Kadınların ortak kullanım alanlarında sözlü veya fiziki tacize uğraması, özgürce hareket edememesi tüm dünyada yaşanan ciddi bir sorun.

Kadınların bu rahatsız edici durumlardan kurtulması için uğraşan bazı ülkeler toplu taşıma araçlarında özel uygulamalar geliştirdi. Bazı özel taksi işletmeleri de ‘pembe taksi’ formatında hizmet vermeye başladı. Ancak, cinsiyetlerin şehir kullanım tecrübesini değiştiren bu uygulamalar ne kadar sağlıklı veya ne kadar çözüm vaat edebiliyor tartışılır. Çünkü her ne kadar bu tür sorunlar tüm dünyada yaşansa da bu konuda pembe vagon veya pembe otobüs tarzı uygulamaya geçen herhangi bir Avrupa ülkesi bulunmuyor. Bu uygulamaya geçen ülkelerin –benim fikrime göre- genel sorunu eğitimsiz bir nüfus yoğunluğuna sahip olmaları.

Genel kanıya göre, gelişmiş olarak kabul edilen ülkelerin bu konuyu tartışmaması veya en azından uygulamaya koymamış olmasının sebebi  bunun bir çözüm değil, daha çok sorunun üzerini örtme olarak görüyor olmaları olabilir.

Endonezya’da trenden bir görüntü

Şöyle bir örnek vermek istiyorum: 2010 yılı verilerine göre, hapishane cezasını tamamlayıp ayrılan 18 yaşından küçük çocukların %68’i yaklaşık 1 yıl içerisinde, 18-20 yaş arası gençlerin ise yaklaşık 2 yıl içerisinde tekrar suç işledikleri gözlemlenmiş. Yani ne kadar sağlıklı bir örnek olur tartışılır ancak, sadece ceza vererek hapishaneye atıp, o kişinin pişmanlık yaşayıp kendisini geliştirmeye karar vereceğini düşünmek kadar, kadınları erkeklerden ayırarak taciz-tecavüz oranını düşürmeyi amaçlamak da pek çözümcül görünmüyor. Hapishane uygulaması da kabullendiğimiz ve değiştirmeye çalışmadığımız bir cezalandırma sistemi olarak kaldı.

Pembe vagon-tren-otobüs uygulamaları da bundan birkaç yıl sonra alıştığımız bir sistem haline gelebilir mi? Veya hapishane örneğinde suçlu insanın 5-10 yıl boyunca toplumdan ayrılması sizce bir noktada yeterli mi? Taciz konusunda ise kadınların ayda 6x yerine 2x rahatsız edilmesi gerçekten bu uygulamanın bazı sorunları çözdüğü anlamına gelecek mi? Belki cevabını veremeyeceğiz veya zıt düşeceğiz ancak sorulması gereken sorular bunlar gibi duruyor.

Size bu konuda erişebildiğim kadarıyla; kaynaklarını göstererek, dünyadan örnekler vermeye çalışacağım.

2015 yılında Telegraph’ta yer alan bu yazıda, o yıl muhalefetten gelen Birleşik Krallık’ta da pembe toplu taşıma araçları olsun önerisinden sonra, bu uygulamanın aktif olduğu 8 ülkeden örnekler verilmiş.

 

Brezilya

2006’da Brezilya hükümeti Rio de Janeiro banliyö trenlerinde ve metrolarda ‘pembe vagonları’ uygulamaya aldı. İlk günden vagona giren, kurallara saygısız erkeklerin olduğuna dair haberler çıktı. 2013’te de bu tarz kural tanınmazlıklara dair haberler yayınlanmış ancak bu sorun sadece birkaç istasyonda yaşanmış küçük bir problem olarak değerlendirilebilir.

Bir keresinde vagona giren erkeği, bir kadının uyarması sonucu kavga çıkmış, başka bir olayda ise bir erkek bir kadını gasp etmiş. Bunlar dışında negatif bir girdi olmamış.


Japonya

Cinsel tacizi durdurmak için pembe vagon uygulamasına başvuran ülkelerden biri de Japonya. 2000 yılına girerken sekiz tren işletmesi ve Tokyo’daki iki metro işletmesinin desteğiyle, istasyonlarda erkek güvenlik görevlileri tarafından korunan kadınlara özel vagonlar seferlere başladı. Sabah 7-9 arası yoğunlukta, varlığını hissettiren ve kadınlara hem rahatsız edilmeme hem de oturabilme konusunda rahat yolculuk imkanı veren vagonlara çocuklar da alınıyormuş ve bu artık halkın bir kültürü haline gelmiş.


Meksika

2000 yılında ilk vagonların pembe geri kalanının unisex olduğu trenler ile uygulamaya başlanan Mexico City’de 2008 yılında pembe otobüs uygulamasına da başlandı ve aktif pembe taksiler de bulunuyor.


Endonezya

2012 yılında başlayan ve trenlerin baş ve son vagonlarının turuncu ve pembe oturma kısımlarıyla süslenmesini kapsayan devletin ulaşım biriminin bu uygulaması yedi aydan fazla sürmedi. Çünkü diğer vagonlar çok fazla kalabalıkken kadınların vagonlarında boşluklar mevcuttu ve şirket, o vagonları da cinsiyetsiz hale getirmek zorunda kaldı. Belki zamanla artan tren seferlerinin verdiği rahatlıkla bu uygulamaya tekrar dönülebilir.


Mısır

2007 yılında başlanan pembe vagon uygulamasında sıkıntılar bulunuyor. Erkeklerin kuralları tanımaması ve vagonların kadın ürünleri için satış alanı olarak kullanılmaya çalışılması, beklentileri karşılamadı.


Hindistan

Delhi, Bombay, Calcutta ve Chennai’de, istasyonda bekleyen polislerin kontrolüyle kadın vagonları uygulamasına başlandı. Yasağa uymayanlara para cezası uygulanıyor.

Sonrasında pembe taksi uygulamaları da başladı.


Tayland

2014’te başlayan gündem ile birlikte bir kız çocuğunun tecavüze uğrayıp öldürülmesinin ardından uygulamaya geçilen sisteme göre; en önemli üç tren hattında, mavi yerine lila ve koyu pembe perdeli trenler servise başladı. Gece yolculuğuna öncelik veren trenler, özellikle uykulu yolculuklar için büyük rahatlık sağladı.


İran

Tahran’da metronun son birkaç vagonunun kadınlara ayrılması, yıllardır süregelen bir uygulama olarak kabul edildi bile.

2006 yılında pembe otobüs uygulamasına da başlandı.


 

telegraph-pembe-otobus-anket
Telegraph’ın web sitesinde yapılan “Kadınlara özel vagonlar sunulmalı mı?” anketinin sonuçları. %80, bunun bir çözüm olmadığını düşünüyor

 

Yukarıdaki telegraph kaynaklı listede daha çok demir yolu konu edilmiş. Biraz da erişebildiğimiz diğer kaynaklara bakalım.

1

Pembe otobüsün ilk başladığı yer Meksika’nın başkenti Meksiko olmuş. Hürriyet’in haberine göre; sadece kadınlara özel olan otobüsler hakkında halk mutluymuş ve daha önce toplu taşımalarda temas edilmekten kurtulduklarını söylemiş. Haberde, daha önce o şehirde Pembe Vagon olup olmadığından bahsedilmemiş ancak aslında 2000 yılında pembe vagon uygulamasına da başlanmıştı.

2

Aralık 2016’da yayınlanan habere göre Ürdün’ün Amman şehrinde 10 kişilik bir kadın taksici ekibi var ve sadece kadın yolcu kabul ediyorlar. Nisrin Akoubeh, müşteri sayısından memnun. Akşam okuluna giden kadın öğrenciler ve gece vardiyasındaki hemşireler tarafından tercih edilen kadın sürücüler, mart ayında hizmete başladığında sadece 5 kişilermiş. Haberin yayınladığı 30 Aralık 2016 tarihinde ise 10.

