Hızla gelişen teknolojinin, internet sayesinde oldukça çabuk bir şekilde yaygınlaşması ile birlikte 21. yüzyılda inovasyon eğrisinin bir hayli yükseldiğini söylemek mümkün. Günlük yaşantımız ve tüketim alışkanlıklarımız hızla değişirken, 2 yıldır hayatımızda olan COVID-19 gerçeği dönüşümümüzde önemli bir yere sahip gibi görünüyor. Peki bu durum, QR ve AR menü alternatifine geçişimizi nasıl etkiledi?
Pandeminin AR Menü / QR Menü Seçimine Etkisi
Pandemi ile birlikte uzun bir süre kapalı kalan ortak yeme-içme alanlarına dönüş yaptığımızda fiziksel menüler yerine QR menülerle daha sık karşılaşmaya başladık. Teknolojinin gelişimi ile birlikte; hem veri toplama hem de gündelik akımlara ayak uydurabilmek adına bu dönüşümün bir gün gerçekleşeceği aşikârdı ancak pandemi ve ekonomik krizin nasıl etkilediğini merak ederek küçük bir araştırmaya koyuldum.
Kadıköy’de birkaç kafe ve bar ile bu konuda sohbet ettikten sonra QR-AR menü girişimi Diner ve yerel QR menü girişimi MENU95 ile görüştüm. Öncelikle kafe ve restoran işletmeleri QR menü konusunda ne düşünüyor, bu geçişi yapma veya yapmama sebepleri nelerdir gibi konuları konuşarak onların bakış açılarını öğrenmek istedim.
“Oxford ve New South Wales Üniversitesi gibi birçok kurumun QReal ile iş birliği içinde yaptığı araştırmalar, müşterilerin gıda ürünlerini AR’de görüntülediğinde, sipariş verme olaslığının arttığını, inceleme ortalamalarını yükselttiğini ve iletişimi artırdığını gösteriyor.”
Zeytin Kafe & Bar
Kadıköy’de gittiğim ilk işletme Zeytin Kafe & Bar oldu. “Ne zamandan beri QR menü kullanıyorsunuz” soruma, “Pandeminin başından beri” cevabı aldım. İşletme yetkilisi Durdane, bu geçişin yasal olarak zorunlu tutulduğunu belirtirken pandemiden önce bile özellikle yabancı turistlerin kâğıt menüden kaçındığını ve dijital alternatifler talep ettiğini söyledi.
Pandemi ile birlikte tamamen QR menüye geçiş yapan işletme, diğer işletmelerde alışık olduğumuzun aksine herhangi bir QR menü sağlayıcı ile çalışmıyor ve direkt Instagram’ı kullanmayı tercih ediyor. Bunun sebebi olarak da hem maliyetsiz olması hem de müşterileri Instagram takipçisi olarak kazanmanın önemli olmasını gösteriyor. Ayrıca henüz mekana fiziksel olarak gelmemiş insanların da kolayca girip kontrol edebilmesi gibi avantajlar sunuyor Instagram.
QR menü tercihinde ekonominin payının ne kadar olduğunu anlamak için özellikle birkaç soru daha soruyorum.
- Yılda kaç kez fiyat değiştirerek menünün tekrar basılmasına ihtiyaç duyuyorsunuz?
Yılda en fazla 1 kez fiyat değişikliği yapıyoruz.
- Pandeminin başından beri kaç kez menü güncellediniz?
2 kez.
Zeytin Kafe & Bar’ın QR menüye geçişi tamamen hijyen & verimlilik odaklı görünüyor. Ülkemizdeki enflasyonla birlikte sürekli artan fiyatlar, bu işletmenin menü fiyatlandırmasını çok sık etkilememiş.
Favori çalışma ortamım Yel Değirmeni tarafına geçiyor ve önce 4 yıldır sürekli uğradığım No:39 ile sonrasında Rucio Cafe ile görüşüyorum.
No:39 Kafe
Geleneksel kâğıt menülerden vazgeçmeyen ve yıllardır alışık olduğumuz tasarımı ile basılı menüye devam eden No:39’un sahibi Barış ile bu sebebin tercihini öğrenmek için oturuyoruz. QR menüye geçiş için fotoğraf çekim organizasyonunun yorucu olmasından endişelendiklerini söyleyen Barış; adisyon için kullandıkları Adisyo platformunun bu hizmeti sağlıyor olmasına rağmen QR menüyü tercih etmediklerini belirtiyor.
Ekonomik şartların etkisini ölçümleyebilmek için özellikle yılda kaç kez fiyat güncellediklerini soruyor ve “1” cevabını alıyorum. Ancak bu yıl gelen zamlarla birlikte ufukta 2. fiyat güncellemesinin göründüğünü belirtiyor.
“Yılda 1 fiyat güncelliyoruz ve fiyat değişikliği yapacağımız zaman menülerimiz yıpranmış olduğu için zaten yenileme dönemi gelmiş oluyor.”
-No:39 Kafe
Rucio Cafe
Kadıköy Yeldeğirmeni’ndeki bir diğer kafe olan Rucio da yine geleneksel yöntemle, basılı menü ile yola devam edenlerden. Rucio Cafe’nin sahibi Banu ise tek başına çalıştığı için QR ve AR menülere dair araştırma/uygulama gibi süreçlere girecek zaman ve enerjiyi ayıramadığı için gelenekselden devam ettiğini belirtiyor. Müşterilerden bu yönde talep alıyor musunuz diye sorduğumda ise “Hayır. Hiç denk gelmedi” cevabıyla karşılaşıyorum.
Ham maddelerin çok sık zamlandığından yakınan Banu, Türk kahvesinin fiyatının sadece 4 haftada %100’e yakın arttığını (60TL→ 80TL → 100TL) ancak bunu kendi menüsüne yansıtamadığını belirtiyor. Rucio, yılda sadece 1 kez fiyat güncellemesi yapıyor.
Hem No:39 hem de Rucio’nun pandemide fiziksel menünün yasaklanmasına dair herhangi bir bilgi olmadığını belirtmelerine rağmen Zeytin Kafe & Bar’ın yasal zorunluluktan dolayı QR menüye geçtiğini söylemesi ise ilginç bir detay. Bu farklılığı, Zeytin Kafe & Bar’ın alkol ruhsatı sahibi olmasına bağlayıp yolumuza devam ediyoruz.
Çare AR Menü Olabilir mi?
AR Menü Girişimi: Diner (ART Labs)
Menüyü kullanan işletmeleri inceledik, peki ya menü geliştiricileri ne durumda? Bu konuyu irdelemek için AR menü çözümleri sunan Diner (ART Labs) ile görüştüm.
2020 yılı Şubat ayında sektöre giriş yapan Diner, herhalde daha iyi bir zamanlama hayali kuramazdı.
Diner (ART Labs)’ı temsilen görüşmeye Zehra Naz Hacısüleyman katıldı. Moda, mobilya, ayakkabı gibi farklı alanlarda 3D-AR çözümler sunan ART Labs, gıda sektöründeki faaliyetlerini yeme-içme asistanı olarak, Diner ismiyle yürütmeye karar vermiş.
Zehra, önce yemek sektörüne giriş yapan Diner’ın, sonradan ART Labs isimli çatı şirket ile farklı alanlarda faaliyet göstermesini “Ürünleri telefon yardımıyla çekip 3D hâle getirebilecek özel bir algoritma geliştirdikten sonra, çekimini yaptığımız ürünün yemek veya ayakkabı olması çok fark etmiyor. O yüzden faaliyet alanımızı kolayca genişletmemiz mümkün oldu” diyor.
- Yemek dışında farklı alanlarda da faaliyet göstermenizin sebeplerinden birisi pazar küçüklüğü mü?
Aslında pazar küçük değil ama önemli olan bu teknolojiyi geliştirebilmek. Çekim teknolojisini geliştirdikten sonra yemek, koltuk vs. fark etmiyor. O yüzden tek alanda kısıtlı kalmak istemedik. Ayrıca McKinsey & Company verilerine göre e-ticaret, pandeminin ardından 2-5 kata kadar daha hızlı bir büyüme yaşadı. Bu kadar büyük bir potansiyeli de değerlendirmek istedik.
- AR menü neden gerekli? QR menü varken, 3 boyutlu görsellere gerek var mı?
Özellikle AR menülerimizi tercih eden işletmelerde sipariş tutarı %20 oranında artıyor. Yemek siparişi vermeden önce yemeği masada görmenin ziyaretçilerde satış anlamında olumlu etki yarattığının en belirgin kanıtı olduğunu düşünüyoruz bu oranın. Diner kullanıcılarının da %98’i, AR menüleri QR menülere tercih ediyor. Dönüşüm ve etkileşim oranlarını artırmanın yaratıcı ve eğlenceli bir yolu artırılmış gerçeklik teknolojisi.
Yazar notu:
- Baskı işlemlerine gerek yok. (Çoğu işletme, her sene yeni menü basmak zorunda kalıyor. Bunun için baskı giderlerine tasarım ve enerji gibi giderler de ekleniyor.)
- Fiyat hızlıca değiştirilebiliyor (Kâğıt menü kullanan işletmeler, fiyat değişikliği yapmak istediğinde tekrar matbaaya gitmek zorunda kalıyor.)
- Kullanıcı davranışları tutulabiliyor ve kullanılabiliyor. (En çok satılan yemekler, hangi kullanıcılar hangi yemeği inceledikten sonra sipariş vermeye karar verdi vb. veriler elde edilebiliyor.)
- Kafe ve restoranlardan ne kadar talep geliyor?
Talep artışı çok hızlı. Ağustos ayında: 244.000 kullanıcımız ve 2.3 M görüntülenmemiz varken, bu rakamlar Eylül ayında 470.000 kullanıcı ve 4.2 M görüntülenmeye kadar çıktı.
- Bulunduğunuz ülkeler hangileri? En çok fiyat değiştirme talebi hangi ülkeden geliyor? Son zamanlarda, ekonomik sebeplerden ötürü menü değiştirmek isteyenler arttı mı?
4 ülkede bulunuyoruz. Bunlar: Türkiye, İran, Birleşik Arap Emirlikleri ve Almanya. Türkiye’de enflasyon ve ekonomik belirsizliklere bağlı olarak daha sık fiyat değişiklikleri oluyor diyebiliriz.
Yazar notu: Sohbet sırasında, Happy Moon’s ve benzeri büyük restoran zincirlerinin, fiyat değişikliğine gittiğinde dijital menünün avantajlarından nasıl yararlandıklarını dinliyorum. Onlarca şubeye sahip olan zincir şirketler, fiyat değişikliği yaptığında büyük çapta bir baskı operasyonuna ihtiyaç duyabiliyor. Ancak dijital menüler sayesinde, bu değişikliği hem hızlı bir şekilde hem de 0 maliyetle gerçekleştirebiliyorlar.
- Bu ülkelerdeki teknoloji adaptasyonlarını Türkiye ile karşılaştırınca ne düşünüyorsunuz?
Açıkçası pandemi ile beraber çalıştığımız her ülkede teknoloji adaptasyonu hemen hemen benzer bir ivme kazandı diyebiliriz. Farklı sektörlerdeki markalar hızlı bir şekilde dijitalleşmenin yollarını aradı. Türkiye de bu alanda yeniliklere açık, işletmeler bu yeni teknolojileri nasıl uygulayabileceklerini merak ediyorlar. Oldukça fazla başvuru alıyoruz bu dönemde diyebiliriz.
- Peki bu artırılmış gerçeklik dediğimiz teknoloji, geliştirme maliyetleri bakımından, pahalı bir teknoloji mi?
Donanım açısından hiç de pahalı değil, daha önce de bahsettiğim gibi ürün çekimlerini telefon kamerasıyla bile yapabiliyoruz. Ancak modelleme konusunda yardımcı olan yapay zekânın geliştirilmesi ciddi bir know-how gerektiriyor.
- QR/AR menü ve geleneksel menüler arasındaki farkları incelerken konuştuğum kafelerde genelde yemeklerin fotoğraf çekimlerinin zahmet gerektirdiğine dair yorumlar aldım. İşletmeleri en çok korkutan adım bu gibi duruyor. Yorumunuz var mı?
Aslında çok kolay gerçekleşiyor. Belirli bir gün belirliyoruz, arkadaşlarımız gidiyor ve telefonla çekim yapıyor. Sonrasında özel yazılımımızı kullanarak 3 boyutlu modeli oluşturuyor ve menüyü ortaya çıkarıyoruz. Ayrıca platformumuzda yer alan tüm işletmelerin AR menüsü yok, sadece QR menü tercihi de sunuyoruz.
Yine sohbet sırasında, Diner’ın, bir yemek teslimat platformu ile testlere başladığı ve ilk denemeler sonucunda “İnsanların sushi gibi Uzak Doğu yemeklerini, kebap gibi tanıdık yemeklere oranla çok daha fazla 3 boyutlu şekilde incelediği” yönünde bir sonuca ulaştığı bilgisini aldım. Bu da bende, AR menü teknolojisiyle birlikte çevrim içi yemek siparişinde rekabet yeni bir boyuta gelebilir mi acaba soru işaretini oluşturdu. Sunuma odaklanan burger işletmeleri, çok iyi bir şekilde 3D görüntü sunarken, plastik tabak ile gönderim yapan kebap işletmeleri, kullanıcıları ‘iştahlandırma’ konusunda biraz daha sınıfta kalabilir. Bu da, AR menü adaptasyonu belirli bir düzeye geldikten sonra kebap işletmelerinin yemek kabı ve sunum gibi konularda bir değişime gitmesine sebep olabilir.
QR Menü Girişimi: MENU95
Son olarak görüşüp fikirlerine başvurduğum isim MENU95 kurucusu Utku oldu. Şu an için yerel olarak Ankara ve Karabük’te faaliyet gösteren QR menü girişimi yaklaşık 1 yıl önce kuruldu ve şu an 5 işletmede aktif olarak kullanılıyor.
Utku, işletmelerin QR menüye geçerken, hâlihazırda kullandıkları adisyon sistemine entegre bir sistem talep ettiklerini belirtiyor. Adisyon sistemlerinin çeşitliliği ve hepsinin farklı yapıda olması, MENU95’in entegrasyon gerçekleştirmesini zorlaştırıyor ve bu da işletmelerin QR menüyü tercih etmesini engelliyor.
Utku ile sohbetimiz sırasında; görüştüğü yüzlerce işletme sahibinin yeni teknolojiye adaptasyon konusunda fazla hevesli görünmediğini; bu yüzden daha fazla öğrenci mahallelerindeki işletmeler ile görüştüklerini öğreniyorum. Öğrencilerin zaman geçirdiği işletmelerin, yenilikçi davranmak zorunda kalması önemli bir detay olarak karşımıza çıkıyor.
İşletmelere QR menüde birden fazla fotoğraf, video ve ürün ortaya çıkarma gibi özellikler sunan girişimin şu ana kadar gördüğü en iyi örnek, bir burger işletmesinin, çok arka planda kalan Sufle ürününü, “slider” özelliği ile ön plana çıkarabilmesi ve markaya katma değer kazandırması olmuş. Menüye hızlıca ürün ekleme/çıkarma ve fiyat/fotoğraf değiştirme gibi özellikler sayesinde dijital menülerin yakın gelecekte çok daha sık kullanılacağı da aşikâr.
“Kullanıcılar bu teknolojiye hazır ancak işletme yönetimleri henüz değil”