“Başımıza icat çıkarma” sözü nerden geldi, kim söyledi bilinmiyor. Ancak nereden gelirse gelsin ailelerin çocuklarına söylediği talihsiz bir deyim olduğu kesin. Özellikle günümüzde “kendin yap”, “birlikte yap” ve “maker hareketi” gibi kültürlerin hızla yayıldığını düşünürsek… Bu arada Ordu Belediyesi’nin bu sözü konu ederek başlattığı “Başımıza İcat Çıkar” yarışmasını görünce heyecanlandım. 🙂 Detaylar burada.

İşte tüm bu yeni kültürlerin ruhunun temelinde rekabet yerine paylaşım, para yerine yetenek, ezber bilgi yerine deneyim var. Hatta bu ruhun yaygınlaşması, üretimin demoktratikleşmesi, insanların ilham alıp birer “üreten”, “maker” olması için dünyanın birçok şehrinde “Maker Faire” olarak adlandırılan aile dostu panayırlar düzenleniyor. Ülkemizde ilk kez 2014 yılında düzenlenen icat ve yaratıcılık panayırı, Amerika’nın San Fransisco ve New York şehirlerinde çok daha büyük çaplı ve görkemli oluyor.

Bu yıl etkinliğin 8. yılı. Şanslıyız ki World Maker Faire olarak adlandırılan New York ayağına basın kontenjanından katılma şansımız oldu. Gelecek Burada ekibinden biri olarak 23 – 24 Eylül’de New York Hall of Science’ta düzenlenen etkinlikle ile alakalı izlenimlerim için buyrun:

Greatest Show & Tell on Earth

Dünya üzerindeki en görkemli şov olduğunu söyleyen giydirmelerle bizi karşılayan Maker Faire’ın açılış saati 10.00. Bu saatten önce yoğun bir kalabalık giriş kapısında geri sayımı bekliyor. Sayım biter bitmez kendini bilen kalabalık, nizami bir şekilde, günün sonunda muhteşem deneyimler, ilham ve projelerle dolu bir beyinle ayrılacağı alana giriş yapıyor.

Daha girer girmez Maker Media’nın (aynı zamanda Maker Faire etkinliklerinin de fikir babası) kurucusu Dale Dougherty ile karşılaştım. Daha önce Istanbul’da bulunan Dale, ülkemizdeki maker’lara selamını iletti. Fotoğraf ısrarını geri çevirmedim tabii. (Gerçekten kendisi fotoğraf çekinmek istedi.)

Ayrıca Gelecek Burada’yı takip edenlerin birçoğunun yakından tanıdığı Barış Özcan da Maker Faire gezimiz boyunca bize eşlik etti. 🙂 Neyse konumuza dönelim…

4 ana bölümden oluşan Maker Faire’da, girer girmez hemen solda sizi craft alanı karşılıyor. Burada tasarımcıların, butik dükkanların çok özel ürünlerini deneyimleyip satın alabiliyorsunuz. Ben robotlara meraklı bir ressamdan A5 boyutunda, benzeri olmayan (alırken öyle dedi) el çizimi bir resim aldım. Bu alanda çok vakit kaybetmeden ilerlemeye devam ediyorum. Her yıl Maker Faire’ın sembolü haline gelen devasa boyutta, ağzından alev çıkaran Heavy Meta Dragon karşılıyor bizi. (Dragon, kaynak yapılmış birçok sac panelin GM otobüs üstünde bir araya getirilerek oluşturulduğu bir sanat eseri.)

Zone 2’nin içerisinde yer alan, dikkat çeken diğer bölüm ise makerspace’ler. Keşke Türkiye’deki Maker Faire’da da bu kadar çok makerspace olsa da onlara özel bir alan açılsa. Bu alanda ülkenin birçok yerinde yer alan makerspace’ler mekanlarını tanıtırken ziyaretçilere eğlenceli, küçük oyunlar oynatıyor.

Yazının bu kısmına kadar sabrederek geldiyseniz tebrik ediyorum. Bundan sonrasında çok detaylara girmek, hali hazırda internetten kolayca edinebileceğiniz bilgileri burada sıralamak istemiyorum. İkimiz için de vakit kaybı.

Zone 2 içerisinde yer alan 3D Printer Village, 3 boyutlu yazıcı üreticisi olan maker ya da şirketlerin konuşlandığı bir alan. Açıkca söylemek gerekirse burada dikkat çekici, yeni pek bir şey bulamadım. Sanırım Istanbul Maker Faire’da daha yaratıcı bir 3B yazıcı köyü oluşturulabilir.