3

Malezya’da Ekim 2016’da kurulan bu ekip, Facebok ve Whatsapp üzerinden aldığı rezervasyonlar ile 16 yaşından küçük erkeklere ve kadınlara hizmet veriyor. Aralık 2016’da (Haberin tarihi) 60 tam zamanlı 40 kısmi zamanlı kadın şoföre sahip olan topluluğun artık bir mobil uygulaması da bulunuyor. Kurucunun söylediğine göre 21 Kasım- 27 Kasım tarihleri arasında tam 100 yolculuk yapılmış.

riding-pink-malezya

4

Kasım 2016’da yayınlanan habere göre Avustralya’da son 12 ayda 9 Uber ve taksi sürücüsü saldırıdan yargılanmış. SheSafe isimli Uber’e benzeyen bir uygulama ile kadınlar ve 12 yaşından küçük erkeklerin güvenliği sağlanmaya başlanmış. Haberin yayınlandığı tarihte sadece Melbourne’de hizmet veren SheSafe; Sydney, Brisbane ve Perth şehirlerinde de hizmet vermeyi planlıyormuş.

5

Nisan 19’da yayınlanan bu habere göre Umman’da pembe, mavi ve beyaz renklerde olan sadece kadınların kullanabileceği taksilerin hem yasal işlemleri hem de tasarım işlemleri konusunda çalışmalar devam ediyormuş.

6

Yeni Zelanda’da 2017’nin Ocak ayında yayınlanan habere göre 22 yaşındaki Sophie, tüm şoförlerin ve yolcuların kadın olacağı Sophie’s Angels (Sofi’nin Melekleri) adında bir taksi şirketi kuruyor. Sophie o tarihlerde(Ocak 2017); kuracağı şirkete mobil uygulama, daha fazla araç ve daha fazla sürücü sağlayabilmek için projesini Indiegogo’da fonlamaya açmış (Indiegogo ve Kickstarter, Amerika kaynaklı yeni girişimcilere halkın destek olabilmesini ve  genellikle ucuza ön sipariş verebilmesini sağlayan fonlama siteleri) ancak şu an görebildiğim kadarıyla kampanyanın süresi dolmuş ve aldığı destek: 0.

7

Kanada’da 2017 Haziran ayında yayınlanan habere göre bu yazın sonlarına doğru DriveHer adında yeni bir kadın yol paylaşım hizmeti başlayacak. Uber’in erkek içermeyen sürümü olarak değerlendirilebilecek olan bu girişim sayesinde taciz-tecavüz olaylarının en aza indirgenmesi hedefleniyor. Eğer bir erkekle bir kadın taksiye birlikte binerse, erkek kadından önce inmek zorunda.

Benzer bir hizmet mayıs ayında Halifax’ta Lady’s drive-her ismiyle başlamıştı.

8

Mart 2017’de yayınlanan bu habere göre ise Paxi Taxis (Taxi Pakistan) isimli şirket, aileler ve arkadaşlar için özel dolmuş hizmeti sunuyor ve sadece kadınlar için olan taksi hizmetleri de olacak. Ancak kadınlar için olan taksi hizmeti saat 18.00’e kadar süren bir hizmet.

paxi-pakistan

Bu konuda, kadın bir taksi şoförü “şirket izin verirse 6’dan sonra ihtiyacı olan kadınları istediği yere götürmeyi sorun etmem” demiş.

Bu zaten özel istekler için ulaştırma hizmeti sağlayan bir şirket olduğu için, kadınlara özel araç göndermesi pek de ekstra bir şey olmasa gerek.

9

Hindistan’ın yaklaşık 1 milyon nüfuslu şehri Srinagar’da Nisan 2016’dan itibaren sabah 8 akşam 6 arası sefer yapan pembe otobüs konusunda haziran ayında 15 kadından yorum alınmış. Uygulama konusunda olumsuz hiçbir geri dönüş yokken; değişen kültür hakkında, otobüse binmeyen kadınların yaşadıkları hakkında veya erkeklerin görüşü hakkında herhangi bir bilgi verilmemiş.

