Teknolojinin bu denli ilerlemesiyle birlikte sağlık sektöründe robot doktorlar gibi birçok yenilik görüyoruz. Yapay zekâ destekli teknolojiler, akciğerlerimizi ölümcül bir şekilde etkileyen tüberküloz hastalığının tespit edilmesinden meme kanseri gibi belirli kanser türlerine teşhis konulmasında yardımcı oluyor. Bu yeni sistemler ile yapay zekâ birçok hastanın hayatını kurtarıyor. Örneğin, Apple Watch’larda bulunan EKG çekebilme veya düşüş algılama teknolojileri ile birçok kişinin hayatı kurtuldu ve kurtulmaya devam ediyor. Her geçen gün araştırmacıların geliştirdiği akıllı kontakt lensler gibi yeni teknolojiler ile yapay zekâ, insanlara sağlık sektöründe farklı alanlarda imkanlar sunuyor. 

EKG çeken bir Apple Watch
EKG çeken bir Apple Watch

Google tarafından Mountain View’da düzenlenen yıllık geliştirici konferansı Google I/O ile duyurulan ve daha sonra bir internet sayfasında paylaşılan yeni bir makaleye göre Google, kullanıcıların dış görünümünü ve derilerini analiz ederek ortaya bir sonuç çıkaran yapay zekâ destekli teknoloji geliştiriyor. Google’daki araştırmacılar, bu teknolojiyi kullanıcıların herhangi bir deri hastalığına sahip olup olmadıklarını öğrenmelerine yardımcı olmak için kullanmayı hedefliyor. Neredeyse piyasadaki bütün akıllı telefonlarda cilt durumları için tanısal yapay zekayı kullanıma sunmak istiyor. Bu da bizlere gösteriyor ki akıllı telefon sahibi olan her insan, bu yapay zekâ sistemiyle birlikte derileriyle alakalı sorunlarının ne olabileceği konusunda bir fikir sahibi olabilir. Ancak Google’ın belirttiğine göre hiçkimse yapay zekânın söylediği bilgileri teşhis olarak düşünmemeli ve bu teknolojinin profesyonel bir dermatoloğun görevini görmediğini unutmamalı.

Google yapay zekâsının tespit edebileceği ciltteki bir yara
Google yapay zekâsının tespit edebileceği ciltteki bir yara

Google’ın AI teknolojisi birçok hastalığın belirtilerini gösterebilir

Geliştirilen yapay zekâ aracı; kullanıcıları ciltlerinin, tırnaklarının ve saçlarının durumu hakkında bilgilendirmesi üzerine geliştiriliyor. Çok basit ve önemsiz bir teknolojiymiş gibi gözükmesine rağmen ciltteki sorunlar diyabet gibi birçok önemli hastalığın belirtisi olabilir. Diğer bir deyişle, vücudun en büyük organı olan cilt, sağlık uzmanlarının genel sağlık durumunuz hakkında çok şey söyleyebileceği tanısal bir organ olabilir. Telefonlarımızda olması planlanan bu teknoloji ile çok kısa sürede yapabileceğimiz bir analizden çıkan sonuçlar belki de hayatımızı kurtarabilir ya da hiç aklımıza gelmeyecek bir hastalığa sahip olabiliriz ve bunu bize Google söyleyebilir.

Peki, yapay zekâ ile cildimizdeki olası hastalıklara nasıl analiz yapılıyor? 

Aslında bu analiz günümüz teknolojileri ile gayet basit bir süreç anlamına geliyor. Öncelikle yapay zekanın cildimizi analiz edebilmesi ve olası tanıları koyabilmesi için bir kaynağa ihtiyacı var ve bu da  herhangi bir kameradan çekilen deri görüntüsü ile mümkün oluyor. Ardından çekilen fotoğraf yapay zekânın 65.000 cilt görselinden oluşan veri tabanında bulunan hastalıklı deri görselleri ile saniyeler içerisinde kıyaslanarak cildimizdeki kızarıklık gibi çeşitli semptomların olası nedenlerini veriyor ve sonuç olarak bize bir olası teşhisi koymuş oluyor.

Veri tabanında bulunabilecek örnek bir el fotoğrafı
Veri tabanında bulunabilecek örnek bir el fotoğrafı

Google AI cilt sorunu çeken neredeyse tüm hastalara ulaşmayı mümkün kılabilir

Google’ın yapay zekâsı, genellikle insanların internette görsel aramasına izin veren bir arama motoru Google Görseller’deki referans fotoğrafları aracılığıyla cilt koşullarını analiz ederek kullanıcıya geri dönüt veren bir dermatoloji teknolojisi unvanını bulunduruyor. Her yıl dünya çapında cilt sorunlarından etkilenen iki milyar insan bulunuyor ve hastaneler aracılığıyla cilt sorunu çeken tüm insanlara ulaşabilmek mümkün olamayabiliyor. Bundan dolayı da olası sağlık sektörünün cilt rahatsızlıklarını teşhis etme ve gerekli kişilerin doktorlarla iletişime geçmesi konusunda, Google’ın yeni yapay zekâ aracı gibi dış kaynaklı araçlardan biraz yardıma ihtiyaç duyabileceği anlamına geliyor. 

Son zamanlarda güncel olarak herkesi zor duruma sokan Covid-19 salgını ile birlikte de tüm dünyada el yıkama oranları büyük miktarda arttı. Ancak elimizi yıkadığımız sabunların da bir kimyasal olduğunu düşünürsek covid salgını ile birlikte cilt sorunu olan insan sayısı da arttı diyebiliriz. Cilt sorunu yaşayan insan sayısındaki artışla hastanelerin iş yükü de artıyor. Halihazırda büyük bir pandemi salgınıyla mücadele etmeye çalışan sağlık sektörü cilt sorunu gibi Covid salgınının doğrudan ya da dolaylı etkisiyle artış gösteren diğer sağlık problemlerine yeterli özeni gösteremeyebiliyor. Google’ın yapay zekâsı ile sağlık sektörünün iş yükü azaltılarak bu problem tamamen ortadan kalkabilir.

Yakın bir gelecekte, aşırı sabun, dezenfektan ve su tüketiminden tahriş olan ellerinizle ilgili endişe verici bir problem olup olmadığını anlamak için ellerinizi telefonunuza taratmanız yeterli olabilir. Sonuçlarını saniyeler içinde aldığınız mini bir check-up… Kulağa heyecan verici geliyor, değil mi?

Google’ın yapay zekâ teknolojisinin nasıl çalıştığını gösteren bir süreç
Google’ın yapay zekâ teknolojisinin nasıl çalıştığını gösteren bir süreç

Henüz bu yapay zekâ ile sadece cildimizdeki yaraları, hastalıkları tespit edebiliyoruz. Yapay zekâ, eve kapandığımız dönemde bizlere çok yardımcı oldu, gerek oyunlar ile gerekse Google’ın geliştirdiği teknoloji gibi sağlık alanındaki gelişmeler ile. Yapılan araştırmalara ve sonucunda geliştirilen teknolojilere baktığımız zaman geleceğin bununla sınırlı olmadığını görebiliriz. Gelecekte bir gün ayna karşısında çektiğimiz bir fotoğraf ile telefonumuz hangi hastalıklara sahip olduğumuzu söyleyebilir. Yapay zekânın birçok insanı mesleğinden edeceği düşünülüyor, peki ya doktorları mesleğinden edebilir mi?

Kaynak: Interesting Engineering

Share:

administrator

Robert Kolej’de 12. sınıf öğrencisi olan Can, yapay zekanın ve kodlamanın içinde bulunduğu projelerde yer almayı seviyor. Kendini geliştirmek için programlar kodluyor ve uygulamalar hazırlıyor. Ayrıca, ekonomi alanına da ilgi duyuyor ve borsayı takip etmeyi seviyor. Yeni şeyler öğrenmeye ve araştırmaya karşı isteği, onun geleceği araştırmasını ve bu konular hakkında yazılar yazmasını sağlıyor.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir