Tinder ve Benzeri Dating (Flört) Uygulamalarında Cinsel Taciz ve Diğer Güvenlik Sorunları Bulunuyor
Surveymonkey’in 4000 kişiyle yaptığı ankete göre; 18-24 yaş arasındaki genç yetişkinlerin %75’i Tinder, 25-34 yaş grubunun ise %36’sı match.com isimli çevrimiçi çöpçatanlık (flört) uygulamasını kullanıyor. Kısaca, bugün her 3 insandan 1’inin (ülkemizde daha az kişi kullanıyor) Tinder ve benzeri arkadaşlık programlarına başvurduğunu söyleyebiliriz. Ancak, internet dünyasında büyümemiş herkesin çok fazla hissettiği, internet çağının çocuklarının ise nadiren de olsa büyük olaylar ile iliklerine kadar hissettiği bir sorun var: yabancı insanların psikopat veya sapık çıkma ihtimali.
Biz internetten insanlar ile tanışmaya o kadar alıştık ki, karşımızdaki insanın gerçek kimliğini sakladığını veya karşı karşıya geldiğimizde bambaşka bir kişiliğe bürüneceğini hiç göz önünde bulundurmuyoruz. Ancak birçok insan -özellikle de kadınlar- Tinder gibi uygulamalar aracılığıyla tanıştıkları insanlar ile tehlikeli randevular geçirmek zorunda kalıyor. Bugün Facebook ve Twitter gibi birçok sosyal medya platformunun yapmak zorunda olduğu gibi Tinder ve benzeri uygulamalar da verdikleri hizmetin olabildiğince güvenli olmasını sağlamaya çalışıyor. Tinder, bu sorunları göz önünde bulundurarak kurduğu Safety Center (Güvenlik Merkezi) ile birlikte iki yeni güncelleme getiriyor: birincisi “Bu kişi sizi rahatsız ediyor mu?” diye soran bir yapay zekâ, ikincisi ise buluşma sırasında kullanabileceğiniz bir panik butonu.
Tinder yapay zekâsı rahatsız edici mesajları tespit edip, “rahatsız oldunuz mu?” diye soracak
Tanımadığımız insanların, buluştuğumuzda tehlikeli olabildiğinden bahsettik ancak daha buluşmadan önce, sosyal platform üzerinde konuşurken yapılan siber zorbalık veya siber taciz gibi gerçekleri de unutmamak gerekiyor. Birçok kadın; erkeklerin cinsel şakaları, imaları ve hatta fotoğrafları ile birlikte tacize uğrayıp psikolojik olarak yıpranırken o an aslında karşıdakinin suçlu olduğunu bile fark etmeyebiliyor. Bu yüzden Tinder, bir yapay zekânın konuşmaları takip etmesini ve insanların rahatsız olabileceği tarzda mesajlar atıldığında “bu mesaj sizi rahatsız ediyor mu?” diye sormasını sağlayacak.
Her insanın rahatsız olma eşiği, veya ‘mizah’ anlayışı farklı olduğu için her kelimenin herkesi rahatsız ettiğini varsaymak biraz tehlikeli. Bu yüzden Tinder’ın yapay zekâsı kişilerin daha önceki mesajlarını da dikkate alarak onları kişisel olarak tanıyacak ve buna göre davranacak. Yani, X kişisi “Çok seksisin” mesajını rahatsız edici bulabilirken, Y kişisi iltifat olarak algılıyorsa yapay zekânın bu farkı bilmesi beklenecek ve X kişisine “Bu mesaj sizi rahatsız ediyor mu” diye sorarak, rahatsızlığını kolayca bildirmesine teşvik edecek.
Not: Yine de ilk defa karşılaşılan insanlara mesaj atarken iki kez düşünüp, “çok seksisin” tarzı mesajlar atmamaya özen göstermekte fayda var.
Tinder Panik Butonu
Bir diğer güncelleme ise Tinder’ın daha önce yatırım yaptığı Noonlight girişimi sayesinde geliyor. Şu an için sadece Amerika’da uygulamaya konulacak olan panik butonu için kullanıcıların Noonlight uygulamasını da telefonunda bulundurması ve GPS ayarlarını aktif etmesi gerekecek. Randevu sırasında rahatsız hisseden kullanıcının uygulamayı açıp panik butonuna basması yeterli olacak.
Butona basıldığı anda bir Noonlight çalışanı bildiriyi alacak ve önce mesaj ile “iyi misiniz?” diye kontrol edecek. Cevap gelmemesi durumunda önce bir kod gönderip daha sonra arayacak. Eğer yine cevap gelmezse güvenlik birimlerine haber verilecek.
Fotoğraf doğrulaması
Öte yandan Tinder’ın yıl sonuna doğru kullanıcıya sunmayı planladığı bir fotoğraf doğrulama aracı üzerinde çalıştığını da biliyoruz. Bu araç, yapay zekâ kullanarak kullanıcıların Tinder profillerindeki fotoğrafların gerçek olup olmadığını kontrol edecek.
Facebook, Twitter ve Instagram gibi sosyal platformların başı kullanıcı gizliliği gibi konular ile dertteyken Tinder ve Uber gibi uygulamalar ise kullanıcıların güvenliği ile ilgili sıkıntılar yaşıyor.
Tinder’ın bu güncellemeleri Türkiye’ye ne zaman getireceği tam olarak açıklanmadı ancak önce ABD, Birleşik Krallık, Almanya ve Fransa’da deneneceğini biliyoruz. İlk iki özellik yıl sonuna doğru, fotoğraf doğrulaması ise 2021 yılı itibariyle gelebilir diye tahmin edebiliriz.
İnternet kültürü ile birlikte gelen, sanal arkadaşlıklar ve sanal ortaklıklar (Uber vs.) bazı tehlikeleri de yanında getiriyor.
[button color=”red” size=”normal” alignment=”center” rel=”follow” openin=”newwindow” url=”https://www.gelecekburada.net/uber-ve-turevi-platformlarin-suruculeri-sorunlara-karsi-whatsappta-orgutleniyor/”]Uber ve Türevi Platformların Sürücüleri, Sorunlara Karşı Whatsapp’ta Örgütleniyor[/button]