Creator Economy olarak bilinen, içerik üreticilerin yarattığı ekonomiyi Yaratıcı Ekonomi olarak Türkçeleştirdiğimiz bu yazıda influencer kavramından, dijital dünyada gelir modellerinden ve içerik üreticiliğinden bahsedeceğiz. Başlıca sosyal medya platformları ve video içerik platformları ile yaygınlaşan dijital içerik üreticisi rolü hayatımıza neler getirdi, neler getirecek bir göz atalım.
Yaratıcı Ekonomi nedir?
Creator Economy, dijital platformların hayatımıza girmesiyle birlikte şekillenen yeni bir kavram. Sosyal medya platformlarında kullanıcılar ne zaman ki yalnızca kendi hayatlarından kareler paylaşmayı bırakıp, buraları bir gelir alanı haline getirdi, işte o zamanlarda bir Yaratıcı Ekonomi ile tanışmaya başladık. Çocukluğu, gençliği 90’lar ve 2000’lere denk gelen neslin hızla tanıştığı ve zamanla daha eski kuşakların da dahil olduğu sosyal medya platformlarında hatırlarsınız ki eskiden “hikaye”, “canlı yayın”, link verme gibi özellikler yoktu. Kullanıcılar bunları eski arkadaşları bulma, uzaktaki sevdikleriyle fotoğraflar aracılığıyla hayatını paylaşma, kimi zaman flörtleşme ve sohbet etme amaçlı kullanıyordu.
Bu durum zamanla değişti. Bir dönemi kasıp kavuran Vine uygulamasını hatırlayanlar varsa, o platformdan çok sayıda ünlü ismin dijital içerik üretici olarak yeni bir kariyer kavramına öncülük ettiğini görecektir. Örneğin, kısa videolarındaki her detayı binlerce kişinin ezbere bildiği dijital dünya komedyeni Aykut Elmas Vine fenomenlerindendi. Vine’ın gidişiyle bir yaratıcı devir kapandı ancak binlercesi doğdu desek pek abartı olmaz. Bu platformları ve gelir modellerini altta listeliyoruz.
İçerik Üreticiler için Başlıca Platformlar
- YouTube
- TikTok
- Twitch
Yaratıcı Ekonominin Üyeleri
Influencer Ajansları
Özellikle son yıllarda influencer iş birliklerinin sayısındaki inanılmaz artış, beraberinde yeni iş alanları getirdi. Her mecradan, şehirden, yaş grubundan ve sosyo-ekonomik arkaplandan influencer için artık iş birlikleri ayarlayan ajanslar var. Bu ajanslar, reklam veren şirketler ile influencerlar arasındaki iletişimi ve iş süreçlerini yöneterek gelir elde ediyor.
Örneğin, bir kozmetik firması ürünlerinin sosyal medyada tanıtımını yaptırmak istediğinde doğrudan influencerlar veya ünlü kişilerle iletişime geçmiyor. Bu iş için çalıştığı influencer ajansına, pazarlama projesinin kapsamını ve hedef kitlesini, ürün gönderecekse ürün adedini ve beklentilerini iletiyor. Brifingi alan ajanslar, kontak listelerindeki nano, mikro ve makro influencer kategorilerinden seçim yaparak şirketlerin pazarlama ekiplerine dönüş yapıyor. Çalışılacak kişiler belirlendikten sonra, ürünler şirketten çıktığından itibaren dağıtım ve takip süreçleri bu ajanslar tarafından yürütülüyor. Lafın kısası, şirketler aracı ajanslar sayesinde influencer iş birliklerini yürütüyor.
Peki neden doğrudan kendileri iletişime geçmiyor da aracılara para ödüyor? Cevap basit. Yüzlerce influencer ile iletişim kurmak, hedef kitle için doğru kişileri seçmek, kurulan iletişimi sürdürmek, bu kişilere ait kişisel verilerini saklamak ve yönetmek, dağıtım ve ürün teslimat süreçlerini yönetmek gibi çok zahmetli, maliyetli ve insan gücü gerektiren işlerden kurtulmak için. Bu ajanslar da sektörün canlılığını koruyor, çok farklı arka planlardan influencerın iş birlikleri kurmasını, reklam almasını veya sponsorluk anlaşmaları yapmasını sağlıyor.
Ajansların gelir modeli ise temelde aracılık edilen süreçlerden alınan komisyonlar, ürün gönderim sürecinden alınan hizmet bedelleri ve süreli anlaşmalardan oluşuyor. Kazan-kazan mantığı ile çalışan ajanslarda, influencerları yöneten çok sayıda menajer bulunduğunu da hatırlatalım.
E-Ticaret Platformları
Kaydırmalı linklerden illallah ettiren e-ticaret platformları, yaratıcı ekonomiyi ayakta tutan en önemli bileşenlerden biri. Affiliate Marketing konsepti ile satılan ürün geliri üzerinden influencerlara komisyon ödemeleri yaparak devasa bir influencer ağı kuran başta Trendyol olmak üzere sayısız platform var. Bu platformlar hem sosyal medyada sürekli görünürlük sağlıyor, hem de site trafiklerini artırıyor.
Sosyal Medyada Gelir Modelleri
PR Kitleri:
Sosyal medya ünlüleri ve medyatik isimlere gönderilen, promosyon ürünler, kişiye özel hazırlanan kutular ve isme gönderilen kitler PR kitleri olarak biliniyor. Şirketlerin yine aracı influencer ajansları ile çalışarak, kendi ürünlerini şık bir kutu, not kartı, süs objeler ile birlikte tanıtılması amacıyla influencerların evine gönderiyor. Ayrıca birçok influencerın kendisine gelen “hediye” ürünleri biriktirip, bunları açarken videoya çekerek hediye açılış içerikleri ürettiğini görüyoruz. Kimileri de gelen hediyelerin tanıtımını bu videolarda veya hikayelerinde yaptıktan sonra, çekilişler düzenleyerek gelen hediyeleri takipçilerine hediye ediyor. Bu çekilişlere de yorum yapma, takip etme, arkadaşını yorumlara etiketleme veya hikayede paylaşma gibi sayısız kural getirerek influencerlar kendi etkileşimini artırmış ve takipçi kazanmış oluyor. Bir taşla kaç kuş siz karar verin!
Affiliate Marketing:
Son dönemde sosyal medyada en yaygın para kazanma yöntemlerinden biri de affiliate marketing oldu. Instagram’da 10 bin takipçiyi geçen hesapların hikayesinde doğrudan link verme hakkı bulunuyor. Eskiden kaydırma özelliği varken, Instagram’ın son güncellemesiyle kaydırma özelliği yerine link kutucuğu geldi. Affiliate marketing yalnızca Instagram’da “yukarı kaydır” özelliğinden ibaret değil elbette. Temelde, satışı yapılan ürün başına veya anlaşma detayına göre belirli adet satışa aracılık edildikten sonra influencerların satıştan komisyon alması mantığına dayanıyor.
Trendyol’un Affiliate programı ile bilinirlik kazanan bu sistem, kısa süre içinde sayılı seçili influencerın link paylaşması konseptini aşarak linklerin havada uçuştuğu bir öneri çılgınlığına dönüştü. “Çok sormuşsunuz” denerek paylaşılan sayısız kıyafet, ev eşyası, kozmetik ürün, ekipman hatta ücretli uygulamalara abonelik gibi ürünler listelenip hikayelerde paylaşılmaya başlandı. Kişiler gerçekten kullanmasa da, satışından kâr elde edeceği ürünleri, ticari bir iş birliği ve gelir beyan etmeden paylaştığı için vergi kaçırma şikayetleri arttı ve bu konuda devlet denetimleri artırıldı. “iş birliği”, “tanıtım”, “pr kiti/gönderisi”, “reklam” veya “sponsorluk” gibi, ticari iş birliğini gösteren ifadeler yer almadan bu tür paylaşımlar yapmak ve link vermek yasak.
Sponsorluk:
Genellikle belirli markalar ile sponsorluk anlaşması imzalayarak, markanın belirli etkinliklerinde boy gösterdiği, markaya ait ürün ve hizmetleri kullanarak paylaştığı iş birlikleri bulunuyor. Belirli süreli iş birliği ile maddi gelir elde edilebilirken, örneğin markaya ait giysileri veya mücevherleri ücret ödemeden özel etkinliklerde giyerek, hem tanıtmak hem de ücret ödememek de bir seçenek.
Reklam Anlaşmaları:
Daha alışkın olduğumuz reklam anlaşmaları ise, geleneksel medya kanalları yerine artık dijitale ve sosyal medyada ağırlık kazanıyor. Markaların televizyon reklamlarındaki yüzü farklı bir kişi iken, sosyal medyada farklı olabiliyor. Örneğin uzun yıllardır Serenay Sarıkaya ile çalışan Head&Shoulders markası, Serenay Sarıkaya ile sözleşmesi bittikten sonra yalnızca dijitalde yayınlanacak reklam filmleri ve tanıtımları için Danla Biliç ile el sıkıştı. Takipçi kitlesi televizyon izleyicisi kesim yerine sosyal medya kullanıcıları olan yeni nesil influencerların, reklam anlaşmalarında da dönüşümü getirdiğini bu örnek üzerinden görebiliriz.
