2012’den bu yana her yıl dünyadaki yenilikleri ve yenilikçi kültürü yayma, Türkiye’de de benzer etkileri yaratmak adına İstanbul’da İnovasyon Haftası düzenleniyor. Bu yıl yedincisi düzenlenen etkinlik, Türkiye’deki inovasyon konseptinin gelişimine büyük katkı sağlıyor. Bu sebeple girişimciler, yatırımcılar, akademisyenler, öğrenciler ve medya temsilcileri dahil binlerce ziyaretçinin ilgisini çekiyor.
Akıllı şehirlerin yükselişi, yapay zeka, IoT , özerk ulaşım ve yeni sürdürülebilir enerji formları gibi yeni gelişen teknolojilerin hızla hayatımıza dahil olmasıyla birlikte gelecekte bizleri nelerin beklediği merak konusu. Bununla birlikte, akıllı kentin insanların yaşamlarında oynayacağı rolü anlamak, bu şehirleri nasıl inşa edeceğimizi de etkileyecek. Bu düşünce, Canay Atalay’ın önderliğinde Türkiye İnovasyon Haftası’nda tartışıldı.
Akıllı bir kent kavramı ana hatlarıyla ulaşımı nasıl daha verimli hale getirebiliriz, enerjiyi nasıl daha sürdürülebilir hale getirebiliriz ve özünde insanların hayatını nasıl daha kolaylaştırabiliriz sorularının cevaplarında saklı. Şimdiki ve bir sonraki nesil hem psikolojik hem de somut küresel zorluklarla karşı karşıya. Bilinçli akıllı kentin yaratılması, bu zorlukların birçoğunun üstesinden gelmenin anahtarı olabilir.
Daha distopik bir tablo çizmek istersek teknoloji hayatımızı farklı şekillerde zenginleştirmek ve iyileştirmek için muazzam bir iş yapmış olmasına rağmen, aynı teknolojinin insanları yansıtma, tüketim kültürümüzü fast food gibi alışkanlıklarla tezahür ettirme, çevrimiçi yiyecek sipariş etme, sosyal medya ve hızlı tüketilebilir eğlence gibi olumsuz yönde güçlendirme eğilimi var.
Çocuklara yapılan obezite, ilgi, merak, anlama, duygusal beceri gibi ölçümlerde endişe verici sonuçlar elde ediliyor. Bununla birlikte dünya nüfusunun 2050 yılına kadar 10 milyar olması beklenirken, şehirlerde daha fazla sağlıklı ya da sağlıksız insan anlamına geliyor. Peki nasıl daha sağlıklı ve sürdürülebilir şehirler kurabiliriz?
“Geleceğimiz yalnızca hedef kitle tarafından değil, ekosistemde ortak olan liderler tarafından da şekillenecek. Projelerimiz ve girişimlerimiz arttıkça, küresel ihtiyaçları ele almamız gerekiyor.”
Canay Atalay, daha akıllı kararlar almamıza ve yukarıda belirtilen sorunların üstesinden gelmemize yardımcı olacak gerçek zamanlı verilerin yanı sıra mevcut verileri yakalamak için yapay zeka gibi araçların kullanılmasını öneriyor. Bununla birlikte gelecekteki bilinçli şehir, psikolojide sadece kârda değil, psikolojinin ve teknolojinin bu güçlü birleşimini kullanarak, şehirlerin akışını tasarlamak, binaların nasıl yapıldığını ve hatta arabaların nasıl tasarlandığını kullanarak teknoloji oluşturmaya devam ediyor.
İlgili içerik
[button color=”red” size=”small” alignment=”center” rel=”follow” openin=”newwindow” url=”https://www.gelecekburada.net/nvidianin-akilli-sehir-platformu-metropolis/”]NVIDIA’nın Akıllı Şehirler Platformu: Metropolis[/button]
Bu noktada dikkatimizi çocukların etrafına yoğunlaştırmamız gerekiyor. Çocukları kendi inovasyon süreçlerimize dahil etmek, yaşamları boyunca karşılaşacakları konularda onları tam olarak eğitmemiz hem insan hem de ekosistem nesli için elzem. Çocuklarımıza küresel vatandaşlar olmayı ve bunun için mevcut teknolojiyi nasıl kullanacağımızı öğretmek, daha aydınlık bir dünyaya ve daha bilinçli şehirlere açılan kapıları sunacaktır.
Kaynak: interestingengineering