Asırlardır sahip olduğumuz, iyi veya kötü şekilde kullandığımız ve bu zaman içerisinde sürekli farklı diyarlarda yaşayan ‘dostlar’ aradığımız dünyada uzaydan gelen bir dostla karşılaşacak mıyız bilmiyoruz ancak makinelerle bu dünyayı paylaşacağımız artık kesin gibi.
Makinelerle savaşacağımız, yapay zekalar tarafından ele geçirileceğimiz senaryolarını şimdilik bir kenara bırakarak, en azından bir noktaya kadar bu ‘varlıklarla’ arkadaş olmamız gerektiği gerçeğini kabullenmemiz gerekiyor. İşte bu noktada birbirimizi anlayabiliyor ve karşımızdaki makineye kendimizi en iyi şekilde ifade edebiliyor olmamız gerekiyor. Makinelerin duygularının olup/olmayacağı yıllardır süren bir tartışma ancak makine öğrenimi – derin öğrenme algoritmalarının fazlaca geliştirilmesi ve internette sahip olduğumuz kültür sayesinde gelecekte yapay zekaların duygulara sahip olmasa da duyguları anlayabilmesi ve devamında taklit edebilmesi yani rol yapabilmesi mümkün gibi duruyordu. Yeni algoritma ile birlikte makinelerin sadece duyguları değil iğneleme içeren yazıları bile anlayabilmesi mümkün olacak.
MIT’de bir araştırmacı takımı tarafından geliştirilen algoritma; kendisine verilen metni daha önce öğretilen binlerce tweetten ‘öğrendiği’ bilgiler ile analiz edebiliyor. Yani [tooltip tip=”Yapay zeka (Artificial Intelligence)”]AI[/tooltip], okuduğu bir metinde neyin kastedildiğini tahmin edebiliyor.
“Çünkü söylediklerimizi (Çevrimiçi ortamda) bağlamlaştırmak için ses tonu veya beden dili tonlamalarını kullanamıyoruz, emoji çevrimiçi sohbet yöntemimizdir” –Iyad Rahwan
Algoritmayı eğitmek için 55 milyar tweet toplayan araştırmacılar 64 popüler emojiyi içeren 1.2 milyar tweeti seçti. Önce yapay zekaya; hangi emojinin hangi duyguyla ilişkilendirilebileceğini, yani tweetin mutlu mu, mutsuz mu yoksa mizahi şekilde mi atıldığını öğreten takım, daha sonra da 2012 yılında hazırlanan bir dataseti kullanarak ‘iğneleme’ olan tweetleri anlayabilmek için yapay zekayı eğitti. Bu dataset ile eğitilen algoritma, eğitilmemiş algoritmaya göre iğnelemeleri anlamak konusunda daha iyi bir iş çıkarmış oldu.
Rahwan ve ekibi Deepmoji ismini verdikleri bu algoritmanın ne kadar iyi olduğunu denemek için daha önce geliştirilmiş algoritmalar ile karşılaştırmış ve DeepMoji’nin hisler ile duyguları fark etme konusunda seleflerine göre çok daha başarılı olduğu sonucuna ulaşmış. Makinelerin makinelerle yarışması kolay, biz makinelerin bizle yarışmasını ve bizimle uyum sağlamalarını istiyoruz.
“Neural Network belirli bir dil (üslup) ve emoji arasındaki bağlantıyı öğrendi.” –Bjarke Felbo
Ekip; DeepMoji’yi bir grup insan ile yarıştırmışlar ve insanların ‘iğnelemeyi’ anlamak konusunda %76 oranında başarılı olurken DeepMoji’nin %82 oranında başarılı olduğu sonucuna varmışlar. Siz de bu bağlantı üzerinden girerek kendi cümlelerinizin hangi emoji ile ifade edilebileceğini test edebilirsiniz. Ayrıca çalışma, geliştiriciler için ücretsiz olarak da verilecek.
Peki bu tarz bir gelişme bizim için neden önemli? gibi bir soru gelebilir aklımıza.
Robotların hayatımıza 5-10 yıldan önce girmeyeceğini, yapay zekanın hayatımızın merkezine oturmak için henüz çok erken olduğunu düşünürsek bu tarz gelişmeleri “gelecek için hazırlık” olarak düşünebiliriz ve bu birçok insanı pek de heveslendirmeyebilir. Aslında bu gelişme gelecek için çok heyecan verici ancak aynı zamanda yakın geleceğimizde de kullanabileceğimizi unutmayalım.
Mesela geçtiğimiz günlerde Reuters’ın haber robotu Reuters Tracer’ın Twitter’da halkın attığı tweetlerde haber kovaladığını ve haber değeri gördüğü içeriklerin başlığı ile spotunu belirleyerek editörlere/muhabirlere gönderdiğinden bahsetmiştik. DeepMoji ve Reuters Tracer’ın birlikte kullanıldığını düşünürsek, bu algoritmanın ne kadar faydalı olabileceğini anlayabiliriz. Çünkü artık Reuters Tracer’ın bir haber yakaladığında bu haberin Troll olup olmadığını, espri yapılıp yapılmadığını anlama şansı daha da yüksek olacaktır. Bu da, daha hızlı ve daha doğru haber içeriklerinin çıkması anlamına geliyor.
Yine Twitter-Facebook ve farklı sosyal medya platformlarında hem platform yönetiminin hem de kullanıcıların yararına birçok uygulama geliştirilebilir. Özellikle Twitter’da tanımadığımız insanların tweetlerini gördüğümüzde ironi olup olmadığını anlayamıyoruz. Ve bu ‘gereksiz linç’ veya yanlış anlaşılmadan doğmuş bir kavgaya dönüşebiliyor. Deepmoji, kullanıcının tweette ne ifade etmeye çalıştığını tahmin ederek diğer kullanıcılara da yardımcı olabilir.
Kaynak: TechnologyReview