilgili gerekli güncellemeleri üzerindeki navigasyon ve kameralar aracılığıyla ana araca göndermeye devam ediyor. Paket istenilen yere bırakıldıktan sonra küçük robotların herhangi bir engele takılmadan minibüse geri dönmesi sağlanıyor. Böylelikle bir sonraki teslimat sürecine hazırlanılıyor.
Teslimat Robotları Faydalı mı Zararlı mı?
Yeni teknoloji nakliye yönteminin faydalı mı zararlı mı olduğu bakış açısına göre değişiyor. Daha az insan istihdam etmek, Amazon’a uzun vadede maliyet tasarrufu sağlayacak gibi görünüyor. Bir diğer yandan, teslimat robotlarının etrafta köpekler, çocuklar, fıskiyeler ve bisikletliler gibi bir sürü engelle karşılaşacak olmaları su götürmez bir gerçek.
Otonom araçların piyasaya sürülmesinin ne kadar zorlayıcı olduğu göz önünde bulundurulduğunda Amazon, küçük teslimat araçlarını kısa mesafe gidecek olsa bile kontrol etmenin zorluğunu hafife alıyor olabilir. Wi-Fi veya bluetooth üzerinden küçük robotlara yol gösterilecek olması arızalanma ve teslimat robotu ile eşleşmeme gibi teknik problemleri de beraberinde getirebilir. Teknik problemlerin yanı sıra robotların işlerini yapmasındaki en büyük potansiyel engel olan insanları da göz ardı edemeyiz. Sadece işini yapmaya çalışan bir teslimat robotunun meraktan veya başka nedenlerden yolunu kesmeleri veya sert cisimler fırlatmaları muhtemel.
Pennsylvania‘da yasallaşan otonom kurye hizmetlerinin, çevrim içi alışverişin arttığı bu günlerde bizim de evimize teslimat yapıyor olması çok heyecan verici olurdu. Fakat drone teknolojisi seçeneğimiz varken teslimat robotlarının piyasaya çıkıp çıkmayacağı soru işareti olarak kalıyor. Droneların karşılaşabileceği engellerin daha az olması ve uçarak hareket ettikleri için yollarını kesmek gibi insanların verebileceği zararlara karşı daha dayanıklı olması kullanılmasının daha muhtemel olduğunu gösteriyor. Patent başvurusunun yapılmasına rağmen yeni dağıtım sisteminin piyasaya sürülmemesi de başka bir olasılık. Teslimat robotları eğer piyasaya çıkarsa büyüyen işsizlik sorununu kötü yönde etkileyip etkilemeyeceklerini de zaman gösterecek.
Kaynak: Interesting Engineering, Singularity Hub