Aşı çalışmalarının ivme kazanması, Türkiye dâhil birçok ülkenin normalleşme adımlarını hızlandırması ile hepimiz, artık uzak bir anı gibi görünen eski hayatlarımıza nasıl döneceğimizi düşünmeye başladık. Eskiden nerelere gidiyorduk, ne yiyorduk, nasıl eğleniyorduk gibi sorular herkesin kafasını meşgul ediyor. Değişen alışkanlıklarımızın odağında ise şüphesiz çalışma biçimlerimiz geliyor.

Birçok sektörde neredeyse bir buçuk yıldır uzaktan çalışma yöntemi tercih ediliyor. Bu durum başta alışması zor bir mecburiyet anlamına geliyordu ancak zaman içinde çoğu şirket hem duruma adapte oldu hem de uzaktan çalışmanın avantajlı yanlarını keşfetti. Siz uzaktan mı çalışıyorsunuz, bu duruma alışabildiniz mi yoksa ofis ortamını mı özlüyorsunuz bilemiyoruz fakat büyük teknoloji şirketleri yavaş yavaş çalışma politikalarını açıklamaya başladı. Onların duyurduğu kararlar birçok orta-küçük ölçekli şirket için de emsal oluşturacak. Bu nedenle hepimizin çalışma hayatını yakından ilgilendiren bu duyurulara ilk açıklamayı yapan Apple ile başlıyoruz.

Apple

47 bin çalışana istihdam sağlayan ve Dünya’nın önde gelen teknoloji şirketlerinden biri olarak Apple’ın pandemi sonrası çalışma yöntemlerini nasıl belirleyeceği büyük bir merak konusuydu. Şirketin CEO’su Tim Cook geçtiğimiz hafta çalışanlarına gönderdiği e-posta ile yeni çalışma düzenini açıkladı:

Çoğu çalışanın Çarşamba ve Cuma günleri uzaktan çalışma seçeneğiyle çalışacağı; Pazartesi, Salı ve Perşembe günleri ofise gelecekleri duyuruldu. Mailin devamında yüz yüze çalışması gereken ekiplerin haftada dört ila beş gün ofis ortamında çalışacakları belirtiliyor. Yani, ürün geliştirme ekiplerinin çevrim içi çalışması mümkün olmadığı için onlar fiziksel çalışmalarına devam edecek. Zaten, çoğu fabrika çeşitli yöntemlerle üretime devam etmişti. Fakat çevrim içi çalışması mümkün çalışanların ofiste olduğu gün sayısı sınırlandırılıyor.

“Birçoğumuz ayrıyken pek çok şey başardık fakat gerçek şu ki geçen yıl çok önemli bir şey eksikti: her birimiz. Görüntülü konferans görüşmeleri, aramızdaki mesafeyi azalttı belki ancak yerine geçemediği şeyler var.” 

-Tim Cook

Mailin devamında normal izin dışında uzaktan çalışma izni metoduna geçileceği belirtiliyor. İki haftaya kadar olan sürelerde yöneticisi izin veren çalışanlar uzaktan çalışma izni alıp ofise gelmeden işleri sürdürmeye devam edecek.

Facebook

Uzaktan çalışma metodunu süresiz olarak benimseyeceğini duyuran ilk markalardan olan Facebook’un yeni çalışma metoduna bakış açısını biliyoruz. İlk  olarak Mayıs 2020’de CEO Mark Zuckerberg bir açıklama yapmış ve şirketin iş gücünün %50’sinin önümüzdeki on yıl içinde tamamen uzak olmasını beklediğini söylemişti. Bu durumu gerçekleştirmeye kararlı olan Facebook Mayıs 2021 itibariyle ofislerini %10 kotasıyla çalıştırıyor. Facebook insan kaynakları ekibi başkan yardımcısı  Brynn Harrington ise geçen hafta yaptığı açıklamada çalışanlarının uzaktan çalışma yöntemiyle daha başarılı olduklarını ve işe/aileye/kişiselliğe ayrılan zamanın daha iyi optimize edildiğini söyledi. Çalışanlarının daha mutlu ve başarılı olması Facebook’u uzaktan çalışma metodunu benimsemek konusunda cesaretlendiriyor.

