José Antonio Hita Ruiz ergenliğini yaşayan bir çocukken pek de iyi bir hayatı yoktu. Babası alkolik, annesi çok fazla çalışan bir kadındı ve Hita okulda zorbalığa uğruyor ve notları pek de iyi gitmiyordu. Okulu bıraktı. Tüm arkadaşlarının çevre illerde üniversitelere gidişini izlerken kendisi günde 16 saate yakın oyun oynuyordu. Şimdi 24 yaşında ve hayatıyla barışık olan Hita 3 yıl önce, acılarını ve yalnızlığını, izolasyonunu bitirmek için intihar düşünüyordu.

Her türlü sorununun ilacını video oyunlar olarak gören Hita bir noktadan sonra hatasını fark etti ve internette Game Quitters isimli bir foruma üye oldu.

“Başka insanlarla bile oynamıyordum; sadece ben ve aynı birkaç oyun, tekrar tekrar. Bazı insanlar ‘uyuşturucu gibi’ dediğimde yanlış yorumlayabilirler. Ancak benim deneyimlerimde uyuşturucu gibiydi.”

Dünya’da yaklaşık 2 milyar insan oyun oynuyor. The national Bureau of Labor Statistics’in araştırmasına göre 2003 ile 2016 arasında oyun oynama oranı %50 yükseldi.

Oyun oynamak artık sadece bir odaya çekilip yalnızlığa gömülmek değil sosyal bir aktivite, arkadaşlarla etkileşim ve hatta ülke dışından insanlarla sosyal etkileşim haline geldi. Hatta artık yıllık 11 milyon dolar ödül dağıtılan ve her insanın hayallerini süsleyen bir ‘profesyonel spor’ görünümüne de sahip.

Cameron Adair’ın da Hita gibi bir hikayesi var. 5 yaşından itibaren oyunlara bağımlı hale gelen Cameron’ın 15 yaşında okulu bırakma sebeplerinden birisi de buymuş. (Diğer sepeb ise en yakın arkadaşının zorla rehabilitasyon merkezine yatırılması olmuş.)

Adair da oyun bağımlılığından kurtulmak için 92 ülkeden 2000 üyesi bulunan. Yaş ortalaması 24 ve üyelerin %94’ü erkek olan Game Quitters’a üye olmuş.

Okulda kötü notlar, insan ilişkilerinde sıkıntılar ve beslenme bozuklukları gibi sonuçlar verebilen oyun bağımlılığı bu yıl, World Health Organization (WHO – Dünya Sağlık Örgütü)) tarafından ilk defa bir sağlık bozukluğu olarak tanımladı ancak Amerika’da henüz psikologlar bu konunun üzerine eğilmiş değil. Hatta bu durumun bir bağımlılık/hastalık olmadığını ve tıpkı yemek yemeyi, dans etmeyi, cinsel ilişkiyi ve çalışmayı çok abartanlar olduğu gibi oyunu abartanların da olduğunu düşünen psikologlar da bir hayli fazla.

Bu konuda Türkiye’ye dair istatistiksel bir veriye sahip değiliz ancak çocuklarımızın gereğinden fazla oyunlar ile meşgul olduğunu çıplak gözle de görmek mümkün. Yakın gelecekte sahip olacağımız sanal gerçeklik gibi seçeneklerle birlikte gerçek ile sanal boyut biribirinin içerisine geçecek ve oyunlarımız çok daha gerçekçi bir hal alacak. O günler geldiğinde psikolojik olarak ayakta kalabilmemiz için de bazı önlemlerin alınmış olması, psikologlarımızın hazır halde olması büyük önem arz ediyor.

“If you want to change, you have to know that there’s a whole community of people that have gone through the same situation as you,” Jose says. “It’s about knowing your options. After all, it’s your time and your life.”

Kaynak: Futurism

Share:

administrator

1997’de Nevşehir-Ortahisar’da doğdu. Marmara Üniversitesi’nde Basım Teknolojileri eğitimi görüyor. Gazeteciliğe ve doğru bilgi alma hakkına inanan Hasan, bir Onaran olarak sosyal inisiyatifin ve eğitimin gücüne inanıyor, geleceğin nerede olduğunu araştırıyor.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir