Yapay zekânın sinema sektöründeki kullanım alanları her geçen gün yaygınlaşıyor. Daha önceki yazılarımızda filmlerin senaryosunu okuyarak yaş sınırlaması yapan ve film karelerini çizgi romana dönüştüren yapay zekâları incelemiştik. Bu sefer Carnegie Mellon Üniversitesi’ndeki Bilgisayar Bilimcileri tarafından tasarlanan otomatik bir bilgisayar, yapay zekâyı kullanarak filmlerdeki sosyal klişeleri, ön yargıları ve ırkçı ifadeleri tespit edebilmeyi başardı.

Bollywood & Hollywood

CMU Dil Teknolojileri Enstitüsü’nden Kunal Khadilkar ve Ashiqur R. KhudaBukhsh liderliğinde toplanan araştırma ekibi, son yetmiş yılda vizyona giren ve en çok hasılat yapan 100’er Bollywood ve Hollywood filmini analiz etmesi için yapay zekâya izletti. Özellikle 1950 ve 60’lı yıllarda Bollywood filmlerinde pek çok klişeye rastlamak mümkün.

Ünlü Bollywood Yapımı 3 Aptal Filmi

Örneğin filmlerde doğan çocukların neredeyse hepsi erkek bebeklerden seçiliyordu veya bir kadının filmde güzel olarak algılanması için açık tenli olması gerekiyordu. Günümüz Bollywood’u her ne kadar bu klişelerden kurtulmuş olsa da araştırmacılar o dönemki filmlerden yola çıkarak yapay zekâyı sosyal ön yargıları ve klişeleri tespit edecek şekilde eğitmeyi hedefledi.

Tarantino Yapımı, Bir Zamanlar Hollywood’da Filmi

 

Sistem Nasıl İşliyor?

İlk olarak yapay zekâya izlettirilen tüm Bollywood ve Hollywood filmleri alt başlıklara ayrıldı. Ardından cinsiyet ve sosyal ön yargıları tespit edebilmesi için yapay zekâya istatiksel dil modelleri öğretildi ve yapay zekânın hangi kelimelerin birbiriyle yakından ilişkili olduğunu tespit etmesi istendi. Dil Teknolojileri Enstitüsü Yüksek Lisans öğrencisi Khadilkar, kullandıkları bu yöntem sayesinde yapay zekânın birkaç gün içerisinde iki bine yakın filmi analiz edebileceğini belirtiyor. Normalde filmlerle ilgili kültürel çalışmaların 5-10 film ile sınırlı kaldığını söyleyen Khadilkar, film sayısının bu kadar az tutulması sonucu, bu çalışmaların yanlış çıkarımlarda bulunabileceğine dikkat çekiyor.

Yeni yapay zekânın birkaç aylık bir sürede neredeyse bütün Bollywood filmlerini inceleyebileceği öngörülüyor. Bu da 1950’lerden başlayarak tüm sektörün kültürel ön yargılarının ortaya çıkması anlamına geliyor. Bilgisayar Bilimleri Fakültesi Kurucu Üniversitesi Profesörü ve çalışmanın yazarlarından biri olan Tom Mitchell ise insanların kültürel konuları incelerken daha hassas davranmaları gerektiğini ve kullandıkları yöntemin gereken bu hassaslığı sağlayabileceğini söylüyor.

Mitchell, “Filmlerin geniş ölçekte ve zaman içinde istatistiksel, otomatik analizinden bahsediyoruz, bu filmlerde örtülü olarak bulunan kültürel temaları anlamak için bize daha iyi bir araştırma imkanı sağlıyor.”

Khadilkar, KhudaBukhsh ve Mitchell tarafından hazırlanan araştırma raporu, Yapay Zekâyı Geliştirme Derneği sanal konferansında bu ayın başlarında sunuldu. Kullanılan yapay zekânın teknik detaylarına ilgili rapordan ulaşabilirsiniz.

Cinsiyet Eşitliği

Dizi ve filmlerdeki erkek karakterlerin yaygınlığını değerlendirmek için [tooltip tip=”Male Pronoun Ratio”]MPR[/tooltip] yani Erkek Zamir Oranı adlı bir ölçüm kullanan araştırma ekibi, filmlerin alt yazılarında kullanılan “o” zamirinin erkekler için mi yoksa kadınlar için mi kullanıldığını tespit etti. 1950’lerde MPR oranı yaklaşık 75 iken 2020 yılında bu oran 50’ye düşmüş durumda. Bu da yıllar içinde filmlerdeki kadın erkek karakter oranının dengelendiğini gösteriyor. Kullanılan MPR ve diğer ölçüm araçları sayesinde yapay zekâ bir toplumun seneler içinde cinsiyet ayrımcılığı ve ırkçılık konularında ne kadar modernleştiğini ölçebilecek bir hâle gelebilir.

Cinsiyet eşitliği

Kültürel Çalışmalarda Devrim Niteliğinde

Aynı doğal dil işleme araçları, yüzlerce veya binlerce kitabı, dergi makalesini, radyo transkriptini veya sosyal medya gönderisini hızla analiz etmek için kullanılabilir. Bu sayede sosyal bilimlerde araştırma yapanlar bir ülkenin belirli dönemlerinde hangi konularda ön yargılı olduğunu kolayca tespit edebilir. Sosyoloji alanında çalışma metotlarını bile değiştirebilecek yenilikte olan yapay zekâ, toplum mühendisliğinde aktif olarak kullanılabilir. Toplumun hangi konulara hassasiyet gösterdiği veya belirli bir konu hakkındaki fikirleri, ülkenin kendi edebi ve sanatsal eserlerinin analiz edilmesiyle gün yüzüne çıkarılabilir.

Kaynak: TechXplore

Share:

administrator

1997 İstanbul doğumlu olan Kemal Berk, İTÜ Ekonomi bölümünde eğitimini sürdürüyor. Estetik açlığını Avrupa Sineması ve Müziği ile doyurmaya çalışmasının yanı sıra felsefe, nöroloji, dinler tarihi ve iktisat konularında okumalar yapmayı seviyor. Öğrenmeye ve gelişmeye yönelik durdurulamaz bir arzuya sahip olması, onu üretken ve verimli olmak için teşvik ediyor.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir