Otonom araçların trafikte sorun yaşamak üzereyken bir seçim yapması gerektiğinde, kurallara uymayan yayalara çarpmayı mı tercih edeceği yoksa arabanın içindekileri düşünmesi gerektiği mi tartışılıyor. Tabii olay bu kadar basit değil; genci mi tercih etmeli yaşlıyı mı? Kadını mı, erkeği mi? İnsanları mı, hayvanları mı? Akıllarda birçok soru var. Bu konuyu detaylı şekilde birkaç ay önce ele almıştık.

MIT’nin hazırladığı ve 2 yıl kadar süredir devam eden ankete 233 farklı ülke ve bölgeden, 10 farklı dil kullanılarak, 39.6 milyon kişi katılım sağladı. Ortaya çıkan ilk sonuçlara göre ‘ahlak’ olgusunun ne kadar farklılık gösterebildiğini tekrar görmüş olduk.

Örnek vermek gerekirse: Japonya, Tayvan, Suudi Arabistan ve Endonezya gibi Ortadoğu ve Asya  ülkelerinden katılanlar yasal olanı veya yeşil ışıkla yürüyenleri tercih ederken ABD, Kanada, Norveç ve Almanya gibi batılı ülkelerdeki katılımcılar, ekstra bir hareket olmadan gerçekleşmekte olan senaryonun gerçekleşmesini tercih etti. Nikaragua ve Meksika gibi Latin Amerika ülkelerindeki katılımcılar genç bireyleri koruma fikrini daha fazla tercih ettiler.

Dünya genelinde katılımcılar; insanları hayvanlara, daha fazla canı daha az cana ve gençleri yaşlılara tercih ederken Türkiye’den katılanlar yayaları, fit insanları ve gençleri kurtarmaya meyilliydi. Türkiye’ye en çok benzeyen ülkeler ise Arjantin ve Çin oldu. İki ülke arasındaki tercih farklarını karşılaştırmak için buraya göz atabilirsiniz.

Türkiye ve İtalya’nın karşılaştırması. Siz de yukarıdaki linke tıklayarak dilediğiniz ülkeleri karşılaştırabilirsiniz

Otonom araçların nasıl tercihler yapacağı veya bu tercihler sonucunda suçlunun kim olacağı (Araba şirketi mi, arabanın sahibi mi yoksa yazılımcı mı?)  hâlâ soru işareti olarak kalmaya devam ediyor. Belki de her bölgenin ve ülkenin kurallarına, ahlak anlayışına ve trafik kültürüne göre şekillenen bir otonom araç ahlağı göreceğiz.

Kaynak: Wired

 

Share:

administrator

1997’de Nevşehir-Ortahisar’da doğdu. Marmara Üniversitesi’nde Basım Teknolojileri eğitimi görüyor. Gazeteciliğe ve doğru bilgi alma hakkına inanan Hasan, bir Onaran olarak sosyal inisiyatifin ve eğitimin gücüne inanıyor, geleceğin nerede olduğunu araştırıyor.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir