Sosyal medyanın kullanım oranı ve erişim kolaylığı günbegün artarken içerik gücü de bir o kadar artıyor. Artık büyük bir çoğunluk için ‘hayatın bir parçası’ olmaktan çıkarak hayatın ta kendisi olmuş durumda. Burada okuyoruz, burada öğreniyoruz ve kişisel fikirlerimiz burada değişiyor.
Özel şirketlerin veya devletlerin bunun farkında olmaması da imkansız. Bu potansiyeli muhakkak değerlendiriyorlar ancak çok nadir yakalanıyorlar. Siber gücüyle bilinen Rusya; geçen sene Amerika’da yapılan başkanlık seçimlerinde propaganda yapmakla suçlanmıştı ve gün geçtikçe bu konuda yeni bilgiler açığa çıkıyor.
Oluşturulan fake hesaplar aracılığıyla binlerce dolar reklam bedelleri ödeyerek Hillary Clinton aleyhinde ve Trump lehinde paylaşım yapılmasını sağladığı iddia edilen Rusya hükümetinin bu eylemleri ciddi soruşturmalara konu oldu ve şu an kurulan kongrelerde Twitter, Facebook gibi sosyal medya kuruluşları kendilerini savunurken gelecek için daha sağlam bir temel oluşturmaya çalışıyor.
Reklamlar veya propagandalar gibi yönlendendirici amaçlarla yapılan paylaşımların kaynağı olan sahte hesaplar tüm sosyal medya siteleri için en büyük problemlerden birisi. Mesela Facebook, 2.07 milyar kullanıcısından 200 milyonunun gerçek kişiler tarafından kopyalanmış ve 60 milyonunun tamamen fake olduğunu tahmin ederken Twitter’da bu rakam 330 milyon kullanıcı ve 16 milyon sahte profile isabet ediyor.
Tüm bu ‘küçük problemler’ bizi gelecek için oldukça fazla evhamlandırmalı gibi duruyor çünkü şu an bile tercihlerimize ‘karışmaya’ yeltenen ‘güçler’ birkaç yıl sonra günümüzü harcayacağımız sanal dünyalarda bunu çok daha efektik kullanabileceklerdir. Şu an tartışmaların merkezinde olan Facebook’un bilinçsiz bir şekilde, manipüle edilerek ABD seçimlerini manipüle ettiğini düşünürsek; bundan birkaç yıl sonra Facebook’un kendi isteği doğrultusunda, hacklenerek veya yine manipüle edilerek tüm kullanıcıları bir yöne doğrultması söz konusu olacaktır ve bu sefer sadece ana sayfamızda göreceğimiz basit bir paylaşım olarak değil; belki içerisinde birkaç saat harcayacağımız VR bir oyun, VR bir film veya direkt mahallemize entegre olabilecek AR bir oyun/film ile bunu yapabileceklerdir. Facebook’un, geçtiğimiz yıllarda satın aldığı Oculus’a ciddi yatırımlar yaptığını ve sosyal medyaların sadece tarayıcı bazlı siteler olmaktan çıkarak sanal dünyalarda da bir şekilde aktif olacağını tahmin etmek yanlış olmasa gerek. Tüm bu örnekleri verirken ve evhamlarımızdan bahsederken yapay zeka gibi bir güçten henüz bahsetmemiş olmamızı da unutmayalım.
Virtual Reality ve Augmented Reality teknolojilerinin reklam ve pazarlama için ne kadar ciddi imkanlar sunacağına dair fikir edinmek için aşağıdaki videoya bir göz atabilirsiniz. Rusya’nın ABD seçimleri için yaptığı ‘çalışmalar’ hakkındaki detaylar için ise kaynak kısmındaki linkleri takip edebilirsiniz.
Eğer teknoloji şirketleri, devlet büyükleri veya 3. Parti uygulamalar bizi gerçekten yönlendirmeye karar verirse ve bunu istediklerinde yapay zeka gibi bir güce sahiplerse çok daha fazla korkmamız gerekecektir. Kullandığımız tüm akıllı cihazların verilerine sahip olan bir yapay zeka, Google Asistan ile sıradan sohbetlerimizde bile bize X parti için olumsuz Y parti için olumlu olan bir espri yapabilir veya seçim yaklaştığında bu yöndeki haberleri karşımıza çıkararak bizi yönlendirebilir. Özellikle şu an Twitter’da son atılan tweetler yerine daha çok beğenilen veya ilgimizi çekebilecek tweetleri gördüğümüz gerçeği de var. Twitter’ın “X parti kötüdür” tweeti yerine “X parti iyidir” tweetini görmemizi istemesi durumunda bunu başarması etik veya yasal olarak zor durmuyor. Yine bunların da yapay zekalar tarafından yönlendirilecek olması, bizi günlük yaşantımızda küçük bir çocuk gibi yönlendirilebilir hale getirebilir. Bu konularda ne tarz önlemler alınacak ve ne kadar ‘kullanıcı dostu’ olacak, hep beraber zamanla göreceğiz.
Kaynak: New York Times – Webrazzi