Alışverişe gitmek, eğlenmek için dışarı çıkmak veya tatil rezervasyonu yapmak istediğimizde paramız yoksa hiçbir şey yapamıyoruz. Hayatımızın her noktasında kaçınılmaz bir unsur olan para bazı insanları oldukça mutlu ederken bazılarının ise baş belası olabiliyor. Maddi sıkıntı yaşadığımız dönemlerde paranın hiç icat edilmemiş olmasının daha iyi olabileceğini düşünüyoruz. Aslında para icat edilmemiş olsa bu durum çok daha kötü olabilirdi. Neden mi?
Özellikle günümüz çağında ticaret alanında diğer insanlara karşı güven duymak bir hayli zor. Paranın olmadığı dönemde ise insanlar yalnızca takas yoluyla alışveriş yapabiliyordu ve takas yapılan eşya ile ürünlerinin karşılığını alıp alamadıkları belli olmuyordu. Paranın icadıyla ise birbirini tanımayan ve güvenmek için özel bir nedeni olmayan insanlar arasında ürün ve hizmet ticareti mümkün hâle geldi. Ek olarak, ticareti gerçekleştirecek kişiler arasında coğrafi konum değişikliğinden kaynaklı büyük zaman farkları olsa da para sayesinde bunlar sorun olmaktan çıktı.
Para Basma Rekabeti
Günümüzden de anlaşılabileceği üzere para basma ayrılacağına sahip olmak belli miktarda ekonomik gücün oluşmasını sağlıyor. Örneğin, Apple gibi büyük şirketler kendi parasını basabilme ve kullanabilme hakkına sahip olsa birçok küçük devletten daha büyük bir ekonomik güce sahip olabilirdi. Sonuçta para basabilme ayrıcalığına sahip kişiler veya devletler, ekonomik güç sayesinde diğer paraların değerini etkileyebilir ve devletlerin ekonomik krize girmesine sebep olabilir.
Para basma rekabeti geçmişte ortaya daha büyük sorunlar çıkarıyordu. Dünyada kağıt para ilk kez Çin tarafından kullanılmaya başlanmıştı. Ancak kağıt paraların o zamanki durumu günümüzden çok farklıydı. Hem bazı güçlü özel tüccarlar hem de eyalet hükûmetleri kendi kağıt paralarını çıkarıyordu. Bu durum da yüzlerce kağıt para birimi arasında oldukça kuvvetli ve çatışmalı bir rekabete sebep oluyordu. Kendi para birimini güçlendirmek isteyenler diğer kağıt paralara müdahale etmeye çalışıyordu ve böylece hem ekonomik hem de fiziksel savaş ortaya çıkıyordu. Bazı tüccarların ve eyalet hükûmetlerinin ekonomik güç kavgası sebebiyle oluşan kayıplar 20. yüzyılın başlarına kadar Çin’de devam etti.
Para basma rekabetini en azından ülke içerisinde bitiren gelişme ise günümüzde hâlen varlığını sürdüren ve yasal para basma münhasır ayrıcalığı verilerek paranın istikrarını korumakla görevlendirilen merkez bankalarının kurulması oldu. Çin’deki savaşın bitmesini de 1948’de kurulan Çin Halk Bankası sağladı. Her ne kadar ülke içerisinde rekabet bitmiş olsa da bu sefer günümüzde bile çokca etkilerini gördüğümüz uluslararası rekabet başladı. Ülkeler kendi para birimlerinin daha değerli olması için güç gösterisi yapmaya başladı. Bu şekilde kendi merkez bankalarının daha güçlü olduğunu diğer ülkelere göstermeye çalıştı. Şimdi ise uluslararası rekabeti farklı bir boyuta taşıma zamanı geldi: Dijital para birimleri ile dijital rekabet.
Paranın Yeni Çağı: CBDC ve Stable Coin
Günümüzde yavaş yavaş başlayan dijital para kargaşası gelecekte giderek artacak gibi gözüküyor. Bu artış ile birlikte merkez bankalarının işlevi zayıflayacağı için Çin’in mücadele ettiği para basma savaşı ile tüm dünya mücadele etmek zorunda kalabilir. Eğer kripto para dünyasını takip ediyorsanız neredeyse her saat başı yeni bir kripto paranın piyasaya çıktığını biliyor olabilirsiniz. Bu durum aynı merkez bankalarının olmadığı dönemdeki gibi ekonomik güç elde elde etmeyi amaçlayan şirketlerin oluşturduğu birçok para biriminin rekabeti anlamına geliyor.
Ek olarak, dijital para dünyasının şu anda çok dalgalı bir şekilde ilerlediğini görüyoruz. Gelecekte de durum böyle olursa insanların bir günde binlerce birim parasını kaybettiğine tanık olacağımızı söylemek mümkün.
Stable Coinler ve CBCD’ler
Bitcoin gibi piyasada dalgalanan ve güvenilmez ödeme yöntemleri haline gelen kripto paralar yerine dijitalleşmeyi destekleyen Stable Coinler insanların güvenini kazanabilir.
Stable Coin Nedir?
Stable Coin, hem yurt içi hem de uluslararası ödemeleri daha ucuz ve daha hızlı hale getirmeyi hedefleyen güvenilir, kolay erişilebilir dijital ödeme sistemleri olarak biliniyor. Merkeziyetsiz kripto paraların aksine Stable Coinler, işlemlerin bir banka veya şirket tarafından doğrulanmasını gerektiriyor. Bu şekilde kripto paraların takip edilememesinden oluşan güven problemine bir çözüm oluşturulabilir.
CBDC Nedir?
Stable Coin’lere ek olarak ise, insanların kağıt paraya karşı ilgisizliği ile mücadele etmeye çalışan birçok merkez bankası, paralarını dijital biçimde basmaya hazırlanıyor. Bu şekilde günümüzdeki sistemin çeşitli geliştirmeler yaparak dijital dünyaya aktarılması hedefleniyor. Çin, Japonya ve İsveç gibi büyük ekonomilere sahip ülkeler, şu anda banknot ve madeni para olarak çıkardıkları para birimlerinin dijital versiyonları olan merkez bankası dijital para birimlerini (Central Bank Digital Currency (CBDC)) deniyorlar. Henüz test aşamasında olsa bile devletler bu dijital para birimlerinden oldukça umutlu gibi gözüküyor.
Her ne kadar yeni dijital para piyasası çağının riskleri oldukça fazla olsa da teknolojinin egemenliğinin kaçınılmaz olduğu da oldukça bariz. Buna karşılık olarak, eski dönemlerdeki ekonomik savaşı bitiren merkez bankalarının oluşması gibi geliştirilecek yeni metotlar sayesinde dijital para dünyasının da riskleri ortadan kalkabilir. Şu anda oluşturulmaya çalışan dijital milli para birimleri (CBDC’ler) veya stable coinler bu durumun kurtarıcısı olabilir. Bu yenilikler sayesinde hem dalgalanmalar önlenebilir hem de şirketlerin ekonomik egemenlik için gerçekleştireceği dijital savaşlar ortadan kalkabilir. Belki de tamamen merkeziyetsiz yapıyı hedefleyen kripto dünyasında her para biriminin durumu bir risk olarak kalabilir. Henüz varsayım ve test üzerine dayalı olan dijital merkez bankaları fikrinin gelecekte nasıl bir şekil alacağını hep birlikte göreceğimizi umuyoruz.
Kaynak: Technology Review