İzlenme / Dinlenme Geliri:
YouTube, TikTok ve Spotify gibi platformlar yayıncılarına izlenmeye veya dinlenmeye göre ödeme yapıyor. Bununla birlikte, YouTube’da otomatik yerleştirilen reklamlar da video içerik üreticilerinin hedef gelir kaynaklarından birisi.
Eski dizilerden Ayrılsak da Beraberiz’de “Yırttık Abicim Yırttık” repliğiyle aklımıza kazınan, kolay yoldan para kazanma sevdalısı Feridun’un yeni formları dijital dünyada mı doğuyor? Cevabını belki Kolay Para Kazanmak Ah Ne Güzeldir İnternette isimli içeriğimizde bulabilirsiniz.
Yaratıcı Ekonomi Yalnızca Influencerlardan Oluşmuyor
Yaratıcı isminin hakkını veren ve özgün içerikler üreten, dijital dünyayı sanat alanı olarak kullanan, bilgi ve deneyim paylaşan, bunları yaparken uzmanlık alanı veya ilgi alanına odaklanarak, reklam amacı gütmeden kitle ve etkileşim kazanan içerik üreticiler de var. Podcast serileri, video anlatımlar, dijital kurslar, eğitim ve seminerler, çevrim içi atölyeler vb. kanallar aracılığıyla kitlelere ulaşan çok sayıda uzman isim var.
Ana akım medyada yer bulamayan veya kısıtlayıcı yayın platformları ile çalışmak istemeyen, kitap bastırmanın maliyetini karşılayamacak kişiler için düşük maliyetli ve özgür bir alan doğuyor. Evde bitki bakımından yemek tariflerine, insan psikolojisinden evde tamirat işlerine varana dek her alandan, her konudan içerik üretildikçe insanların tek başına öğrenme, kendini geliştirme ve yeni hobiler edinme imkanı artıyor.
Nasıl yapılır, neden olur, nasıl çözülür sorularının cevabının illaki YouTube’da bir videoda olduğunu bilmek, özgürlük ve bağımsızlık hissini artıran önemli bir nokta. Yalnızca YouTube değil, Pinterest gibi “Kendin Yap” içerikleri ile dolu sayısız platform var. Kitap, dergi, CD gibi araçlar ile öğrenmek için vakti, maddi gücü ve imkanı bulunmayan birçok kişinin, internet erişimi sayesinde ücretsiz milyonlarca içeriğe ulaşabilmesi de önemli bir avantaj. Gelir eşitsizliğinin çığ gibi büyüdüğünü bilirken, internetin işleri ne kadar demokratikleştirebildiği ise soru işareti.
İçerik Üreticiliği Geleceğin Mesleği mi?
Toplumda birçok kişi influencer veya içerik üreticilerin yaptığı işi iş olarak görmüyor, meslek olarak kabul etmiyor. Yapılan işe takipçilerin saygı duymadığı bir ortamda, hala içerik üreticiler inanılmaz izlenme seviyelerine ulaşıyor ve başarılı iş birliklerini sürdürüyorsa, burada sorgulanması gereken şeyler var demektir.
Bu noktada, kişilerin ilgi duyduğu alanda kendini geliştirmesi ve besleyici, yaratıcı, eğlenceli veya bilgilendirici içerikler ortaya koyan, alanında önde gelen içerik üreticiler arasında yer alması değerli bir durum. Ancak, yalnızca güncel trendleri, akımları veya filtreleri kullanarak içerik üreten, tek amacı daha fazla izlenmek ve gelir elde etmek olan, yaptığı işi sürdürülebilir kılmayan ve sağlam temellere dayandırmayan kişiler için oldukça kaygan bir zemin olabilir.
Sosyal medya hayatımızda yeni değil ancak gelir elde etme amaçlı bu denli yoğun kullanımı henüz oldukça yeni. Devletler bu ticari dönüşüm sonrası toplumsal ve ekonomik etkileri izleyerek, influencer faaliyetleri üzerinde düzenlemeler ve kısıtlamalar uygulama yoluna gitti. Norveç’te yakın zamanda çıkan yasa, influencerların paylaşımlarında kullandıkları filtre, efekt ve düzenlemeleri belirtmesini zorunlu kılmıştı. Zaman içerisinde düzenlemelerin artması ve kuralların sıkılaşması ile şu anki serbestlik ortamı değişebilir.