Güneş ışığı, sahip olduğumuz tüm renkleri bir şekilde içerisinde barındırıyor ve bu sayede mavi ışığa ulaşmış oluyoruz. Doğayı güzelleştiren ve gökyüzünde de sürekli sahip olduğumuz mavi ışık telefon, televizyon ve bilgisayar gibi dijital ekranlarımızda da karşımıza çıkıyor. Ancak bu sefer körlüğe sebep olabilecek kadar ciddi zararlarla.
Dijital ekranlarımızdan maruz kaldığımız mavi ışığın zararlı olduğu, özellikle geceleri kesinlikle uzak durulması gerektiği zaten biliniyordu ancak tam olarak bilimsel çıkarımı yapılamamıştı. Bugün University of Toledo’dan araştırmacıları sayesinde mavi ışık ile yaşadığımız sorunu bir kademe daha iyi anlamış olduk.
Yapılan deneylere göre; gözdeki retinada bulunan retinal, mavi ışık ile etkileşime girdiğinde zararlı salgılama yapıyor ve bu da fotoseptörlere zarar veriyor. Ne mavi ışık ne de retinal tek başına herhangi olumsuz bir etkide bulunmuyor. Deneyde ayrıca fotoseptör hücreleri, nöronlar ve kalp hücrelerini de mavi ışıkla tepkimeye sokan araştırmacılar sadece retinal ve mavi ışığın tepkimesi sonucu ortaya zararlı kimyasalların çıktığını tespit etti.
Araştırmacılar ayrıca tocopherol isimli, E vitamininde bulunan bir molekülün mavi ışık-retinal tepkimesi sonucu yaşanan hücre ölümünü engelleyebildiğini tespit etti. Bu araştırmanın sarı nokta hastalığı (Yaşa bağlı makula dejenerasyonu -YBMD) sorunları ve mavi ışık problemimiz için bir çözüm yolu üretebileceği umuluyor. Çünkü makula dejenerasyonu esasen retina fotoreseptör hücrelerinin ölümüdür.
“Every year more than two million new cases of age-related macular degeneration are reported in the United States,”
“ABD’de her yıl iki milyondan fazla yeni yaşa bağlı makula dejenerasyonu vakası rapor ediliyor”
Bugün, henüz ekranlarımızın bize zarar vermemek için tasarlanmadığı günümüzde zararlı mavi ışıktan korunabileceğimiz birçok uygulama bulunuyor. Hava karardıkça otomatikman ‘sarımsı’ bir renge bürünen ekranlar ile, zararımızı minimize etmemiz mümkün.
Kaynak: Futurism
