Kütüphane deyince aklınıza ne geliyorsa şimdilik unutun. Bu röportajda sizi dünyanın en güzel şehirlerinden biri olan Oslo’da yer alan konsept bir kütüphaneye götürüyoruz. 

Biblo Tøyen bugüne kadar alışılagelmiş kütüphanelerin sahip olduğu standart özelliklerden çok farklı. Burası sadece ve sadece 10 – 15 yaş gençler için tasarlanmış, yaratıcılığı ve üretkenliği tetikleyen atölyelerin düzenlendiği yaşayan bir yer. Kütüphane yöneticilerinden Reinert Mithassel’a bu ilham verici alanla ilgili merak etiklerimizi sorduk. Keyifli okumalar!

-Kütüphane özellikle çocuklar için harika görünüyor. Alışılagelmişin dışında bir yapısı var. Böyle bir kütüphanenin arkasındaki fikir nedir?

-The library looks amazing, especially for children. It stands out from classical libraries. What is the idea behind such a revolutionary library?

Kütüphanemizin bugünlere gelmesinin bazı nedenleri var. Bunlardan bazılarını sizlere açıklayayım.

Öncelikle size şunu söylemeliyim ki, Norveç’te ve diğer birçok Avrupa ülkesinde, kütüphane konsepti tam anlamıyla değişiyor. Kütüphaneler artık kitaplar için bir alan olmaktan çok, insanlar için bir alan olmaya doğru evriliyor. Yani; insanların buluşup fikir ve düşünce alışverişinde bulunduğu ve yeni fikirler edindiği bir yer. Kitaplar hala önemli, ancak diğer medyalardan daha fazla önemli değiller. Genel olarak baktığımızda, “klasik kütüphanelerin” daha çok sosyal alanlar olarak nitelendirebileceğimiz “modern” kütüphanelere dönüştüğünü görmekteyiz.

Biblo Toyen, Deichmanske Kütüphanesi (kütüphanemizin tam ismi budur) 31 Mayıs 2016 tarihinde faliyete başladı. Kütüphane yalnızca 10-15 yaş aralığındaki gençlere hizmet veriyor. Yetişkinlerin içeri girmesine izin yok! (İsveç Stockholm’de bulunan ve yalnızca 10-13 yaş aralığına hizmet veren Tio Tretton kütüphanesi, fikrimize ilham kaynağı oldu).

Biblo Toyen, baştan beri yalnızca çocukların kütüphanesi olacak şekilde tasarlandı. Kütüphanede makerspace denilen ve çeşitli aktivitelere imkan tanıyan tesisler ve alanlar bulunmakta. Önemli nokta şu; gençler için okumayı, öğrenmeyi, buluşmayı, yemeyi, keşfetmeyi, sosyalleşmeyi, yaratıcılığı ve güven duygusunu hissedebilecekleri ilham verici bir mekan oluşturmak. Bence gençlerin evde veya okulda değilken gidebilecekleri, 3. bir yer, ilham verici bir mekan oluşturmayı başardık. Vurgulanması gereken diğer nokta ise Biblo Toyen’in, çok sayıda göçmene ev sahipliği yapan, sosyal barınma, çocuk fakirliği ve çocuk suçları gibi sosyal mücadelelerle yüzleşen bir alan olan Oslo’daki Toyen’de yer alması. Biz bu alanı hizmete sokmadan önce, Toyen’li çocuklar için bir sosyal buluşma alanı yoktu.

Gençler için bir kütüphane yaratma fikri ortaya çıktığında, bölgede bulunan bir grup çocuğu bir araya topladık ve onlara ihtiyaçlarının ve isteklerinin neler olduğunu sorduk. Çocuklara ne tür bir kütüphane istediklerini asla sormadık çünkü kütüphane kelimesi eski geleneklerin mahkumu olmuştur. Aksine çocuklara, “Ne zaman kendini iyi hissediyorsun?”, “Neden?”, “Ne tarz bir ortam seni güvende hissettirir?”, “Neyin hayalini kuruyorsun?”, “Nerede mutlusun?” gibi sorular yönelttik.

Çok çeşitli cevaplar aldık. Bunlar ileriki dönem için bize yol haritası oldu. Keza bir mimar psikologdan, hedef kitlemizin halka açık bir alanda neler olmasını isteyebileceği konusunda bilgi topladık. Birbirlerine yakın ve samimi bir ortamda oturmak, gözükmek ancak gözetlenmemek gibi şeyler istiyorlar. Biblo Toyen’i tasarlayan Hollandalı iç mimar Aat Vos, Artisan Tech adlı set tasarım grubu ile iş birliği içinde çalışarak gökyüzü asansörü, mutfak traktör, jimnastik koridoru gibi havalı iç tasarımlar ortaya çıkardı.

Bence çocukların güvende hissettiği ve ilham bulduğu büyülü bir mekan yarattık. Bazı çocuklar öğleden sonra tüm zamanlarını burada geçiriyorlar. Faliyet zamanlarımız hafta içi 14-19 arası ve hafta sonu (cumartesi-pazar) 12-16 arası.

There are many reasons why our library became how it is today and I will try to take you through some of them!

First of all I would like to mention that in Norway, and many other countries in Europe, the whole concept of libraries is changing from being a place for books – to becoming a place for people. A place where people meet and exchange thoughts and ideas, and collect new information. The books are still important, but not more important than other medias. So in general we also see that the “classical libraries” are becoming more “modern” social rooms.

Biblo Toyen, Deichmanske Library (the full name of our library) opened 31th of March 2016. It’s a library only for kids and youth between the age of ten and fifteen. Adults are not allowed in! (This idea was inspired by the Swedish library Tio Tretton, which is a library only for kids between ten and thirteen, situated in the centre of Stockholm).  

Biblo Toyen was from the beginning designed to be a library for kids only, including spaces and facilities for “makerspace” and the possibilities to house a lot of different activities. It was important to make an inspirational place to read, learn, meet, eat, explore, express, unfold creativity and feel safe. And I think we managed to create an inspirational environment, a third place, where you go when you’re not at home or in school. It’s also important to mention that Biblo Toyen is situated in an area in Oslo called Toyen, known for it’s social challenges with a lot of immigrants, social housing, child poverty and youth crime, and before we opened this area didn’t have a social meetingplace for kids.

When the idea of the youth library was born we gathered a group of kids from the area to listen to their wants and needs. We never asked them what kind of library they wanted, because the word library is full of old conventions, and it’s easy just to imagine rows of dusty books. Instead we asked them “when are you feeling good? Why? What kind of environment makes you feel safe? What do you dream of? Where are you happy?” The answers were many and various, but made a guideline for our further work. We also gathered information from an architect psychologist who could tell us what our target group preferred in a public space: They want to sit close and cozy, they want to have an overview, be seen but not get looked at etc. The interior architect of Biblo Toyen is Aat Vos, from the Netherlands, who in collaboration whith Artisan Tech, a group of set designers, made and gathered the cool interior, like ski elevators, kitchen truck, gymnastic floor etc.

I think we have managed to create a magic place, where the kids feel inspired, safe and free. Some kids spend their whole afternoon with us. Our opening hours is from 14 until 19 on weekdays, and 12 until 16 both Saturday and Sunday. Before opening hour we invite school-classes to come visit us.

-İnternette araştırma yaparken kütüphanenizde pek çok sıradışı tasarım olduğunu gördük. Neden kütüphanenin tasarımında bu tarz konseptlere yer verdiniz?  Bu çocukları motive mi ediyor veya meraklarını artırarak güzel işler yapmalarını mı sağlıyor?

-During our search for Bibliotek Toyen on the internet, we’ve found out that so many cool stuff exist in your library. For example those below. Why is that you prefer such concepts when designing your library? Does that make children motivated during their studies? Or does it increase their level of curiosity and engagement and help them put great work at the end of the day?

Bence kütüphanemiz merak ve yaratıcılığı körükleyerek çocuklara “kalıpların dışında düşünmeyi” öğretiyor. Çocuklar bir tırın motor aksamlarının içinde oturup kitap okuyabiliyor, gökyüzü asansöründe satranç oynayabiliyor, koltukta oturup eski filmleri izleyebiliyorlar!

Şunu açıkça belirtmek gerekir ki eğitsel bir amacımız yok. Görevimiz, çocuklara daha önce var olduğunu bilmedikleri şeyleri göstermek, onlara ilham kaynağı olmak. Onlara yetenekli olduklarını hissettirmek.