Arduino, Raspberry Pi gibi şirketlerin yer aldığı Maker Pavilion (Zone 3) alanı, bu şirketlere ait ürünlerle geliştirilen yaratıcı projelerin sergilendiği bir alan. Hem üniversite öğrencilerinin ilginç projelerini hem de markaların yeni donanımlarını burada deneyimleme fırsatı bulabiliyorsunuz. Birazcık daha ilerlediğinizde maker ve sağlık kelimelerinin kesişiminde bir bölüm karşınıza çıkıyor. Bu alanda tıp adına yapılan üretimin demokratikleşmesi üzerine projeler geliştiren bir grup maker’la tanışıyorsunuz.

Galiba en sevdiğim bölümlerden biri Zone 1’de yer alıyor; Maker: Activity Zone. Burada birbirinden eğlenceli anlık atölyelere katılıp çocuklarla aynı keyfi alabiliyorsunuz. Kolayca bulunabilen çer çöp ile hazırlanmış atölyeler fikir olarak beni çok besledi. Yaratıcılık ve el becerisi kesişiminde keyifli birkaç dakika burada ziyaretçileri bekliyor. Batının atölye fikirlerini kapıp geldim. 🙂

Kısa Notlar

New York Hall of Science binası içinde karşılaştığım devasa delta tipi 3 boyutlu yazıcı ile yapılanlar etkileyiciydi.

Ortada dolaşan, kimin kontrol ettiği belli olmayan R2D2 favorimdi. San Fransisco Bay Area Maker Faire’da bunun bir ordusu dolaşıyormuş. Ancak burada göremedim. Bir de sepetinde şeker taşıyan, bisikletli Kermit.

Bu sene Dremel ziyaretçilerle etkileşimli atölyeler kurgulamamış. Üzdü. Çünkü hep oluyormuş.

Birçok maker ve bu hareketin parçası olan şirketlerden yöneticilerin konuşmaları etkinliği daha da anlamlı kılmış. Hiçbirine katılamadım ama içeriklerinden gördüğüm kadarıyla hepsi birbirinden dikkat çeken başlıklara sahip. Bakınız program.

Panayır alanının içine girdiğiniz andan itibaren işaretlemeler, bayraklar, renkler size maker faire temasını hissettiriyor. Yani branding 10 Numara!

Branding ile birlikte katılımcılara verilen, hatıra olarak saklayabilecekleri harita ve biletler de bir o kadar özenilmiş tasarımlara sahip. Katılımcıda kalması planlanan her materyalin özenle tasarlanması gerektiğine inanıyorum. Neyse ki -yanlış hatırlamıyorsam- son 1 senedir Istanbul Maker Faire’in kimliği en sevdiğim grafik tasarımcı, arkadaşım Tamer Köseli‘ye ait.

[add_single_eventon id=”2325″ show_exp_evc=”no” show_excerpt=”no” ev_uxval=”3″ ext_url=”https://www.gelecekburada.net/events/istanbul-maker-faire/” ]

Velhasılkelam; World Maker Faire, ülkemizde yapacağımız herhangi bir Maker Faire’ın nasıl olması gerektiğini bizlere çok iyi göstermiş oldu. Orada beslendiklerimizin üzerine burada neler koyabiliriz biraz düşünmek lazım. Türkiye’de acımasız bir “ticari” sektör haline gelen maker hareketi ve bu hareketin dinamikleri yüzünü dünyaya çevirip biraz ilham almalı diye düşünüyorum.

Geçtiğimiz yıl iptal edilen Istanbul Maker Faire bu yıl 27 – 29 Ekim’de Haydarpaşa Garı’nda gerçekleştirilecek. Her yıl ziyaretçisi artan panayır bu sene daha da olgunlaşmış bir yüzle karşımıza çıkacak diye umuyorum. Bu ve benzeri etkinliklerin hak ettiği değeri görmesini, New York, San Fransisco, Roma’daki panayırlarla adının anılmasını çok isterim. İstanbul Maker Faire ile ilgili detaylı bilgiye buradan ulaşabilirsiniz.

 

 

 

Share:

1989’da İstanbul’da doğdu. 2013 yılında Endüstri Mühendisliği bölümünden mezun oldu. Bilgi Üniversitesi Pazarlama İletişimi Yüksek Lisans eğitimiyle birlikte tasarım, iletişim, pazarlama ve teknoloji dinamiklerinin birleştiği platform ve projelerde çeşitli görevler almakta. 2015’te yaşadığı çevre ile dialog kurmak isteyenleri bir araya getiren sosyal sorumluluk topluluğu Onaranlar Kulübü’nün ve dünyanın ilk konsept 3 boyutlu yazıcı mağaza ve kafesi 3Dörtgen’in kurucu ekibinde yer aldı. Halen 3Dörtgen’de Pazarlama İletişimi Yöneticiliği görevini sürdürürken geleceğin nerede olduğunu araştırıyor.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir