Yapay zekânın hayatımızda yol açacağı değişimler ile ilgili korku ve umut dolu birçok öngörü dile getiriliyor. Bu değişimlerin günlük hayatımızda zamanla oluşmasından dolayı alışmakta sorun yaşamıyorduk. Böyleyken ansızın hayatımıza giren Covid-19 pandemisinin büyük çapta etkileri olacağı, dünyamızı dönüştüreceği açıktı. Günlük hayatımıza maskeyi getirdi, aramıza soktuğu mesafe ile sosyalleşme algımızı değiştirdi. Bu beklenmeyenlerin yanı sıra pandemi, yarın için beklediğimiz değişikliklere hız kazandırdı. Bizi mevcut öngörülerimizi gözden geçirmeye itti.

Robot Garsonlar Sahaya İndi

Pandeminin oluşturduğu ve hızlandırdığı bu değişimlere tüm dünya uyum sağlamayı ve hasarları en alt seviyede tutmayı deniyor. Uzaktan eğitim ve iş yaygınlaşıyor, temassız alışverişler hız kazanıyor. Olanca değişime kayıtsız kalamayan restoran sahipleri de faaliyetlerine devam edebilmek için çözümü teknolojide arıyor.

Bu süreçte, Hollanda’nın Renesse şehrindeki bir Çin restoranı servisi robotlarla yapmaya başladı. Garsonların yerine müşterilere hizmet veren bu robotlar “Merhaba” ve “Hoş geldiniz” diyebiliyorlar. Restoran bu sayede sosyal mesafeyi korumayı ve virüsün yayılmasını önlemeyi amaçlıyor. Robotlar oldukça basit gözükseler de bu deneme eğer verimli bulunursa, salgın sonrası da kullanılması ve yaygınlaşması muhtemel gözüküyor.

Robotların henüz birer ismi yok. Restoran robotlara isim bulabilmek için Instagram sayfasında bir kampanya düzenlemiş. Yaratıcı isim önerilerinizle bir akşam yemeği kazanabilirsiniz!

Hamburgerinizi Robotun Elinden Yer Misiniz?

Yaşadığımız krizin sunduğu fırsatlara verilen tepkiler bununla sınırlı değil. Salgında temastan kaçınma gayretimiz yerel restoranların münferit ve basit denemelerinden ziyade, otomasyon sektöründe kendine yer buldu. Yukarıda verdiğimiz örnekteki gibi garsonların yerine robotları ikame etsek dahi yemeklerimizi bizim gibi insanlar hazırlıyor olacak. Dolayısıyla sadece garsonlar değil aşçılar da hastalık taşıyabilir ve bulaştırabilirler. Bu konuda çözümü Miso Robotics firması “Flippy” isimli ürünüyle sundu.

Flippy, ızgara ve kızartma yapabilen kol formunda bir robotik mutfak asistanı. Yapay zekâ sayesinde çevresini analiz ederek optimum pişirme süresi gibi kararları verebiliyor. İşler bittikten sonra mutfağı da temizleyebiliyor. Ürünün sağladığı otomasyonla maliyeti düşürmesi ve kâr marjını yükseltmesi bekleniyor. Esas iyi haber, korkulanın aksine insanların işini tamamen elinden alacak bir sistem değil, onlarla birlikte çalışmak üzere tasarlanan bir asistan. Böyle bir yardımcıya hayır demek zor gözüküyor.

Ürün görseli
Ürünün seedinvest.com isimli yatırım sitesindeki görseli.

Flippy’nin kullanım ömrü yalnızca pandemi ile sınırlı değil. Normale dönmüş bir dünya için de Flippy gayet uygun. Firma bu ürünüyle, halen yatırımcılara açık olan SeedInvest’teki kampanyasında 3 milyon $’a yakın yatırım aldı. Bu miktar insanların ürüne güvenini ve ürünün vadettiği parlak geleceği oldukça iyi yansıtıyor.

Flippy’yi bir de müşteri tarafından düşünürsek, bekleme süresi kısaldığından müşteri daha mutlu olabilir ve siparişlerdeki hız değerlendirmesi daha rekabetçi hale gelebilir. Ek olarak, otomasyon sayesinde istenmeyen sürprizler de azalabilir. Bunu restoran ve müşterisi için güzel bir kazan-kazan örneği olarak değerlendirebiliriz.

Mutfakta ve serviste robotların olduğu bir gelecek bizler için mümkündü. Japonya ve Çin’de bazı özel restoranlarda kullanıldığını da görüyorduk ancak daha yaygın kullanımı için biraz daha beklememiz gerekiyordu. Böyle bir beklentimiz olsa da tartışmalarımız nazaran uzak bir gelecek içindi. Ancak, pandemi bekleyişimize son verdi ve bizi gelecekle buluşturdu. Artık günlük hayatımızda ızgara başında ya da tepsi taşırken basit de olsa robotları görebiliyoruz. Hayatta kalabilmek için şartlara teknolojiyle bir şekilde uyum sağlıyoruz. Bunu günden güne böylesine somut gözlemlemek çok çarpıcı.

Geleceğin Mutfağı”nı bize yaşatan bu değişim zamanla dilimizde ve alışkanlıklarımızda da yer bulur mu? Dün siparişimizi getiren garsona “Ellerinize sağlık” diyorduk. Artık kendimizi, robota telefonumuzu yaklaştırıp kripto para hesabımızdan bahşiş vererek teşekkür ediyorken bulabiliriz. Gelecek koşar adım bize geliyorken bizim de bu hıza ayak uydurmamız gerekecek.

Kaynak: futurism.com

Share:

administrator

İTÜ’de Ekonomi öğrencisi olan Burak, günümüzde meydana gelen değişimleri iktisadi bakış açısıyla inceliyor. Bu inceleme sürecinde Gelecek Burada’da üretilen kıymetli içeriklerin çeşitli iletişim kanallarıyla size en iyi şekilde ulaşması için çalışıyor ve yazarak öğrenirken geleceğin nerede olduğunu araştırıyor.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.