Covid-19 salgınının başlangıcından bu yana Singapur koronavirüsle mücadelede uyguladığı politikalarla dikkat çeken ülkelerden biri oldu. Pandeminin ilk günlerinde sıkı tedbirler alan ve vatandaşlarına iki kez ücretsiz maske dağıtan Singapur yönetimi, geçtiğimiz Mayıs ayında ülkenin 400 farklı noktasına konulacak otomatlarla halka ücretsiz maske dağıtılacağını duyurmuştu. Şimdiyse Singapurlu bilim insanları salgının seyrine olumlu katkılarda bulunabileceği tahmin edilen bir buluşa imza atıyor: Koronavirüs belirtilerini tespit edebilen akıllı maskeler.
Akıllı Maskeler Nasıl Çalışacak?
Yeni akıllı maskelerin iç yapısı nabız, vücut sıcaklığı, kan basıncı ve oksijen seviyesi gibi kişinin sağlık durumunun önemli göstergeleri ile ilgili verileri toplayan sensörlerden oluşan teknolojik bir ağ ile donatılmış olsa da dış görüntüsü salgın sürecinde kullanmaya alıştığımız tıbbi maskelerden pek farklı sayılmaz.
Kişinin sağlık durumunda meydana gelen değişikliklerin güncel olarak kontrol edilebilmesi için bu sensörler her otuz dakikada bir ilgili verileri özel geliştirilen bir mobil uygulama vasıtasıyla akıllı telefona iletiyor.
Dezenfektan ile temizlenebilmesi amacıyla neme dayanıklı malzemelerden geliştirilen ve bir maskeden çıkarılıp diğerine yerleştirilebilen bu sensörler hem sürekli kullanımını mümkün kılıyor hem de hijyenik kaygılara çözüm getiriyor.
Yeni vaka tespiti ve salgının önlenmesinde büyük yarar sağlayabilecek maskelerin şu an piyasa fiyatı 36 dolar fakat seri üretime geçişin ardından fiyatının 15 dolara ineceği tahmin ediliyor.
Akıllı Maskelerin Sunduğu Veriler Güvenilir mi?
Akıllı maskeler piyasaya sürülmeden önce içerisindeki dijital mekanizmanın topladığı verilerin doğruluğu birçok farklı teste tabii tutulduğu ve verilerin sensör tarafından oldukça hassas biçimde algılandığının deneylerle test edilerek doğrulandığı biliniyor.
Ancak akıllı maskelerin kişinin sağlık verilerini toplayıp bir telefon uygulamasına aktaracak olması akıllarda bazı soru işaretleri oluşturuyor. Pandemi döneminde Covid-19 temas izleme ve takip teknolojileri kapsamında geliştirilen mobil uygulamalarının güvenilirliği sıklıkla sorgulanmıştı.
Devlet destekli bazı sağlık uygulamalarının da topladığı verileri depolaması ve izinsiz paylaşması gibi potansiyel tehditler gündeme gelmişti. Nabzımı ya da kan basıncı mı başka birinin öğrenmesinin ne zararı var diyebilirsiniz. Fakat başta korkutucu gözükmeyen bu güvenlik açıklarını araştırdıkça konunun derin boyutları olduğu fark edebilirsiniz.
Sağlık verilerinizin kontrolsüz ve izinsiz paylaşımı gayrimenkul alım satımlarınızdan, iş başvurularınıza kadar birçok kritik noktada probleme yol açabilir. Örneğin, viral hastalık atlatmış, kronik rahatsızlığı ve alerjik durumu bulunan bir birey günlük hayatını bireysel tedbirlerle yürütebilir. Fakat bu kriterleri sicilinde taşıdığı zaman; patronu, iş arkadaşı ya da müşterisi onun izni olmadan birtakım müdahalelerde bulunabilir; kişi işinden olabilir, çalışma şekli değişebilir, müşterisi onunla çalışmaktan vazgeçebilir. Bu nedenle verilerinizin güvenli bir şekilde devlete ait kurum ya da kuruluşlar dışında paylaşılması takip uygulamaların önemli handikapları arasında değerlendiriliyor.
Bir pandemi hastanesinde belki de bilinciniz açık bile değilken sağlık durumunuzu tümüyle gözler önüne serebilecek kadar detaylı veri analizi yapabilen bir maskeyi verilerin depolanması ve kullanılmasının güvenliği konusunda emin olmadan ne kadar rahat kullanabilirsiniz? Henüz maskeler çok yeni ve seri üretime geçilmediğinden veri güvenliği konusundaki endişelerimize yanıt olacak herhangi bir açıklama bulunmuyor. Fakat yetkililerin sağlık uygulamalarıyla gündeme gelen kişisel verilerin gizliliği konusunda hassas davranması ve kullanıcıları maskenin veri kullanımı etiği konusundaki politikalarıyla ilgili açıkça bilgilendirmesi kişisel gizliliğimiz açısından son derece önem taşıyor.
Ön saflardaki sağlık çalışanlarını korumak için tasarlandı
Buluşun arkasındaki bilim insanlarından Profesör Loh Xian Jun, 10 Eylül Perşembe günü The Straits Times’a yaptığı açıklamada, ön cephedeki sağlık çalışanlarının akıllı maskeler için ilham olduklarını belirtti.
Pandemi hastanelerinde uzun süre gözlem yapan Jun ve ekibi, salgınla mücadelede görev alan sağlık çalışanlarının Covid-19 hastalarının hayati belirtilerini izlemek için yaklaşık her 30 dakikada bir içeri girip sıcaklık ölçümlerini yapıp oksijen [tooltip tip=”kandaki oksijen doygunluğu”]satürasyon[/tooltip]u almak zorunda olduklarını gördüklerini söylüyor.
Sağlık çalışanlarının özverisinden etkilenen bilim insanları ön saflardaki çalışanlara yardım etmenin ve karşılaştıkları riski azaltmanın bir yolu olup olmadığıyla ilgili ekibiyle birlikte çalışmalara başlayan Jun; hemşirelerin, bu tür bir izleme sırasında devasa ekipmanları odadan odaya sürüklemeleri gerektiğini, bunun yalnızca çalışanları fiziki olarak zorlamakla kalmayıp aynı zamanda virüsün yayılma riskini de artırdığını söylüyor.
“Covid-19 hastalarına bu tür “akıllı maskeler” dağıtılabilir; böylece sağlık çalışanlarının hastanın hayati belirtilerini uzaktan izlemesine olanak sağlayarak ön saflardaki personeller için enfeksiyon riski azaltılabilir.”
Hasta memnuniyeti önemseniyor
Baş parmak büyüklüğündeki sensörleri bir maskenin içine yerleştirmek kullanıcı için rahatsız edici olacağından, ekip bunları yapay deri benzeri bir alt tabakaya entegre ediyor. Çipi elastik bir malzemeye entegre etme fikri, kullanıcının daha rahat hissetmesini sağlarken çipin de hassasiyetini artırıyor.
Nanyang Teknoloji Üniversitesi Malzeme Bilimi ve Mühendisliği Okulu’ndan Profesör Chen Xiaodong, sistemin üç sensörün tümünü tek bir yongaya entegre etmeye çalıştıklarını ve test aşamasındaki bu ürünün akıllı maskelerin bir sonraki sürümü olmasını hedeflediklerini açıkladı.
Seri Üretim Tarihi Netleşmedi
Akıllı maskelerin seri üretime ne zaman geçeceği bilinmese de önümüzdeki günlerde akıllı maskelerin yaygınlaşmasıyla sağlık çalışanlarının mücadelede daha risksiz ve eforsuz bir sürece girebileceklerini umut ediyoruz. Yeni teknoloji akıllı maskeler sağlıkçıların yükünü hafifletirken vatandaşların salgın bilincini artırmak konusunda da etkili rol oynayabilir.
Değişen sağlık verilerini güncel olarak gözlemlemek her birey için önemli bir fırsat gibi görünüyor fakat bunun hasta psikolojisini nasıl etkileyeceğinden emin olamayız. Nabız, tansiyon, ateş gibi gün içinde değişmesi normal olan verileri sürekli kontrol ediyor olmak zamanla insanları paranoyaklaştırabilir. Bu nedenle ekonomik kaygılarla alınacak bir seri üretim kararı beraberinde başka problemleri getirebilir. Sadece hastanelerde, sağlık çalışanlarının bilgisine açık şekilde kullanılması şu an için daha akıllıca bir hamle olabilir. Ayrıca akıllı maskelerin veri kullanımı etiği konusunda ne kadar güvenli olduğu henüz test edilmiş gözükmüyor.
Sonuç olarak bu yeni teknolojinin beraberinde birçok tartışmayı getireceği neredeyse kesin diyebiliriz. Tek temennimiz bu buluşla, Covid-19 salgınıyla mücadelede özverisiyle hepimizi hayran bırakan sağlık çalışanlarımızın bir nebze rahat nefes alabilecek olması.
Yazar: İpek Torunoğlu
Editör: İrem Karaduman
Kaynak: Straitstimes – Webtekno