“Bir keresinde Sir Tim’e (World Wide Web’in mucidi), makine öğrenimi ve yapay zekanın insanlık üzerinde olumlu bir etkiye sahip olmasını sağlamak için ne yapabiliriz? diye sordum”, diyor James Pelly.
Tim’in Cevabı ise kısa ve net olmuş: “Bilim kurgu yazın…”
Madem öyle, haydi birlikte bir bilim kurgu yazalım diye kalemi eline almış James ve okurları için yazmaya başlamış.
- Sürücüsüz araçları geliştirmeli miyiz yoksa yavaşlatmalı mıyız?
İyi yönleri:
Otonom araçlar şehir içinde park etmek zorunda olmadığı için ortak yaşam alanlarında daha ferah, daha geniş alanlara sahip olabiliriz.
Otonom araçlar trafikte insanların ölmeyeceğini vaat ediyor. Dünyada her yıl 1 milyona yakın insan trafik kazaları yüzünden hayatını kaybediyor.
Kötü yönü:
Sürücülere ihtiyaç duymadığı için milyonlarca insanı işsiz bırakacak veya iş değiştirmeye zorlayacak.
- Otonom araçlar 2. Dalga teknolojiyi süper hızlı geliştirecekler. 3. Dalgayı yaratabilirler mi?
Teknolojinin ilk dalgası bilgi taşımaktı. Bitler bitleri taşıdı. Şimdi ikinci dalgasındayız, bitler atomları taşıyor. Uber ve Lyft gibi şirketler yazılımın nasıl fiziksel dünyayı etkileyebileceğini gösterdi. Otonom teknolojisi yeni hizmetlerin patlamasına sebep olabilir.
Otonom teknolojileri araçları nasıl gördüğümüzü değiştirebilir mi? Tek başlarına hareket edebiliyorlar. Canlı gözüküyorlar. “Benden değil, daha akıllı birinden dinleyelim” diyor James. Aristoteles’ten.
“Hareket hayattır” – Aristoteles
Sürücüsüz araçlar ile biz ‘taşınmış’ olacağız. Çikolata fabrikasındaki kahve çekirdekleri gibi değil; harekete geçmek için taşınmış olacağız.
- Otonom Araçların ne yapabileceğini konuşuyoruz, peki ya ne olabilecekleri?
Araçlarımız için, telefondan tuşa bastığımızda gelen bir uzaktan kontrol sistemi kurabiliriz. Bazıları bu konuda ısrarcı ancak biz gerçekten araçlarımızın tekerlekli robotlar olmasını istiyor muyuz? İsteklerimizi yerine getiren sessiz hizmetçiler olmalarını mı?
Bunun sonu pek de iyi bitmiyor. 1920’lerden beri bu robotların bir şekilde bizi ele geçireceği evhamı asla bitmedi. Ancak Harry Potter’ın baykuşu Hedwig öyle mi? Harry’e posta getiriyor ancak o sadece bir mesaj sunucusu değil. Kendi kararlarını alıp kendi hareketlerini yapabiliyor. Kendisini feda edebiliyor…
- İnsanlığın yeni arkadaşı. Otonom araçlar bilgisayar değil de bir evcil hayvan gibi olabilir mi?
Keith Hennessey, James’e “bir at, otonom araç olsaydı otonom skalasında 0-5 aralığında kaç puan olurdu?” sorusunu yönelttiğinde James’in cevabı “2’den 5+’ya kadar” oldu. Çünkü James, babasından, kör bir adamın atı ile seyahat ettiğini duymuştu.
Sürücüsüz araçlar süper insan yeteneklerine sahip olacak ancak bu bizi korkutmamalı. İnsanlar zaten asırlardır kendisinden daha yetenekli canlıları evcilleştiriyor.
Mesela köpekler muhteşem koku alma yeteneği sayesinde bomba imha ekibine de yardımcı olabiliyor narkotik ekibine de. Sen, bir bombayı koklayarak bulabilir miydin?
Hayvanlar önemli. Bizim gibi oldukları için değil bizden daha yetenekli oldukları için. Görmezden gelebiliyorlar, sakatlanabiliyorlar veya bizi tek edebiliyorlar. Sonuç olarak onları kontrol edemiyoruz.
- Döngüyü durdurmak. Ne yapabilirsin?
Sürücüsüz araçlar dünyada iyi ve kötü etkiler bırakacak. Bilim kurgu, fantezi ve tarihe bakarak neyi ilerleteceğimize neyden korunacağımıza karar verebiliriz.
Araçların tek başına hareket etme kabiliyeti onları diğer makinelerden daha canlı gösterecektir. Eğer doğru uygularsak bu bizi korkutmamalı. Bir şeyi aşağıda görmek bir gün rollerin değişebileceği paranoyasını da beraberinde getirir. Bir şeyin veya birilerinin bizden daha iyi olduğunu fark ettiğimizde de onlara bayılırız.
“İnsanların hayatını daha kolay hale getirmek yeterli değil. Onların hayatını daha iyi hale getirmeliyiz”
Empati dolu bir etkileşim 3. Dalga teknolojiyi mümkün kılacaktır. Yazılımın (bitler) otonom araçları (atomlar) sürdüğü ve duyguları (nöronlar) ateşlediği bir döngü, teknoloji için son aşama olabilir.