Küresel iklim krizi ve dünya genelinde su seviyelerindeki yükselmenin endişe verici seviyeler gelmesi, NASA ve Avrupa Uzay Ajansı’nı deniz seviyeleri araştırmasında buluşturdu. Bu araştırmanın önemli adımlarından biri olarak, NASA’nın Sentinel-6 Michael Freilich isimli uydusu, Türkiye saatiyle 21 Kasım gecesi Kaliforniya’daki Vandenberg Hava Üssü’den SpaceX Falcon9 roketi ile fırlatıldı. Önümüzdeki 10 yıl Avrupa Uzay Ajansı ve NASA’nın ortak olarak yürüttüğü küresel deniz su seviyelerinin izlenmesi projesine katkıda bulunacak bu uydu, okyanus araştırmaları projesininin öncü uydusu oldu. Okyanus araştırmaları projesi kapsamında önümüzdeki 5 yıl içerisinde ikinci uydu Sentinel-6B de fırlatılacak.
Sentinel-6 uydusunun Falcon9 roketi ile fırlatılışı. Kaynak: CNet
Uydu su seviyelerinin ölçülmesine nasıl hizmet edecek?
Avrupa Uzay Ajansı tarafından sağlanan radar [tooltip tip=”Rakım veya irtifa ölçümünde kullanılan alet.”]altimetre mekanizması[/tooltip] ile okyanuslar üzerine gönderilecek elektromanyetik ışınların yansıma süresi ölçülebilecek. Bu süre kullanılarak yapılacak hesaplamalarla, okyanus seviyelerindeki yükselme yüksek doğruluk oranları ile ölçülebilecek.
Su seviyelerinin ölçülmesinin yanında, yeni uydu ile bilim insanları deniz yüzeylerini yüksek çözünürlükle gözlemleyebilir hale geliyor. Şiddetli fırtınalar etkisini göstermeye başlamadan, deniz yüzeyindeki su hareketlenmesinin tespiti yapılabilecek, suyun ne kadar yükseldiği gözlenebilecek ve fırtına tahminlerinde kullanılabilecek.
İnce ayrıntılı ölçümler, kıyı şeridindeki deniz seviyesi yükselmesinin ticari balıkçılık ve gemi trafiğini nasıl etkileyeceğini tahmin etmekte kullanılabilir. İklim krizinin en bariz sonuçlarından biri olan deniz seviyelerindeki yükselme, gelecekte kıyı şeridi kentlerini ve hatta ülkelerini yok edebilir.
İklim Krizi ve Su Seviyelerinin Yükselişi
NASA 90’lı yıllarda başladığı deniz seviyeleri araştırmalarına başladığında, birçok bilim insanı iklim değişikliğinin etkileri ve okyanuslardaki yükselmenin gerçekleşmesi hakkında şüphelere sahipti. NASA Bilim Görevleri Direktörü Thomas Zurbuchen, uydular sayesinde bu konunun ciddiyetinin hızlıca kavrandığı ve artık soru işareti bırakmayan bir gerçek haline geldiğini vurguluyor.
“Tam bu oturduğum yerde yer çekiminin varlığından ne kadar eminsem, okyanusların yükseleceğinden ve bunun getireceklerine hazırlanmamız gerektiğinden de o kadar eminim.”
– Thomas Zurbuchen
Buzulların erimesi ve artan sıcaklık ile ısıl genleşme gibi nedenlerle dünya genelinde yükselen su seviyeleri, kıyı kentlerini ve ülkelerini ciddi anlamda tehdit ediyor. Geçtiğimiz yüzyılda ortalama 10 ila 20 santimetre yükselme olduğu tahmin edilirken, yalnızca son 20 sene içinde yıllık 3,2 milimetre seviyelerine ulaşan yükselmeler sorunun ciddiyetinin arttığını gösteriyor.
Hükûmetler arası, İklim Değişikliği Paneli okyanusların 2100 yılına kadar 28 ila 98 santimetre arasında yükseleceğini tahmin ediyor.
Vietnam, Tayland, Hindistan ve Mısır’ın kıyı şeritleri, ABD ve Kanada kıyı şehirleri, Hollanda’nın liman kentleri ile kanal şehirleri ve daha birçok yerleşim alanı 2050 ve 2100 yılında sular altında kalma tehlikesiyle karşı karşıya.
Uzaydan uydular ile su seviyelerinin yüksek doğruluk oranlarıyla ölçülebilmesi, bilim insanlarının araştırmalarına önemli katkı sağlayacak ve devletlerin yaklaşan tehdit hakkında daha kesin önlemler almasına destek olacaktır.
Kaynak: The Verge