Son dönemlerde yaşadığımız sıra dışı hava durumları, iklim değişikliğinin günlük yaşantımıza teneffüs ettiğinin en belirgin işaretlerini oluşturuyor. Sayıları azımsanmayacak miktarda olan çevreci girişimler umut kaynağı olmaya devam ediyor. Buna karşın günümüzde yaşanan müthiş gelişmeler karşısında etkinliklerinin gücünü yitirebiliyorlar. Bu gelişmelerin başında gelen Ukrayna-Rusya savaşının yankıları iklim bilimcilerin çaldığı tehlike çanlarının sesini bastırıyor.

Birleşmiş Milletler tarafından yayınlanan rapora göre , iklim değişikliğinin yıkıcı etkilerinden en az hasarla sıyrılabilme umudunu koruyabilmek için fosil yakıt kullanımında önemli bir azalmaya gidilmesi gerekiyor. Gelin görün ki pratikte öyle olacak gibi görünmüyor. Araştırmacılara göre hükûmetlerin Rusya’nın petrol ve doğal gazına alternatif araması sondaj yatırımlarının artmasına neden olacak. 

En uzun müzakere oturumuyla son 30 yıla damgasını vuran Hükûmetlerarası İklim Değişikliği Paneli’nin (IPCC) üçüncü raporu, küresel ısınmayı sanayi öncesi seviyelerin 1,5 santigrat derece üzerinde sınırlamak için gereken adımlara odaklanıyor. Bu hedef bilindiği üzere Paris İklim Anlaşması’nda da yer alıyor ve temel iklim bilimini ve adaptasyon adımlarını içeriyordu.

Dünya şimdiden 1,1 derece yükseldi. Bu rakam 2100’e kadar 2,7 dereceye ulaşma yolunda ilerliyor. 1,5’e ulaşma şansının 50-50 olması için bile takip edilmesi gereken karbon bütçesinin beşte dördünü zaten kullandığımızı hesaba katarsak, aksiyon almanın gecikmemesi gereken bir noktadayız.

“Gerçekten tehlikeli radikaller, fosil yakıt üretimini artıran ülkelerdir. ” 

Birleşmiş Millet Genel Sekreteri António Guterres
Bahsedilen bu ülkeler ise ABD, Avrupa ve diğer birçok büyük ekonomiyi içeriyor.

Ukrayna-Rusya savaşı karbon emisyonlarının artışına katkı sağlayacak mı?

Uluslararası Enerji Ajansı ise Mayıs 2021’de yayınlanan raporunda, 1,5 derece hedefine ulaşmanın tek yolunun fosil yakıt üretimindeki herhangi bir genişlemeyi derhal durdurmaktan geçtiğini belirtirken, yatırımın yalnızca mevcut kuyular özelinde sürdürülmesi gerektiğini vurguladı.

Ekonomi covid-19 pandemisinin yarattığı ölü toprağı yeni yeni atarken, Rusya’ya karşı oluşan cepheyle birlikte çoğu petrol ve gaz şirketinin büyük genişleme planları ortaya çıkıyor. Dünyanın en büyük fosil finansörü olarak bilinen JPMorgan Chase CEO’su Jamie Dimon hissedarlara ek petrol kiralama ve gaz boru hatları için derhal onay çağrısında bulunması bahsi geçen konuya örnek oluşturuyor.

Mükemmel dengelenmiş bir enerji piyasası düşünelim. Bu senaryoda, Avrupa ve ABD Rusya’nın sağladığı petrol ve doğal gazı tam olarak dengelemek için yeterli yatırım yapabilir. Bu durum karbon bütçesinin hâlihazırda olduğundan daha fazla kırılmasını önleyecektir. Ancak IPCC raporuna göre şu anda geliştirilmekte olan fosil yakıt projelerinden kaynaklanan emisyonları hesaba kattığımızda bütçe zaten aşılmış durumda diyebiliriz. Dahası bu durum karbon hedefini tamamen ortadan kaldırabilir. 

IPCC iyi bir haber olarak temiz enerji maliyetlerinin düştüğünü, fosil yakıtların düşük maliyetli ikamelerinin 2030 yılına kadar küresel emisyonları yarı yarıya azaltabileceğini dile getiriyor. Rapor aynı zamanda yeni bir fosil altyapısından bahsediyorsak hem enerji santralleri gibi belirli kaynaklardan hem de atmosferden karbon emisyonlarını yakalamak için teknolojilerin önemli ölçüde büyütülmesinin kaçınılmaz olduğunu ifade ediyor. IPCC, karbon giderimi için kesin bir durum ortaya koyan ilk rapor olmanın yanı sıra yeniden ağaçlandırma ve yüksek teknolojili karbon emici makineler gibi doğaya dayalı çözümleri içeriyor. 

“Karbon salımlarını ortadan kaldırmak, ilk etapta onları önlemekten çok daha zor ve maliyetli.”

Dünya Yaban Hayatı Fonu’nda İklim Bilimcisi ve IPCC yazarı Stephanie Roe

Dünya Yaban Hayatı Fonu’nda İklim Bilimcisi ve IPCC yazarı Stephanie RoeDolayısıyla öncelikli hedef mümkün olan en kısa zamanda küresel emisyonların zirvesine ulaşmak ve eğriyi aşağı bükmeye başlamaktan geçiyor.

Kaynak: quartz

Share:

administrator

1996 yılında İstanbul’da doğdu. Marmara Üniversitesi Basım Teknolojileri bölümünde gördüğü lisans eğitiminden sonra odağını gıdaya çeviren Elif, Mutfak Sanatları Akademisi Profesyonel Aşçılık mezunu ve Anadolu Üniversitesi Tarım Teknolojileri öğrencisi. Merakının izinde farkındalığını besleyecek her türlü konuya olan ilgisiyle anlamlı bir gelecek inşasına katkıda bulunmaya çalışıyor.