Microsoft

Microsoft Ekim 2020’de çalışanlarına evden ya da ofisten çalışma seçeneği sunmuştu. Ancak günlük ortalama çalışma süresinin yarısından azının evden sürdürülebileceği diğer zamanlarda ofiste olunması gerektiği şartı konulmuştu. Evden çalışma süresini arttırmak isteyenlerin Facebook’a benzer bir yaklaşımla yöneticileriyle konuşması gerektiği aktarılmıştı. Donanım laboratuarları ya da veri merkezleri gibi çalışma ortamları için yüz yüze çalışma dışında bir alternatif sunulmadı.

Dell

165.000’den fazla çalışanıyla Dell en büyük teknoloji markalarından biri olarak uzaktan çalışmanın devam edeceğinden şüphe duymuyor ve buna direnmenin yanlış olduğunu düşünüyor. Dell’e göre mühim olan şirket dinamiğine uygun yeni bir çalışma yöntemi bulabilmek. Dell, pandemi öncesinde de uyguladıkları “Bağlı İşyeri” modelini çeşitlendirerek çalışanlarına yeni bir fırsat sunuyor. Bağlı İşyeri modelinde uzaktan çalışma, esnek çalışma, iş paylaşımı, yarı zamanlı çalışma ve sıkıştırılmış çalışma gibi başlıklar bulunuyor.

Google

Mayıs ayında Google, çalışanlarının yüzde 20’sinin kalıcı olarak evden çalışabileceğini duyurmuştu.  Geçtiğimiz Aralık ayında ise ofislere dönmeyi planladıklarını ve çalışanların üç gününü ofiste geçirmelerini sağlayacakları  bir plan açıklamıştı. Fakat şimdi biraz daha esnek bir çalışma modeli belirlediler:

Çalışanlarının % 60‘ı haftada birkaç gün sahada olacak

% 20‘sini yaptıkları işin niteliğinden dolayı ofis konumunda çalışacak

Diğer % 20 ise kalıcı olarak evden çalışacak.

Buna ek olarak çalışanlar bir yıl içerisinde dört haftaya kadar evden çalışma izni alabilecek.

Birtakım Sorular

Evden çalışma imkânı çalışanlara daha özgür ve özerk bir alan tanıdığı için yaratıcılığı ve verimi arttırdığı söyleniyor. Özellikle metropollerde yaşayan çocuklu çalışanların trafikte geçirdikleri zamanı aileleriyle geçirebiliyor olması çalışanlar tarafından tercih edilen bir durum.

Ben de hem ofis ortamında hem uzaktan çalışmayı deneyimlemiş biri olarak en sağlıklısının şirket dinamiğine uygun bir ara formül bulmak olduğunu düşünüyorum. Sürekli evden çalışmanın fiziksel ve mental yorgunluğa katkı sağladığı inancındayım. En azından uzun süre evden çalıştığım dönemde kendimde gözlemlediğim değişiklikler bu şekildeydi. Kalıcı olarak evden çalışan birinin şirketi/işi benimsemek ve sosyalleşmek konularının gerisinde kaldığını düşünüyorum.

Ancak uzaktan çalışmanın rahatlığına alıştıktan sonra –uzaktan çalışabilen sektörlerde- haftanın tamamını ofise giderek geçirmek eziyet gibi geliyor. Çünkü aynı işi evden de yapabiliyor olduğumuzu tecrübe ettik. Bu sebeple Dell’in pandemi sonrası çalışma usulü bana en akıllıca çözüm olarak görünüyor.

Sizce uzaktan çalışmanın avantajları mı dezavantajları mı ağır basıyor? Sürekli uzaktan çalışmak şirkete ve çalışanlara ne kadar katkı sağlayabilir? Uzaktan da halledilebilen sektörlerde sürekli işe gidilmesini beklemek şirket ve çalışanlar için dezavantajlı mı? Aklınıza en çok yatan çözüm hangi teknoloji markasının yöntemi oldu?

Tüm Dünya genelinde her sektörden ve ölçekten şirkete emsal oluşturacak bu kararları umuyoruz büyük şirketler yeterince düşünerek almıştır. Daha da önemlisi onları örnek alacak diğer şirketler yöntemleri direkt uygulamak yerine kendilerine uyarlamayı tercih ederler.

Kaynak: washingtonpost.com

Share:

administrator

Bilkent Üniversitesi İşletme Fakültesi 3. sınıf öğrencisi olan İpek, organizasyonların çalışma yapılarını inceleyen projeler içinde yer almayı seviyor. Ayrıca yeni tarifler denemekten ve bunları paylaşmaktan büyük keyif alıyor. Paylaşmak demişken, Gelecek Burada'da hem kendisi öğreniyor hem de öğrendiklerini ve düşündüklerini çoğaltmak için yazıyor

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir