Gezegendeki kaynakları düşüncesizce tükettiğimiz son yüzyılda gözardı ettiğimiz birçok konu, son yılların sıcak gündemi haline geldi. Artık iklim krizi, küresel ısınma, su krizi ve fosil yakıtlara alternatif enerji kaynakları eskisinden daha çarpıcı gündem başlıklarımızdan. Bugüne dek yapılanları telafi etmek mümkün olmasa da, bundan sonrası için bilinçli ve sorumluluk sahibi adımlar atabilmek için harekete geçen devletler yasal düzenlemeler ile ilk etapta üreticileri ve büyük şirketleri, diğer devletleri ve ardından toplumları sorumluluk altına itiyor.

Tüketim çılgınlığının odak noktalarından olan moda endüstrisi, karbon ayak izi konusunda akla gelen ilk sektörlerden biri. Bu noktada, moda devlerinin son yıllarda attığı adımlar ve değişen stratejilerini incelemekte fayda var. Sürdürülebilir moda için neler yapılmalı, neler yapılıyor bu yazıda ele almaya çalışacağız.

Reduce, Reuse, Recycle: Azalt, Yeniden Kullan, Geri Dönüştür

Maksimalist yaşam tarzının teşvik edildiği modern dünyada, minimal yaşam yeniden moda olabilir mi? Tüketimi teşvik eden sistemlerin sürdürülebilirlik alanındaki imajı söz konusu olduğunda bu fikri benimsiyor gözükmesi oldukça tezat yaratsa da, artık moda bu olabilir. Önde gelen moda dergilerinde sürdürülebilir moda alanında verilen tavsiyelerin başında, “daha az alışveriş yap” yer alıyor. Daha az al ama kaliteli al felsefesinin moda olduğu bir geleceğe gidiyoruz.

Sakıp Sabancı’ya atfedilen, aslında İngiliz atasözü olduğu da iddia edilen bu sözle durumu özetleyebiliriz:

“Ucuz mal alacak kadar zengin değilim.”

Dünya çapında üretim ve satış yapan hazır giyim mağazaları bir süredir geri dönüştürülmüş kumaşlar kullanmaya odaklanıyor. Tabii bu ürünlerin genellikle iş gücünün ucuz olduğu Asya ülkelerinde üretildiğini, çalışanların kötü koşullar altında çalıştırıldığını, üretimin yapıldığı ülkelerin kalkınamadığı gerçeğini de göz ardı etmeyelim. Ayrıca dünyanın bir ucunda üretilen giyim ürünlerinin, sayısız dağıtım ağı ile dünyanın dört bir yanına taşındığını ve bu dağıtım zincirinde ulaşımdan kaynaklı karbon salınımının ciddi düzeyde olduğunu hatırlatalım.

İkinci El Gardırop / Vintage

Babaannemin hırkaları Vintage olmuş, ne paralar veriyor bu insanlar bunlara şaka gibi!

1950’ler kadın giyim tasarımları.

İkinci el giysi, pek çok kişi için hijyen endişelerinden dolayı tercih edilmiyor. Kimileri ise sosyal statüsü nedeniyle ikinci el kıyafet almayı olumsuz değerlendiriyor ve ekonomik güç göstergesini zedeleyen bir eylem olarak kabul ediyor. Avrupa ve Amerika’da yaygın olan ikinci el giyim mağazaları, Thrift Shop vb. uygun fiyatlı alışveriş yapmak isteyen kişiler için oldukça geçerli seçeneklerden. Zaman içinde ikinci el giyim alışverişlerinin dijital ortamlara taşınmasıyla, Dolap gibi sayısız platform hayatımıza girdi. Lüks giyimin yanı sıra hazır giyim markaların ürünlerinin de etiket fiyatından ucuza satıldığı bu tür mecralarda, aracı platformların sağladığı ödeme güvencesi, iade garantisi vb. özellikler alışverişi daha cazip kılıyor.

İkinci el giyim alışverişi yaparak, atık giysi sorununu azaltmak, aşırı üretimi frenlemek, ürünlerin ömrünü uzatmak ve bir giysinin birden fazla alışverişte kullanılmasını sağlayarak ticari değerini ve ekonomik hareketini artırmak mümkün oluyor.

Yerli İkinci El Lüks Giyim Girişimi: Original Seconds

Eda Gürkaynak tarafından kurulan yerli girişim Original Seconds, kendisini şöyle tanımlıyor:

OriginalSeconds ikinci el lüks bir moda platformu. Sürdürülebilir bir gelecek için, aşırı üretim ve tüketime alternatif döngüsel bir moda hareketi hedefleyen bir komünite. Modanın geleceği döngüsel, paylaşılabilir ve tekrar kullanılabilir. Alıcı ve satıcılara lüks ürünlerinin ömürlerini uzatmaları için gerekli platformu concierge hizmeti ile sağlıyoruz.

Sürdürülebilir moda hedefinde, ikinci el lüks giyim ürünleri için bu tür girişimlerin olması umut verici olabilir. Bir kez giyilip rafa kalkan binlerce liralık kıyafetler, ayakkabılar, hem yeniden ekonomiye katılacak, hem de sıfır ürüne olan talebi azaltacaktır.

Kıyafet Kiralama

Özel günlerde kullanılan gelinlik, kına kıyafetleri, sünnet kıyafetleri gibi giyim ürünlerinde oldukça yaygın olan kiralık kıyafet konsepti gelecekte daha yaygın hale gelebilir. Türkiye’de Davet Çok Elbisem Yok adlı oluşum, Eda ve Seda Yenigün tarafından kurulan kiralık kıyafet girişimi. ABD ve İngiltere’de benzer başarılı örnekleri gördükten sonra, bu fikirle yola çıkan ikili, aslında arkadaşların ve kardeşlerin birbirine kıyafetlerini ödünç vermesinden ilham almış. Satın almak yerine, belirli süre için kıyafet kiralamak isteyenler için sayısız marka ve modelde kıyafet var.

Sanal Moda ve Dijital Gardırop

Sanal giyim para israfı mı yoksa gezegene zarar vermemenin bir yolu olabilir mi? sorusuna cevap bulmaya çalıştığımız bu yazımızda, Gucci’nin sanal giyim koleksiyonlarından bahsetmiştik. Sanal gerçeklik, metaverse ve dijital varlık konseptlerinin getirdiği yeni sanal moda kavramı elle tutulabilir, giyilebilir kıyafetleri rafa kaldırmaya yetmeyebilir. Lüks giyim ürünlerinde kaliteden ziyade markanın adına para harcandığını biliyoruz. Statü gösterisi, ekonomik güç şovu yapabilmek için sıradan kıyafetlere inanılmaz para harcayan kişiler, aldıkları ve para harcadıkları ürünleri sergileyemezse neden alsın? diye düşünmekte haklısınız. Yazıda bahsedilen Gucci örneğinde, sanal tasarımların gerçek hayattaki karşılıklarından daha pahalıya satıldığını duyunca şaşırabilirsiniz. Trendler dünyasında, influencer ve modaya yön veren kişiler akla sığmayan işler dediğimiz şeyleri çok kısa bir süre içinde hayatımıza sokabillir, uyaralım.

Giyim Sektöründe 3D Baskı Kıyafet Dönemi

MIT Media Lab tarafından geliştirilen DefeXtiles, baskı sırasında oluşan hataları kumaşa dönüştürerek ince ve esnek tekstil ürünleri üretiyor. Bu içeriğimizde ele aldığımız üzere, 3D baskı teknolojisi moda endüstrisinde yüksek potansiyele sahip olabilir. Atık ürünleri dönüştürerek yeniden üretime katan bu tür çözümler sürdürülebilirlik hedeflerine katkıda bulunuyor.

Bir başka örnekte, kalıp ve model çıkarmada 3D baskı ile prototiplemeden yararlanılması üretim sürelerini azaltıyor, malzemelerin verimli kullanılmasını sağlıyor ve nakliye masraflarını ve ulaşımdan kaynaklı karbon salınımını önlüyor.

İspanya’da sürdürülebilir moda hedefiyle yola çıkan ZER isimli marka, eklemeli üretim ile bir ürünün üretilmesinde gerektiği kadar malzemenin kullanılmasını sağlayarak malzeme israfını önlüyor.

Vegan Giyim

Kürk, deri vb. hayvansal ürünlerin giyim sektöründe yıllardır yeri tartışmalı. Hayvan haklarını koruyan yasalar kapsamında zamanla kısıtlansa da, dünyanın birçok yerinde hâlâ yeri var. Bu ürünlerin satın alınması, üretimi teşvik ettiğinden oldukça eleştiriliyor ancak engelleyici tedbirler yeterli değil. Bununla beraber, bir markanın çoğu giyim ürünü pamuk bazlı olsa da, hayvansal ürün içermesi durumunda vegan kabul edilmiyor. Dünyada vegan yaşam tarzına gösterilen ilgi artarken, vegan giyim de önem kazanmaya başladı. Vegan giyim markaları hakkında bilgi almak isteyenleri şuraya alabiliriz.

Kapanış

Sürdürülebilirlik iddialarının lafta kalmadığı, markaların ve şirketlerin sürdürülebilirlik endekslerinde iyi sıralamalar ile yatırımcı çekme sevdasının verimli ve faydalı sonuçlar doğurduğu bir gelecekte görüşmek üzere!

Share:

administrator

Boğaziçi Üniversitesi Endüstri Mühendisliği mezunu Öykü, gastronomiye ve mutfak sanatlarına meraklı, ekonomi ve politikaya ilgili ve aynı zamanda veri çağında geleceğin nerede olduğunu araştırıyor.