OpenAI tarafından geliştirilen yapay zekâ destekli sohbet botu ChatGPT, kullanım kolaylığı ve zekice yanıtları ile dikkatleri üzerine çekti.

Gün geçmiyor ki teknoloji bize “Neden önemli?” diye soracağımız bir yenilik daha sunmasın. Son günlerde büyük sükse yapan sohbet botu ChatGPT, aynı DALL-E gibi OpenAI’nın elinden çıkma. Konuşma yoluyla etkileşim kurması için eğitilen yapay zekâ botu, dinamik etkileşimlere imkân tanıyor.

Peki ChatGPT neden önemli? Sonuçta sohbet botları ile ilk defa karşılaşmıyoruz. Uzun süredir alışveriş platformları, eğlence siteleri gibi kullanıcı etkileşimine ihtiyaç duyan alanlarda programlanmış sohbet botları ile iletişim kuruyoruz. ChatGPT’yi bu kadar özel kılan ve gündemin merkezine oturtan detayları hep birlikte irdeleyelim.

ChatGPT bildiğimiz sohbet botlarından değil

Yapay zekâ destekli sohbet botu diyince insan şöyle bir şey bekliyor… Şaka şaka. (Bu görsel yapay zekâ aracı Midjourney ile üretilmiştir.)

Evet, chatbot‘lar hayatımıza bugün girmedi. Ancak bugüne kadar karşılaştığımız sohbet botları önceden programlanmış otomatik yanıtlar için eğitilmişti. ChatGPT’yi yakın akrabalarından farklı kılan en önemli detay ise karşılıklı iletişime açık olması. Yani yapay zekâ destekli sohbet botu kalıp cevaplara bağlı kalmıyor. Dinliyor, izliyor, öğreniyor ve yöneltilen sorulara hem yaratıcı hem de isabetli yanıtlar veriyor. Üstelik işleyişinde yaşanan bir problemi kendi tespit ederek dile getirebiliyor. Aynı bir insanın yapacağı gibi. Tamam, belki de hatasını dile getirmesi ile insanlardan ayrılıyor olabilir…

ChatGPT ve GPT-3 yakın akraba mı?

ChatGPT ismi size bazı şeyler anımsatıyorsa pek de haksız sayılmazsınız. OpenAI tarafından geliştirilmiş bir dil modeli olan GPT-3, mevcut dil modellerinin en güçlülerinden biri diyebiliriz. GPT-3 ve ChatGPT’nin ismen benzerlik göstermesinin arkasında ise aynı teknolojiye dayanmaları yatıyor.

GPT-3’ün uzun ismi Generative Pretrained Transformer 3. Yani genel GPT teknolojisinin üçüncü kuşağı olarak da tanımlayabiliriz. En güçlü dil modellerinden biri olan GPT-3; dil çevirisi, metin özetleme ve soru yanıtlama dahil olmak üzere çok çeşitli doğal dil işleme görevlerini yerine getirebiliyor. Hatta mevcut tariflerden esinlenerek kişiselleştirilmiş yemek tarifleri bile üretebiliyor. Sisteme yalnızca birkaç kelime girmek, aynı bağlamda kapsamlı bir metin elde etmemiz için yeterli oluyor. Evrensel dil modelleri olarak genellenen bu sistemler, zeki makinelere giden yolda önemli bir basamak oluşturuyor.

Gelelim ChatGPT’ye. ChatGPT için GPT-3 modelinin yalnızca sohbet botları için uyarlanmış bir versiyonu diyebiliriz. Tüm sistem büyük bir konuşma metni veri kümesi ile eğitliyor. Bu sayede ChatGPT, gerçek zamanlı ve bağlama uygun yanıtlar üretebiliyor. Doğası gereği müşteri hizmetleri, geri bildirim ve rehberlik, eğitim uygulamaları gibi anlık uygulamalı sohbet gerektiren iş alanlarında gelecekte sıkça karşılaşabiliriz. Peki yarın ChatGPT ve GPT-3 arasında bir kavga çıksa kim kazanır?

Sanırız bu sorunun cevabı kavganın nerede ve ne için olduğuna göre değişir. Normal şartlarda GPT-3’ün ChatGPT’den daha kapsamlı ve güçlü bir teknoloji sunduğunu söyleyebiliriz. Ancak konu sohbet olduğunda GPT-3, ChatGPT’nin eline su dökemez. Yani nihayetinde ChatGPT aynı bir insan gibi farklı soruları ve kavramları algılayabiliyor. Böylece gerçek zamanlı yanıtlar üreterek doğal ve akıcı bir sohbet ortamı sağlıyor.

Söz konusu gerçek zamanlı sohbet olduğunda ChatGPT, daha genel bir dil işleme ihtiyacı olduğunda GPT-3’ün galip geleceğini söyleyebiliriz. Aynı temelden gelişen iki program da farklı amaçlara hitap ediyor. Dolayısıyla ikisinin de farklı alanlara yatkınlığı, güçlü ve zayıf yönleri var. Aynı insanlarda olduğu gibi.

Yukarıdaki tweet’te ChatGPT, GPT-3’ün zorlandığı bir soruyu çözüyor.

ChatGPT’nin arkasında yatan algoritma gizemi

ChatGPT’nin arkasındaki algoritma ise daha yakından ilgilenenlerin radarında. Sistem, girdileri işlemek için kendi dikkat mekanizmalarını kullanan bir tür derin sinir ağı olan Transformer mimarisine dayalı. GPT-3’ün açılımından aşina olduğumuz Transformer mimarisi, dil çevirisi, metin özetleme ve soru yanıtlama gibi doğal dil işleme görevlerinde yaygın olarak kullanılıyor. ChatGPT için model büyük bir metin sohbeti veri kümesi üzerinde eğitiliyor. Daha sonra insan benzeri konuşmanın kalıplarını ve yapısını öğrenmek için mimarinin kendi dikkat mekanizmalarından yararlanıyor. Sonuç olarak ise alınan girdi ile tutarlı, gerçek zamanlı ve yaratıcı çıktılar elde ediliyor.

Yunanistan’dan sonra baklavaya sahip çıkmaya çalışan vaaaarr…

ChatGPT’yi nerede kullanabiliriz?

Yeni bir teknoloji ortaya çıktığında akıllara gelen konulardan birisi ise nerede kullanılacağı. İnsanlar tarafından yine insanlar için geliştirilen yıkıcı teknolojiler, bugün hayatın pek çok alanında kolaylaştırıcı etki yapıyor. Dilin insanları sosyalleştiren ve birleştiren en büyük unsur olduğunu göz önüne alırsak, ChatGPT’nin büyük oranda insan iletişimi gerektiren alanlarda kullanılacağını öngörebiliriz.

Kuantum Teorisi’ni bir çocuğa Snoop Dogg tarzında anlatmak?

Sohbet botu olarak ChatGPT

Elbette ilk akla gelen alan ChatGPT’nin sohbet botu olarak değerlendirilmesi. ChatGPT, gerçek zamanlı ve yaratıcı yanıtları ile hem markaları hem de müşterileri mutlu edecek bir müşteri hizmetleri temsilcisi olabilir. Herhangi bir sorun yaşandığında genellikle bizi ilk karşılayan eleman olan sohbet botları, otomatik yanıtları ile insanı çileden çıkarabiliyor. Kendimizi defalarca kez adımızı hecelerken ya da spesifik bir derdimize genelgeçer bir derman ararken bulabiliyoruz. ChatGPT sayesinde ‘gerçek’ bir müşteri hizmetleri temsilcisine bağlanmak için harcadığımız dakikaları geri kazanabiliriz.

Alternatif bir yapay zekâ evreninden gelen bir Seinfeld sahnesi.

Sanal asistan, geri bildirim formu ve soru-cevap sistemi olarak ChatGPT

Bu üçlüyü bir araya toplamamızın en önemli nedeni aşağı yukarı aynı amaca hitap etmeleri. Belirli bir alan ve konuyu merkeze alarak karşı metinler oluşturabilen ChatGPT, kullanıcılar için bir sanal asistan görevi görebilir. Bugüne kadar Siri ve Alexa gibi sanal asistan örnekleri nasıl çalışıyorsa, aynısını hatta daha fazlasını ChatGPT’den bekleyebiliriz. Sonuçta Siri’nin de tatmin edici cevaplar vermediği anlar oluyor… ChatGPT yakın akrabasının işine göz mü dikti dersiniz?

Metin oluşturma aracı olarak ChatGPT

GPT-3’ün daha geniş kullanım alanına sahip olması, ChatGPT’nin metin oluşturma alanında yeteneksiz olduğu anlamına gelmiyor. ChatGPT gerçek zamanlı yanıtlar oluşturduğu gibi, girdi verilerine uygun metinler de ortaya koyabilir. İçerik üretiminin bilgiyi yayma açısından büyük önem arz ettiği bir çağdayız. İnternet siteleri, bloglar, sosyal medya hesapları gibi hızlı metin elde etme ihtiyacı duyan herkes ChatGPT’den yararlanabilir. Örneğin çalıştığım şirket olan artlabs’te, yakın zamanda ChatGPT’den yararlanarak bir blog yazısı oluşturduk.

ChatGPT daha ileri gidebilir mi?

Büyük konuşma verisi setleri ile eğitilen ChatGPT’nin sınırsız bir öğrenme alanı olduğunu söyleyebiliriz. Dolayısıyla asla durmayacak ve öğrendikçe daha tutarlı yanıtlar oluşturacaktır. Yani ChatGPT gibi veri setleri ile beslenen algoritmalar asla en iyi formunu yakalayamaz. Bunun nedeni her zaman daha yeniye ve daha iyiye açık olmalarıdır. Başlıktaki soruya direkt cevap vermek gerekirse evet, ChatGPT daha ileri gidebilir.

Örneğin yakın bir gelecekte kullanım alanlarının artması adına daha çeşitli veri setleri sunulabilir. Daha geniş ve daha farklı veri setleri ile eğitilen ChatGPT, hitap ettiği alanların sayısını artırabilir. Yani modelin kapasitesi ve karmaşık girdileri işleme becerisini artırarak daha iyi bir sohbet botu elde edebiliriz.

Her ne kadar insan yaratıcılığına ve hızına yakın olsa da, dil işleme modelleri her zaman geliştirilmeye açık. ChatGPT ince ayarlar ile daha insanı bir konuşma tarzına sahip olabilir. Belirli konuşma ve diyalog türlerine özel veri setleri, modelin performansını bir adım öteye taşıyabilir. Modeli birden fazla dil ile birlikte çalışabilecek şekilde geliştirmek ise karmaşık görevleri yönetmesine yardımcı olacaktır. Söz konusu tüm iyileştirmeler ChatGPT’nin kullanım alanlarını ve yeteneklerini parlatmak için düşünülüyor.

İyi, hoş ama biraz saf. Yukarıdaki tweet’te OpenAI tarafından kötü sorulara engel olmaya programlanan ChatGPT’nin kolaylıkla kandırılabildiğini görüyoruz. Ya kötü olmaması için eğittiğiniz robot, kötü olmasının insanlığın yararına olduğuna ikna olursa?

ChatGPT’nin neden önemli olduğunu anladık. Peki ChatGPT’den korkmalı mıyız?

Uzun bir süre önce yürüttüğümüz ve epey keyif aldığımız “Neden Korkutuyor?” serisini hatırlarsınız. Belki de ChatGPT gibi dil işleme sistemleri için aynı soruyu sorabiliriz. ChatGPT ve türevi sohbet botları bizi neden korkutuyor?

Esasında en azından kendi adımıza pek korktuğumuzu söyleyemeyeceğiz. Sosyal medyada kazandığı popülerlik göz önünde alındığında, geniş bir kitle de hiç korkmuşa benzemiyor. Ancak tanıdık bir simanın ChatGPT kabusları gördüğünü tahmin edebiliyoruz. Kim mi? Google.

Bu görsel yapay zekâ aracı Midjourney ile oluşturulmuştur.

ChatGPT’ye dair bahsettiğimiz özelliklerin bir arama motoru ile ne kadar benzerlik gösterdiğini fark etmişsinizdir. Google’dan genele arama motorlarının çalışma mantığı benzer ilerliyor. Bir kullanıcı Google’ın arama motorunu kullandığında, sistem milyarlarca internet sitesini taramaya başlıyor. Arama motoru, daha sonra tıklanacak bağlantıların listesini çıkararak kullanıcıların hizmetine sunuyor. Ancak bu işleyişin tamamıyla organik olduğunu söyleyemeyiz. Yani Google tarafından önümüze koyulan bağlantılar en ilgiliden başlayarak sıralanmıyor. Reklamların devreye girdiği ve internet alışkanlıklarımızın didik didik edildiği bu sisteme hem yazılı hem de podcast formatında değinmiştik.

Üstelik istediğimiz kadar organik sıralansa bile internetteki tüm içerikleri aynı anda inceleme şansımız yok. Genellikle bir konuya dair sınırlı sayıda kaynağı değerlendirebiliyoruz. ChatGPT’nin klasik arama motoru çalışma mantığına göre en büyük artısı, söz konusu bütün arama sonuçlarını sentezleyerek tek bir sonuç ortaya koyması. Nihayetinde dil işleme modeli sadece diyaloglar üzerinde değil, bilginin kendisini oluşturma konusunda da eğitildi. İnternet sitelerini avcunun içi gibi bilen ChatGPT, farklı kaynakları derleme açısından muazzam bir kolaylık sağlıyor. Günümüz tüketicisi olan bizlerin kolaylık ve işlevselliğe olan düşkünlüğü göz önüne alındığında, Google’ın korkmakta haklı olduğunu görüyoruz.

Share:

administrator

Yıldız Teknik Üniversitesi Kontrol ve Otomasyon Mühendisliği 4. sınıf öğrencisi olan Kardelen, yeni filmler ve müzikler keşfetmenin yanında teknolojik yenilikleri takip etmekten büyük keyif alıyor ve kendisine ilginç gelen şeyleri Gelecek Burada için yazıyor çiziyor, hatta bizzat Gelecek Burada'nın podcast yayınlarını yürütüyor.