Günümüz teknolojileri, gazetecilik anlayışında yeni yaklaşımları zorunlu kılıyor. İnternette oluşan bilgi kirliliği ile birlikte reklam kirliliği ve taraflı yayıncılık gibi sorunlarımız da var. Amerika ve Avrupa’nın bazı ülkelerinde ana akım haline gelen okur destekli yayıncılık seçeneği ise henüz Türkiye’de çok fazla denenen bir yöntem olmasa da gerek medya patronlarının başka iş yapma yasağının bulunmaması, gerekse siyasi iklimden dolayı ülkemiz için cazip olarak algılanabilir. Bu noktada, Sözcü’nün yaklaşık 2 yıl önce hayata geçirdiği Sözcü Plus hizmeti Türk gazeteciliği için önemli bir yere sahip.
Okuyucunun en tarafsız ve en doğru/güvenilir haberi okuyabilmesi için gazete sahiplerinin maddi gelirini başka yerlerden (reklam vs.) almıyor olması, editörlerin ve muhabirlerin ise olabildiğince tarafsız olması gerektiğini söylemiş, bugün bu konuda yaşanan sorunların yapay zeka ile giderilmeye çalışıldığı bir projeden bahsetmiştik. O projeyi bir kenara [tooltip tip=”Mutlaka göz atmanızı tavsiye ederim”]bırakıp[/tooltip] Newslabturkey’nin, haber müdürü Deniz Ayas ile Sözcü Plus hakkında yaptığı röportaja göz atalım.
Geleneksel bir gazete ve web sitesi için bir ilki yaptıklarını, daha önce deneyen birkaç gazetenin bu konuda başarılı olamadığını hatırlatan Ayas, “Avrupa’daki ve dünyadaki gazeteciliğin gidişatına baktığımızda artık klasik anlamda basılı gazetenin ve web sitesinin yürümeyeceğini biliyorduk. Bu sebeple Sözcü Plus ile bu işin öncülerinden biri olmaya çalışıyoruz.” diye ekliyor.
Deniz Ayas, okurun tercihlerini nasıl tespit ettiklerine dair sorulan soruya ise “Sözcü Plus’a abone olurken birçok sitede olan çerez politikasını biz de uyguluyoruz. Bu yolla yapay zekâ bir takip yapıyor fakat Sözcü Plus’a üye olurken okurumuza anketler de sunuyoruz. Dijital dünyada okur alışkanlıklarını tespit etmek kolay. Bu yöntemlerden faydalanıyoruz. Şu an Sözcü Plus’ta yüzde yüz yapay zekâ teknolojisine sahip değiliz. Editör arkadaşlarımızın etkisi var.” şeklinde cevap veriyor.
Dünya çapında birçok kullanıcının internet harcamalarında temkinli olduğu için mikro ödeme sistemlerinde sürekli yeni yöntemler denendiğini ve okurların/müşterilerin güveninin kazanılması konusunda ne düşündüğünün sorulması üzerine, farklı ödeme sistemlerine yönelik çalışmalarının devam ettiğini anlatan Ayas, “Bir kamu görevlisi, Sözcü Plus ya da alternatif yayınlara kredi kartı bilgilerini vererek abone olmaktan çekiniyor. Güvenlik sorunu olamayacağına dair taahhütlerimiz olsa da maalesef durum böyle. Burada sadece dijitale duyulan güvensizlikten ziyade siyasal bir çekince var.” şeklinde durumu özetliyor.
Bu röportajın tamamını okuduktan sonra WIRED’ın 1 yıllık okur destekli yayın deneyiminin ardından oldukça samimi dille yazdığı bu yazıyı da okumanızı tavsiye ederim.