Çin polisi, kaybolan yaşlı vatandaşların tespiti için tüm ülkenin kitlesel izleme ağı ile birlikte yapay zekâ destekli yüz tanıma sistemlerini kullanmayı umuyor.
Ülkenin geniş izleme ağı, kontrolcü ve yayılmacı bir güç olarak sıklıkla eleştirilse de, potansiyel tehlikelere karşı savunmasız kişilerin saptanması konusundaki yeteneği, bu ağın başlıca yararının devlete olduğu algısının değişmesine yardım edebilir.
Verilere göre her yıl 500 bine yakın yaşlı birey kayboluyor, bu da günde neredeyse 1370 kişiye denk geliyor. Kaybolanların yaklaşık %72’si akli dengesi bozuk kişilerden oluşurken kimlik tespiti ve sağlıklı bir şekilde bulunup evine getirilmesi konusunda polislerin yoğun çabasını gerektiriyor. Önde gelen birçok yüz tanıma sistemine ev sahipliği yapan Çin’de, SenseTime isimli şirket, geçtiğimiz sene nisan ayında dünyanın en çok finanse edilen yapay zekâ girişimi oldu ve ocak ayında 2 milyon dolarlık bir finansman turu daha başlattı.

SenseTime’ın yatırımcıları en çok etkilediği nokta, şirketin Çin hükûmetinin kapsamlı izleme ağına teknolojik destek sağlıyor olması. SenseTime’ın Viper olarak bilinen sistemi, trafik kameraları, bankamatikler gibi birçok kaynaktan gelen 100 bini aşkın anlık ve gerçek verinin işlenmesi ve analiz edilmesini ve daha önemlisi kişilerin otomatik olarak işaretlenmesi ve takip edilmesini hedefliyor.
Son yıllarda %400 e yakın büyüme oranıyla yüz tanıma teknolojisi alanında oldukça önemli bir konuma sahip olmasına rağmen SenseTime CEOsu Xu Li, sektörün daha sağlıklı ilerleyişi için yüz tanıma standartlarının belirlenmesi konusunda çağrıda bulunuyor.
Halk tarafından yüz tanıma sistemlerine duyulan güvensizlik oldukça yüksek. Bu yılın başlarında, AI News tarafından Amerikan Sivil Özgürlükleri Birliği’nin bulgularına dayanarak Amazon’un yüz tanıma sisteminde yapay zekânın tutuklanmış suçluların fotoğraflarına karşı eşleştirme yaparken ten rengi koyu olan kişileri daha fazla kez suçlu olarak etiketlediği belirtildi.
Daha sonraki bir çalışmada Algoritma Adalet Birliği tarafından Microsoft, IBM ve Face++ ‘ın yüz tanıma algoritmaları test edildi. Test edilen tüm algoritmalar, en çok koyu tenli kadınlarda yüzde 65.3’e kadar düşen doğruluk oranıyla sorun yaşadı.
Bulguların ardından, IBM algoritmalarını geliştireceğini belirtti. Tekrar değerlendirildiğinde, IBM’in koyu tenli kadınlar için doğruluk oranı yüzde 65.3’ten 83.5’e yükseldi.
Algoritma Adalet Birliği kurucusu Joy Buolamwini, “Benim TED konuşmamı izleyen ve ‘Sizin tespit edilmeme nedeniniz, bilirsiniz işte, fizik değil mi? Teninizin ışığı yansıtma oranı, kontrastı vb.’ diyen herkese sesleniyorum, çalışmayı yaptığım Aralık 2017 ve yeni sonuçları açıkladıkları 2018 arasında fizik kuralları değişmedi. Değişen şey şu, onu öncelik haline getirdiler.” diyor.
Haziran ayında, Face++ Pekin’e bağlı Haidian bölgesinde uygulanan ve Bilgelik Topluluğu olarak bilinen bir akıllı şehir yapay zekâsını tanıttı. Bilgelik Topluluğu, kayıp olarak bildirilen yaşlı insanların tespiti ve takibinde de yardımcı oluyor.
Face++’ın teknolojisi bir süredir ülkenin birçok yerinde kayıp vakalarına destek veriyor. Geçtiğimiz sene Ekim ayında, Alzheimer hastası 70 yaşında bir erkeğin Xian’a bağlı Xincheng bölgesindeki Changle Polis Karakolu’nda kimlik tespiti yapıldı ve 1 saat içerisinde evine ulaştırıldı.
Yüz tanıma unsurları hakkında, özellikle doğruluk oranları ve özel hayat gizliliğinin ihlali konusunda ortada hâlâ ciddi endişeler var. Buna karşın, Çin polisinin bu teknolojiyi savunmasız kişilere yardım etmede kullanması, yüz tanıma sistemlerinin olumlu açıdan bakıldığında birçok hayatı kurtarabileceği ve ailelerine dönmesini sağlayabileceğini ortaya koyuyor.
Yazar: Öykü Selen Uysal
Kaynak: AI NEWS