20. yüzyılın sonlarına doğru hayatımıza giren internet, bugünlerde tamamen kendisiyle büyümüş nesillerin dünyada çoğunluk kazandığı bir döneme doğru gidiyor. Bu da hem inovasyon gibi olumlu dönütler hem de ‘dedikodu’ gibi olumsuz sonuçlar ortaya çıkarıyor. İnternetin, kolektivitenin yani bilgi, birikim, ilham, duygu ve birçok şeyin herhangi bir şekilde paylaşımının nimetleri bizim için ‘say say bitmez’ kıvamında ancak günümüzde böyle düşünmeyen ülke yönetimleri bulmak da zor değil.

Doğu Afrika’nın 41 milyon nüfusa sahip ülkesi Uganda’da, Cumhurbaşkanı tarafından önerilen ve gerekli yerlerden onay alan, sosyal medya kullanımını özel olarak vergilendirmeyi kapsayan yasa tasarısının önümüzdeki aylarda uygulanmaya başlaması bekleniyor. Asgari ücreti 6000 uganda shilingi olan ülkede, Whatsapp, Facebook, Skype ve Viber gibi başat sosyal paylaşım platformlarını kullanmak isteyen vatandaşların sim kartlarından günlük olarak 100-200 shs, yani aylık olarak yaklaşık 3000-6000 shs ödeme alınacak.

Cumhurbaşkanı Yoweri Museveni “Eğitim, araştırma ve kaynak kullanımı için interneti vergilendirme gibi bir teklifim olmayacak, bunlar ücretsiz kalmalı” diyerek; sırf “dedikodu” amacıyla kullanıldığı için Whatsapp, Facebook, Twitter gibi sosyal paylaşım platformlarını vergilendirmeye karar verdiğini böylece 400 milyar shs (yaklaşık 49 milyar TL) gelir elde edeceklerini söylüyor.

Daha önce de ağ tarafsızlığı tartışmalarında tanık olduğumuz üzere; insanların birçoğu internette herhangi bir uygulamaya getirilecek herhangi bir özel ücretin, internetteki demokrasiye ciddi zarar vereceğini ve en çok da girişimcileri yani sonuç olarak inovasyonu durduracağını düşünüyordu. Uganda’da getirilen yasa da sonuç olarak mutlaka buna etki edecektir.

Haberin doğruluğunu teyit etmek ve Uganda halkının fikirlerini alabilmek için Interpals üzerinden ulaştığım arkadaşlardan Babbani: genel olarak halkın fakirliğinden şikayet ederken, Whatsapp’ın hem eğitim hem pazarlama gibi faaliyetler için çok önemli olduğunu vurguladı. Birçok insanın ayda 6000 shs ödeyecek gücü olmadığını iddia eden -benim algıladığım kadarıyla- Babbani ülkedeki eğitimden de şikayetçi oldu.

Diğer arkadaş Suenia ise yasanın kesinlikle uygulanmayacağını, uygulansa bile ciddi bir bedel olmadığını söyledi. En azından günlük 100 MB için 1000 shs ödeyen insanlar için aylık 3000 shs’nin önemi olmadığını söyledi.

Sonuç olarak; ciddi bir bedel olsa da olmasa da internetin özgür dünyasının böylesine haksız bir ticarileştirmeyle karşı karşıya kalması tüm dünyanın geleceğini tehdit ediyor. Zira Amerika’da başlayan ağ tarafsızlığını kaldırma dalgası eğer birkaç ülkeye daha yayılırsa, birkaç yıl içerisinde bizim de karşı karşıya kalacağımız bir durum olabilir. O gün geldiğinde, YouTube’a ayrı, Spotify’a ayrı para ödemek; Superonline kullandığımız için Turkcell TV’nin hızlı, Netflix’in çok yavaş olması gibi problemlerle baş başa kalmamız işten bile değil.

Yolsuzluk algısı endeksi

Transparency.org’un her sene yayınladığı indekse göre Uganda’da internet ‘temizliği’ 2012 yılında 100 üzerinden 29 iken 2017 yılında 26’ya düşmüş durumda.

Aynı rakamlar ülkemiz için 2012’de 49, 2013’te 50 puan iken 2017 yılında 40.

“I am not going to propose a tax on internet use for educational, research or reference purposes… these must remain free. However, olugambo on social media (opinions, prejudices, insults, friendly chats) and advertisements by Google and I do not know who else must pay tax because we need resources to cope with the consequences of their lugambo (dedikodu)” -Yoweri Museveni

Kaynak: Futurism

Share:

administrator

1997’de Nevşehir-Ortahisar’da doğdu. Marmara Üniversitesi’nde Basım Teknolojileri eğitimi görüyor. Gazeteciliğe ve doğru bilgi alma hakkına inanan Hasan, bir Onaran olarak sosyal inisiyatifin ve eğitimin gücüne inanıyor, geleceğin nerede olduğunu araştırıyor.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.