İstemedikleri takdirde hiçbir şey yapmak zorunda değiller. Yalnızca arkadaşlarıyla birlikte takılmak için bile gelebilirler. Şimdilik anlamlı bir şey yapmıyor veya kitap okumuyor olsalar dahi gelecek ay fikirlerini değiştirebilirler. Umuyoruz ki, burada oldukları süre içerisinde yeni şeylere merak saracaklar.

Tasarımın çocuklar üzerinde ne gibi etkileri olduğunu ölçmek biraz zor ancak, deneyimlediğimiz kadarıyla çocuklar mekana gözleri gibi bakıyorlar. Duvarlarda hiçbir grafiti izi yok. Bence çocuklar, kütüphaneyi tasarlarken kullandığımız el emeği kaliteli malzemelerin arkasındaki eforu hissediyorlar. Çocukları ciddiye alıyoruz!

Tabii ki tüm bunlar, bize PR ve yoğun ilgi olarak geri dönüyor.

I think, our library being so different, awaken creativity, curiosity, allow the kids to think “outside the box”, not take them selves so serious, and have a great experience. It’s nice to sit inside the engine compartment of a truck and read books, or play chess with your friend inside a ski elevator, or relax in a sofa watching old movies!

It is important to clarify that we don’t have an educational purpose. Our job is to inspire the kids, make them feel competent, show them things they didn’t knew exist. They don’t have to do anything if the don’t want to, they can also just come and hang out with a friend, if they don´t read or do anything purposeful right now, they may next month. Hopefully they’ll be hooked on some new things while they’re here!

Of course it’s a bit hard to measure what impact this design have on the kids, but we experience that they take good care of it, no graffiti on the walls, they proudly show around newcomers and take care of the place. I think they feel the effort that is put into all the different objects and the nice and handpicked materials that are used. We take them serious!

And of course it´s eye catching and draws a lot of attention and PR to us!

-Yaratıcı tasarımı sayesinde kütüphanenizin çocuklar için uğrak bir nokta olduğunu tahmin edebiliyoruz. Peki çocuklara farklı konularda (maker hareketi, kodlama vs.) eğitim programları sunuyor musunuz? Teknoloji-bilim korkularını yenmelerinde çocuklara nasıl yardım ediyorsunuz?

-Library has so many fancy, cool stuff. So it seems reasonable that such library would attract dozens of children. Do you offer children with education programs or intensive courses about maker movement or technology?

Evet! Kütüphanemiz hem bulunduğumuz bölgeden hem de Norveç’in dört bir yanından gelen çocukların uğrak noktası.

Maker hareketi ve fikri baştan beri bizim için son derece önemliydi. Biblo Toyen’de çalışanlar halihazırda yaratıcı ve kültürel alanlarda çeşitli geçmişlere sahipler, maker konsepti ile yakından ilgililer.

Çalışanlarımız sürekli farklı maker kamplarında yer alarak fikir ve deneyimlerini başka insanlar ve sektörlerle paylaşıyorlar. Biblo Toyen’de 3D yazıcılarımız var. Bu bağlamda çocuklara 3D modelleme programlarını (Tinkercad) öğretiyor, onlarla birlikte 3D yazıcıların potansiyelini keşfediyoruz. Çocukların çoğu başlangıçta tasarım hakkında ya hiçbir şey bilmiyor ya da çok az şey biliyor. Öğrenme sürecini yavaştan alarak onları olaya bağlı tutmak önem arz ediyor. Böylece kendilerine olan inançlarını kaybetmiyorlar. Örneğin çocuklar bu yaz tatilinde kendi stres çarklarını (fidget spinner) üretebiliyorlardı.

Hizmete başladığımızdan beri çocuklara deneyimlerini aktarmak isteyen farklı insanlarla iletişim halindeyiz. “Çocuklara kodlama öğret” adlı gönüllü grupla çalışıyoruz. Grup haftalık bazda “kodlama-kulübü” etkinlikleri düzenliyor. Burada çocuklar “Stratch” ile basit programlama ve daha ileri düzey olan “Python” ile mikro bit programlama, robot yapımı vs. konusunda eğitiliyorlar.

Aynı şekilde şehirdeki atölyelerle işe birliği içindeyiz. Bu atölyeler çocuklara; matkap, çekiç, testere kullanmayı ve üretecekleri bir şeyi nasıl stabil ve sağlam hale getireceklerini öğretiyor.

Çocuklarla birlikte ışık yansımaları yaratıp farklı tip mercekler üretiyor, onları “Görüş” yetimiz hakkında bilinçlendiriyoruz. Şimdilerde ise farklı tarzda aletler üreterek “Duyma” yetimiz üzerine çalışmaktayız. Gençler lehim vs. yapmanın yanı sıra birçok yeni yetenek ediniyorlar.

Kısacası çok çeşitli aktiviteler gerçekleştiriyoruz. Yukarıda saydıklarımız sadece birkaç örnek. Deneyimlerimize dayanarak işin en önemli kısımlarını: öğrenme sürecinin eğlenceli olması, aktivitelere katılmanın ve aktivitelerden ayrılmanın kolay olması ve çocuğun istediği zaman tekrar dilediği aktiviteye katılabilmesi olarak sıralayabiliriz. Kütüphanede veliler veya öğretmenler olmadığı için çocuklara ne yapmaları gerektiğini söyleyen kimse yok. Çocukları çalışmaya iten şey içlerindeki tutku ve istek. Bu oldukça önemli bir husus.

Birçok farklı model denedik ancak rezervasyon modeli iyi çalışmıyor. Kütüphane sakinlerimiz kendileri için bir plan-program yapma konusunda henüz çok küçükler. Çocukların ilgisini toplamanın en iyi yolu, onların sevdiği ve güvendiği bir görevlinin aktivite yapmaya başlamasıdır. Çocuklar güvendiği görevliyi aktivite başında gördüklerinde ona aktiviteye katılıp katılamayacaklarını soruyorlar. Bu yolculukta biz de bazı şeyleri çocuklarla birlikte deneyerek öğrenmeye çalışıyoruz.

Bir aktiviteye kimi zaman birkaç çocuk, kimi zamansa birçok çocuk katılıyor. Aktivitenin türüne göre katılımcı sayısı değişmekte.

YES! We attract a lot of kids, both from the area we’re situated in, but also from the whole city, and the rest of Norway.

The maker idea and maker-movement has been very important to us from the beginning. The employees at Biblo Toyen already have a varied background from different cultural and creative fields, and were familiar with this. They have also been parttaking in different maker camps and are constantly exchanging ideas and experiences with different people and fields.

In Biblo Toyen we have 3D printers, where we together with the kids explore the possibilities, and teach 3D modelling programs (Tinkercad). Most of the kids know little or nothing from before, so it’s important for us to take it slow and keep them interested all the way, so they don’t loose faith in them selves. For instance this summer the kids could design their own fidget spinners. A very popular activity!

Since the opening we have been collaborating with a lot of different people that wants to convey their knowledge to kids. We’ve been working with a group of voluntaries called “teach the kids coding”, who weekly hosts a “coding-club”. Here the kids get introduced to simple coding like “scratch”, and more advanced use of “Pyton”, micro bits, creating small robots, putting motors on strawbees etc.

We have also been collaborating “the City workshop” who introduced the kids to tools like drill, hammer, saw etc, and made them experimenting with how to make things stable and solid. The result became a huge tree-hut inside the library, inspired by The treehouse series, by author Andy Griffith.

Since New Year we introduced theme periods at Biblo Toyen, and are working with “our senses”. We have been exploring vision by making different types of glasses, creating light reflections, exploring darkness and making the kids conscious about seeing. We are now exploring hearing by making different instruments: both electronically and manually, using contact microphones and teaching them how to solder, combined with making rhythm boxes with rice and beans.

As you understand it’s a lot of different activities going on, and this is just some examples. Our experience is that it is important to make it fun, easy to join, and easy to leave and come back later. Since the kids are here alone, without their parents or teachers to tell them what to do, it’s important that they’re driven by lust. We have tried different models, and having to sign up for a course and show up to set times, isn’t working very well. They’re too young to manage their own calendar. The most efficient way to get them interested is when one of the employees, that they know and trust, start to do something. Then it’s easy to come and ask and eventually join in. We are also experimenting along the way, and things we don’t know from before we try to learn together with the kids!

That means that the number of participants varies a lot from activity to activity. And we are okay with it! Sometimes it’s maybe just a couple of kids interested, sometimes many.

-Maker hareketi tüm dünyada popülarite kazanıyor. Bu konudaki çalışmalarınızdan daha detaylı bahsedebilir misiniz?

-Maker movement gaining popularity all around the world. Do you support maker movement in your library and train children in this area?

Evet, Maker hareketini destekliyoruz. Ancak çocukların, yaptıkları şeyin “maker hareketi” ile alakalı olduğunu bildiklerinden emin değilim. Burada yeni konseptler, aletler ve fikirler ile tanışıyorlar. Keşfetmeyi, tekrar denemeyi, yaratıcı olmayı ve başarısızlığı öğreniyorlar.

Yes, I think we do. But I’m not sure the kids “know” that what we are doing is “maker-movement”. They get introduced to new ideas, new technical tools and means, hopefully learn to explore, fail, try again and think creatively.

-Bu tarz bir kütüphane yaratmanın zorlukları nelerdir?

-What are some difficulties of designing and building such a library?

Bu süreçte yasal, ekonomik ve mimari yönden birtakım zorluklarla karşılaştık. Nitekim projede bulunanların isteği, gücü ve sahiplik duygusuyla tüm bunların altından kalkabildik.

Kütüphaneyi açmadan önce beklentilerimizi ve bu işi nasıl yürüteceğimizi belirlemiştik ancak kütüphane hizmete başladıktan sonra tüm bunları yeniden düşünmek zorunda kaldık. Çocuklarla çalışırken kolayca kargaşa çıkabilir. Bu nedenle onlarla iyi ilişki kurmalıydık. Açıldıktan ancak 6 ay sonra beklediğimiz atmosferi ve çevreyi yakalayabildik. Bunun yanında çocukların yetenekleri konusundaki beklentilerimizi de düşürmek zorunda kaldık. Öğrenme sürecini ağırdan almamız gerekti.

There has been both formal, economic, and constructional challenges – of course – as it is a new concept and lot of unknown factors. However the clear vision and great ownership and willpower of all involved at all levels of the project made it possible. Not having any point of reference as to what was “the right” way/ “the expected” way to build a childrens library was a help – as we had to think in new ways.

As to the daily running of the service we had some clear ideas of how to do it and what to expect before opening the library, but we had to rethink them when finally opening the doors. It easy became chaos, and we had to work with building good relations with the kids, making some clear and easy rules for the room and really start “from the beginning”. After approximately six months it became the atmosphere we were hoping for, and the environment we wanted.  We also had to lower our expectations on what was possible to do when it came to the skillset of the kids etc., and take it slow and easy, building bricks on bricks.

-Kütüphaneden en çok hangi yaş grubu faydalanıyor? Genellikle ne amaçla kullanıyorlar?

-Which age group benefiting from your library for the most? And for what purposes they generally use it?

Önceden de belirttiğimiz gibi yalnızca 10-15 yaş aralığı bu kütüphaneden faydalanabiliyor. Ancak çocukların büyük çoğunluğunun 10-13 yaş aralığında olduklarını görüyoruz. Çocukların kütüphaneye gelmek için farklı nedenleri var. Bazıları kitap ödünç almak için gelirken bazıları da aktiviteleri takip etmek ve takılmak için geliyor. Çocukların çoğu kütüphanede saatlerce vakit geçiriyor, her şeyden biraz tadıyorlar. Bence Biblo Toyen onlar için güvenli ve güzel bir mekan. Çocukların çoğu ya her gün ya da her hafta kütüphanemizi ziyaret ediyor.

The library is only for kids between ten and fifteen. But we see that most of the kids are between ten and thirteen. They have various reasons to come, some borrow books and read, some hang out and some check out our activities. Most of the kids stay for many hours, and get to do a little bit of everything. I think Biblo Toyen is a safe and nice place for them to be. We have a lot of kids who come back almost every day or every week.

Biblo Tøyen’i daha yakından tanımak ve bilgi almak için web sitesini ziyaret edebilirsiniz.

Share:

administrator

1997’de Nevşehir-Ortahisar’da doğdu. Marmara Üniversitesi’nde Basım Teknolojileri eğitimi görüyor. Gazeteciliğe ve doğru bilgi alma hakkına inanan Hasan, bir Onaran olarak sosyal inisiyatifin ve eğitimin gücüne inanıyor, geleceğin nerede olduğunu araştırıyor.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.