10

Yaklaşık 3 hafta önce yayınlanan habere göre çok yakında Mumbai’de 10 adet  Tejaswini adı verilen kadın otobüsü yollara çıkacak. Yapılan tartışmalarda “Bu 10 otobüs normal filoya eklense daha mantıklı olur” gibi bir karşıt görüş de ortaya çıkmış ama ulaşımı sağlayan firma özel bir kuruluş.

11

Paris’te Mart 2017’de alınan karara göre; gece yolculuklarında kadınlar resmi durakları beklemeden istedikleri yerde inebilecek.

Ayrıca Fransa kaynaklı bir araştırmaya göre kadınların %100’ü toplu taşımada en az 1 kere tacize uğramış.

Kaynak

Türkiye

Türkiye’de ilk defa İstanbul Belediye Başkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından  gündeme getirilen (Hürriyet haricinde herhangi bir kaynağa ulaşamadım bu konuda) kadınlara özel toplu taşıma konusu, Saadet Partisi kadın kolları tarafından 2012 ve 2014 yıllarında tekrar gündeme taşınmıştı.

İlk defa Şanlıurfa’da, 2015 yılında başlayan uygulama, Özgecan’ın katlinden sonra üniversiteli öğrencilerin isteğiyle öğrenciler için başlamış. Yurdun önünden alıp hiç durmadan okula bıraktığı için otobüsten çok servis denebilir ancak körüklü büyük bir otobüs tahsis edildiği gerçeği de var.


2016 Şubat ayında ülkemizde kadınlara özel araçlar konusunda ikinci gelişme yaşandı ve Sivas’ta özel pembe taksinin tanıtımı yapıldı.

pembe-taksi-sivas


Mayıs 2017 itibariyle Malatya’da servise başlayacak pembe trambüs haberleri ciddiyetini artırdı ve 20 Mayıs’ta, montajlarının yapıldığı, yakında hizmete başlayacağı duyuruldu.

Malatyalı kadınlar pembe trambüse karşı olduklarını belirterek bazı eylemler yapmaya başladı ancak bu, herhangi bir şeyi değiştirmemiş gibi görünüyor.


Bursa’da Mayıs ayında bir erkek tarafından change.org üzerinden başlatılan “Kadınlara ayrı vagon” kampanyası sonuç verdi ve 7 Haziran’da uygulamaya konuldu. Pembe vagon uygulamasının ardından kadınlar ayaklandı ve “erkeklere kadınlarla yaşamayı öğretin” dedi ve sözlü tepkilerin ardından eylemler de gelmeye başladı. Önce Gökdere istasyonundaki “Bayan yolcularımıza öncelikli vagon” yazan levha, sonraki gün ise farklı bir topluluk tarafından Davut Dede istasyonundaki levha söküldü.


Son olarak; 2014 yılında Saadet Partisi’nin isteğini değerlendirip “uygun görülmedi” açıklamasıyla reddeden İBB, istek üzerine bu konuyu tekrar gündeme aldı ve değerlendirildiğini açıkladı. Açıklamaya göre pembe otobüs/metrobüs yerine pozitifbüs de gündemde. Pozitifbüs’ün, sadece kadınlar için değil, ihtiyacı olanın (yaşlılar, engelliler, hamileler ve sanırım isteyen her kadın vs.) bineceği bir toplu taşıma aracı olması planlanıyor.

pembe metrobus pozifitbusEvet, diğer ülkelerdeki örnekleri ve ülkemizdeki süreç böyleydi. Bu konuda “Neden kadın paylaşımlı taksi hizmetleri önemlidir” yazısını (İngilizce) okuyabilirsiniz.

“Kadın uber’i olmalı çünkü kadınlar ve çocuklar tacize uğruyor” ana fikri üzerinde oluşan yazıda bazı çocukların ve kadınların taksicilerin kendileriyle özel şeyler konuşmaya çalıştığına dair örnekler verilmiş.

Bir yandan da bu probleme nasıl son verilebileceğine dair fikirlerin bulunduğu bu içeriğe bir göz atabilirsiniz. Bu konuda Güney Afrikalı Mfundo Mtintsilana isimli 21 yaşındaki genç çok güzel bir cümle kurmuş:

“Problem; halkın nasıl şekillendiğinde, erkeklerini nasıl yetiştirdiğinde. Evet kadınlar da cinsel tacizde bulunabiliyor ancak erkeklerde bu eğilim çok fazla. Erkeklerimizi yetiştirme şeklimiz değişmeli. Sohbetlerimiz değişmeli. Erkekler arasındaki sohbetler değişmeli. Kadınlar da erkeklerin onları nesneleştirmesini önlemek zorunda çünkü biraz da bu tecavüz kültürünü besliyor.”

Sonuç olarak, kadınlara özel taksilerin veya kadınlara özel Uber benzeri hizmetlerin olması normal karşılanabilir ancak devlet eliyle; “Devlet, kadınlar binebilsin diye servis koyuyor ama bu kadın erkeklerin olduğu otobüse binmiş” yorumlarının yapılabileceği herhangi bir işlemde bulunulması pek de iç açıcı sonuçlar verecek gibi durmuyor. Çünkü bu tarz savunmaların işe yaradığını gördüğümüz bazı örnekler yaşadık ve kadınların 30 derece sıcakta önünde duran otobüsü görmezden gelip 5 dakika daha fazla beklemesi yeterince saçma ve zor bir eylem. Aynı şey kadın otobüsü önünde dururken işe/sınava geç kalacak olan bir erkeğin beklemesi örneğinde de geçerli. Metrobüse, trambüse veya tramvaya fazladan pembe birkaç araç daha koymak yerine bunları normal filoya ekleyerek insanların sıkışmadan gitmesini sağlamak, halka genel bir eğitim ve genel bir refah (En azından ulaşım refahı) kazandırmak bu sorunların çözülmesi adına daha mantıklı olabilir.

Peki pembe toplu taşıma araçları Türkiye geneline yayılırsa ne gibi kültürel etkileri olabilir?

Yukarıda bahsettiğimiz gibi “Kadın otobüsleri varken neden gelip bu otobüse bindi?” tarzı savunmaları sık sık duyabiliriz. Bunun haricinde eğer kadınlara özel otobüsler halk tarafından benimsenmeye başlanırsa büyük ihtimalle yetmeyecek ve seferlerin sıklaştırılması ve otobüslerin/metrobüslerin/metroların artırılması talep edilecek. Bu talepler özellikle İstanbul’da -mantıklı olacağı için- kabul görecektir.

Sıklaşan kadın toplu taşıma araçlarıyla beraber; durum, kadınların tercihine bırakılmış ek bir toplu taşıma seçeneği olmaktan çıkıp, kadınların kadın otobüsünden başka otobüse binmediği bir duruma gelecektir. Çünkü, otobüste taciz eden bir adamın mahkemedeki savunması o kadının, o otobüste bulunmasına dair detaylar içerecek ve bu basına yansıyacak. Oluşan kamuoyu ile birlikte kadınların tepki gösterip, pek benimsemedikleri kadın otobüslerine sıkı sıkı sarılmalarını da sağlayabilir. Böylece kadın-erkek ayrılığı toplu taşımada sağlanmış olacaktır.

Bu noktadan sonra, bu ayrılığın eğitim-sağlık gibi alanlarda da yaşanması gündeme gelebilir ve yine toplu taşıma örneğinde olduğu gibi küçük küçük, sadece Şanlıurfa’da bir okulla başlayıp, üstüne ekleyerek devam edebilir.

Bu ayrımların herhangi olumlu bir sonuca varacağını düşünmüyorum. Sadece taksilerde ve özel araç paylaşım uygulamalarında bu tarz bir ayrım hoş görülebilir.

Bu konuda daha fazla kaynak önerinizi, yanlışlarımı veya fikirlerinizi mail yoluyla belirtebilirsiniz.

 

Share:

administrator

1997’de Nevşehir-Ortahisar’da doğdu. Marmara Üniversitesi’nde Basım Teknolojileri eğitimi görüyor. Gazeteciliğe ve doğru bilgi alma hakkına inanan Hasan, bir Onaran olarak sosyal inisiyatifin ve eğitimin gücüne inanıyor, geleceğin nerede olduğunu araştırıyor.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.