Vizyona girmesini heyecanla beklediğimiz filmler seyirciyle buluşmadan önce nasıl bir süreçten geçiyor, hiç merak ettiniz mi?

Filmin çekim ve kurgu işlemleri tamamlandıktan sonra film, yapımcılar tarafından Amerikan Sinema Filmleri Derneği yani MPA‘ye gönderilir. Burada filmin hangi yaş grubuna hitap ettiğine karar verilir. Bu süreçte MPA filmleri izler ve sahnelerdeki şiddet ve cinsellik unsurlarına dikkat eder. MPA tarafından derecelendirme almayan bir film Amerika ve Avrupa başta olmak üzere birçok ülkenin sinemalarında gösterime giremeyebilir. MPA filmleri genelde 13 yaş üzeri, 18 yaş üzeri veya genel seyirciye uygun gibi kategorilere ayırır. Günümüze kadar geleneksel bir şekilde yapılan bu işlemler artık yapay zekâ tarafından otomatik olarak yapılabilir.

Yönetmene gerek yok

USC Viterbi Mühendislik Okulu‘ndaki bir grup araştırmacı tek bir sahnesi dahi çekilmemiş bir filmin vizyona girdiğinde alacağı derecelendirme kategorilerini tahmin eden bir yapay zekâ geliştirdi. Yapay zekânın filmin derecelendirmesini tahmin edebilmesi için filmin senaryosunu birkaç saniyede analiz etmesi yeterli oluyor.

Senaryonun karakterlerini, dil yapısını ve diyaloglarını saniyeler içinde analize eden yapay zekâ aynı zamanda senaryodaki cinsellik oranını, şiddet seviyesini ve uyuşturucu kullanımı olup olmadığını inceliyor. Bu sayede filmin hangi yaş grubuna hitap ettiğini ve hangi derecelendirmelere uygun olduğunu tahmin edebiliyor.

Şimdiye kadar 992 senaryodan beslenen yapay zekâ, makine öğrenmesini kullanarak bu filmlerde hangi sahnelerin genel seyirciye uyup uymadığını tespit ediyor; senaryoları okurken cümleleri tek tek olumlu, olumsuz, agresif ve diğer olarak sınıflandırıyor. Ardından sınıflandırdığı bu cümleleri üç kategoriye ayırıyor: şiddet, uyuşturucu kullanımı ve cinsel içerik.

Potansiyel kayıpları sıfıra indirebilir

Film yapımcıları için saniyeler içinde filmlerinin derecelendirmesini yapabilecek bir yapay zekâ ekonomik açıdan faydalı olabilir. Filmlerin senaryosunun yazılmasında bu yapay zekânın eş zamanlı olarak kullanılması sayesinde hangi sahnelerin filmin yaş sınırlamasına nasıl etki ettiği gözlenebilir ve film olabildiğince geniş kitleye hitap edecek şekilde tekrar yazılabilir. Gelecekte çekim aşamasında sahneleri çeken kameralara entegre edilecek bir sistem ile sahne çekilirken tahmini bir puanlama ile saniyeler içinde geri dönüş alınabilir ve belirli sahneler filmden çıkarılabilir.

Hollywood Script Finder - Authentic Production Screenplays | Hand-Scanned PDFs of Real Hollywood Screenplay Drafts
Hollywood’da bir senaryo arşiv fotoğrafı

Yapımcılar senaryo masrafları dışında hiçbir ek masraf yapmadan filmlerinin hangi yaş grubuna hitap edeceğini çekimlere başlamadan öğrenebilir. Ekonomik açıdan incelendiğinde yapımcıların böyle bir öngörüye saniyeler içinde ulaşabilmesi olası maddi kayıpları asgari seviyeye çekebilir. Senaryo çekilmeden önce yapımcıların genel seyirciye uygun olduğunu düşündüğü bir film çekim sırasında +13 yaş sınırına takılabilir bu da yapımcıların seyirci potensiyelini kaybetmesiyle sonuçlanabilir.

Yapay zekâ sinemadaki etkinliğini artırıyor

GPT-3‘ün kendi başına bir film senaryosu yazabildiğini biliyoruz. Yapay zekânın yazdığı senaryoları yine başka bir yapay zekâ film çekilmeden puanlayabilir ve bu iki yapay zekânın ortak çalışması ile saniyeler içinde GPT-3’ün genel seyirciye en çok hitap eden senaryosu izleyiciye sunulabilir. Bu gelişme GPT-3’ün potansiyelini görmemiz için yararlı olacaktır.

Yapay zekânın kendi başına film çekip çekemeyeceğini tartıştığımız yazıda, çekebileceğine karar vermiştik. Şimdi ise kendi başına film derecelendirmesi yapabilen bir yapay zekâ ile karşı karşıyayız. Sinema endüstrisinde yapay zekânın etkinliğini her geçen gün artırdığını ve artık karar alma aşamasında aktif rol oynamaya başladığını görüyoruz. Yapay zekânın sanatsal bir sektör ile bu kadar iç içe olması gelecekte yapay zekâ ürünü sanatsal eserlerle karşılacağımızın bir kanıtı olabilir.

Kaynak: Tech Xplore

Share:

administrator

1997 İstanbul doğumlu olan Kemal Berk, İTÜ Ekonomi bölümünde eğitimini sürdürüyor. Estetik açlığını Avrupa Sineması ve Müziği ile doyurmaya çalışmasının yanı sıra felsefe, nöroloji, dinler tarihi ve iktisat konularında okumalar yapmayı seviyor. Öğrenmeye ve gelişmeye yönelik durdurulamaz bir arzuya sahip olması, onu üretken ve verimli olmak için teşvik ediyor.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir