Her geçen gün gelişen teknoloji, hızına bizim bile yetişemediğimiz internet ve içeriklerini hazırlıyor. Hayatımızın her alanında kullandığımız bu siber bilgiler hayatımızı kolaylaştırıyor gibi görünse de aslında birçok konuda internete açık veriyoruz. Farkında olmuyoruz fakat teknoloji bize zarar veriyor! Her ne kadar hayatlarımıza yardımcı oluyor gibi görünse de zararı oldukça fazla. Gerek sosyal medyalar, gerek oyunlar, gerek ilgimizi çeken sosyal siteler ve içerikler yüzünden çevremizden soyutlanıyoruz. Teknoloji yaşının çok çok altlara indiği günümüzde çocukları bile asosyalliğe itebilen bir canavarla karşı karşıyayız. Sadece asosyallik değil obezite, sosyal beceri kaybı ve depresyon da kapımızda.
Saymakla bitmeyen teknolojinin zararları arasında gerçekliğin çarptırılması da mevcut. Sosyal medyada kim olmak istiyorsanız O’sunuz! Oluşturduğunuz profillerde kendinizi hiç olmadığınız biri gibi gösterebilirsiniz. Kendinizle ilgili fazla havalı bilgiler verdiğinizde sosyal sınıfınız otomatik olarak yükseliyor. Ayrıca burada bir de sosyal sınıf ortaya çıkıyor. Peki ya kendinizi kendiniz gibi tanıtıp kişisel bilgilerinizi kullandığınızda başınıza gelebilecek şeylerden haberdar mısınız? Basit olarak düşündüğümüzde üye olduğumuz siteler, sosyal medya hesaplarımız, kullandığımız kredi kartları, sahip olduğumuz mobil uygulamalar sayesinde özel hayatlarımızı kimlerle paylaştığımızı biliyor muyuz?
Tüm hayatımız boyunca önem verdiğimiz ‘’Özel hayatın gizliliği’’ ilkesi internet ortamında çok da mümkün olmuyor. Kişisel bilgilerimizi kullanan uygulamalar aracılığıyla kimlik bilgilerimizi altın tepsiyle hackerların önüne sunuyoruz. Sadece kimliğimizi veya kredi kartımızı çaldırdığımızda sınırlı kullanım alanlarına sahip olan hırsızlar, herhangi bir sosyal medya hesabımızı çaldığında hayatımızla ilgili her bilgiye sahip olabiliyorlar. Hayatımızı yönlendirdiğimiz uygulamaları yalnızca bir şifre ile yönetebilecek hackerlar ne yazık ki bunun fazlasıyla bilincinde.. Üstelik kredi kartımızı çaldırdığımızı anladığımız anda şikayet edip kullanımı iptal edebilirken, başımıza bir siber saldırı geldiğinde elimiz kolumuz bağlanıyor.
Siber Saldırı Nedir?
Bilgisayar ve internet alanında uzmanlaşmış hacker diye tabir edilen bilgisayar korsanı veya korsan gruplarının banka, polis, devlet, şahıs, firma vb. sitelere veya bilgisayarlara zarar vermek amacı ile yaptıkları saldırıya Siber (Sanal) Saldırı (Cyber Attack) denir. Bu saldırılar neticesinde bilgisayara ya da sitelere solucanlar, trojenler yerleştirerek, açıklar aranıp bulunarak bilgiler ele geçirilebilir veya var olan bilgiler yok edilebilir. Bazen ülkeleler/şahıslar vb. birbirleri ile Siber Savaş içine girebilir, kısacası siber saldırılar güce göre değişir; sadece bilgi silmek ya da bilgi ele geçirmekle kalmayıp bazen can alan/yakan siber saldırılar yapılabilir. Ülkeleler/şahıslar arasında gerçekleşen bir siber savaşta telefon dinleme/patlatma gibi büyük hasarlar da ortaya çıkabilir, ortaya çıkması istenilen hasarın meydana gelmesi saldırıyı yapan kişi/kişilerin uzmanlığına bağlıdır.
Günümüzde gelişen teknoloji ve kullanılan internet uygulamalarıyla birlikte siber saldırı, bir diğer deyişle sanal saldırı olayları da artmaktadır. Cep telefonu, sosyal medya ve iletişim ortamları, web siteleri, online oyunlar, elektronik posta aracılığıyla bir kişi veya bir grup tarafından başka bir bireyi karalayıcı, küçük düşürücü yayın ve duyurular yapılarak kişilik haklarına saldırılması siber (sanal) saldırıdır. Bilinçli bir şekilde uygulanan bu saldırıda kişi; taciz, tehdit ve şantaj gibi durumlarla karşı karşıyadır.
Geçtiğimiz yılın en çok konuşulan siber saldırısı hiç şüphesiz ‘”Mavi Balina”. Bugüne dek sadece Türkiye’de Mavi Balina oyunundan etkilenerek intihar eden 142 kişi olduğu düşünülüyor. Dünyaca oynanan bu oyundaki zararını siz düşünün. Oyun tamamen kişisel bilgiler ve komutlara dayanıyor. İlk günlerde kişisel bilgiler ve fotoğraflarla başlayan oyun ilerleyen günlerde yerini daha zor komutlara bırakıyor. 50 günlük bir süreyi kapsayan bu komutlar arasında derin olmayacak şekliyle kol ve bacakların kesilmesi, belirli bir süre boyunca kimse ile görüşülmemesi, yüksek sesli olarak müzik dinlenilmesi gibi aşamalar yer alıyor. 50. günün sonunda ise kişiye son aşama olan “yüksekten atlayarak ya da kendini asarak” intihar etme komutu veriliyor. “Mavi Balina” adlı oyunda yönetici konumunda olan kişilerin, kişisel bilgilerini ele geçirdikleri kurbanlarına şantaj yaptığı ve bu şekilde oyunda kalmaya zorladıkları ifade ediliyor. Sanal saldırı ölüme kadar gidebiliyor..
Mevcut imkanlarla bile bu bilgilere ulaşıp kişilere veya saldırıyı uyguladıkları kurumlara bu derece büyük bir taciz uygulayan hackerlar gelecekte neler yapabilir dersiniz? Günümüzde tüm ülkeyi etkileyebilecek siber saldırılar yapılırken gelecekte bu saldırıların boyutunu düşünebiliyor musunuz? Hayatımızı kolaylaştıracağına inandığımız kişisel asistanlarımız hacklendiğinde neler olabileceğini biraz düşünün istiyorum. Yaptığınız, yapmayı planladığınız ve hayatınızla ilgili tüm bilgileri sizden alabilecek ve sizi bunlarla tehdit edebilecek sanal hırsızlar olabilir. Hatta bunları sadece yapay zekayla yapabilirler.
Watson Zirvesi’nde sektör temsilcileri ile bir araya gelen Platin Bilişim Genel Müdürü Ayhan Bamyacı da, gelecekte yaşanacak siber saldırıların arkasında yapay zekâlı sistemler olacağını vurgulayanlar kervanına katıldı. ‘’Yapay zekânın sağlık, havacılık veya hizmet sektöründe kullanılabileceği gibi geleceğin en önemli ve hayati konularının başında yer alacak olan siber güvenlik alanında da yoğun olarak kullanılacağına şüphe yok.” dedi. Bamyacı, gelecekte siber saldırılarını ve savunmasını yapay zekâlı sistemlerin yapacağına dikkat çekerek, “Dünyada şu anda günlük 20 milyar adetten fazla DDOS saldırısı, Ransomware (fidye yazılımı), Malware (zararlı yazılım) saldırısı yaşanıyor. Sayısı ve karmaşıklık düzeyi her geçen gün artan, bu ölçekteki ve anlık değişkenlik gösteren verinin analiz edilmesi gerekiyor.’’ şeklinde yorumlarda bulundu. Saldırılara imkan vermeden gerekli önlemlerin alınmış olması büyük önem taşıyor. Bu konuda hem siber takımlarımız hem de halk olarak biz, ne kadar hazır olacağız bilemiyoruz, ancak şu anki çapta düşündüğümüzde oldukça ürkütücü duruyor.
Kaynak ve ileri okuma: Fortuneturkey – Hürriyet