Bir diğer adıyla Endüstri 4.0 olarak nitelendirilen Dördüncü Sanayi Devrimi ([tooltip tip=” fourth industrial revolution – dördüncü sanayi devrimi”]4IR[/tooltip]) robotik, yapay zekâ, bulut sistemleri, 3B baskı ve nesnelerin interneti gibi yeni teknolojilerle donatılmış dijital, biyolojik ve fiziksel dünyaların bir araya gelmesini içeriyor. Her ne kadar günümüzde Toplum 5.0 diye bir kavramdan bahsedilse de birçok işletme veya kuruluş Endüstri 4.0 seviyesine ulaşmaya çalışıyor. Küresel bir çerçeveden ele alındığında çağımızı yönlendiren 4IR teknolojilerinin ileriye dönük ve yenilikçi bir yaklaşımla düzgün bir şekilde üstesinden gelinebilecek fırsatlar ve zorluklar sunması elbette pek şaşırtıcı değil.

dördüncü sanayi devrimi
Endüstri 4.0’ın alt başlıkları

Yaşam kalitemizi artıran bu teknolojiler diğer bir yanıyla mahremiyet, düzenleyici farklılıkları, olası kötüye kullanım veya istenmeyen sonuçların yaşanabileceği bir ortamı teşvik etme gibi riskler içerebiliyor. Bu riskleri gidermek ve 4IR teknolojilerinin faydalarını artırmak için yeni teknolojik yönetim modellerine ihtiyaç duyuluyor. Gelişmekte olan 4IR teknolojileri için etkili teknoloji yönetimini sağlama potansiyeline sahip çerçeveler ve ortak yönetim zorlukları 2021 Küresel Teknoloji Yönetimi raporunda yayınlandı.

4IR teknolojilerinin küresel ekonomik iyileşmeyi teşvik edecek şekilde kullanıldığı örnekler:

  • Kanada’da AI: 2019’da Kanada, Kanada Hükûmeti’ne “karar vericilerin kararlarına yardımcı olan veya onların yerini alan herhangi bir teknolojiyi” kullanma konusunda rehberlik etmeyi amaçlayan otomatik karar alma konusunda yapay zekânın kullanılacağına dair bir yönerge yayınladı. Görev verilen algoritma konuyla ilgili olası etkiyi değerlendiriyor, alınan kararlardan önce ve sonra açıklamalar yapıyor, başvuru seçenekleri ve sistemlerin etkinliği ve verimliliği hakkında raporlama gibi gereksinimleri sağlıyor. Yönergenin, teknolojilerin gelişimi ve farklı kullanımları ile birlikte güncellenmesi amaçlanıyor.
Yapay zekânın kullanım amaçları
  • Bermuda’da Blockchain: 71.000’den fazla nüfusa sahip Bermuda Hükûmeti, ülkeyi blok zinciri ve dijital varlıklar için bir merkez haline getirmeyi hedefliyor. Son çalışmaları, gıda ve diğer gerekli mal ve hizmetler için uygulanabilirliğini değerlendirmek adına bir dijital jetonun [tooltip tip=”Sabit coinler (Stablecoin), değerleri başka bir varlığın fiyatına entegre edilerek sabitlenmiş bir kripto para türü”](stablecoin)[/tooltip] test pilotluğunu içeriyor. Pilot program Temmuz ayında 20 kişi ve bir yerel mağaza ile başladı ve kademeli olarak genişletiliyor. Teşvik jetonu, değerinin çok fazla dalgalanmasını önlemeyi amaçlayan ve banka mevduatları ile desteklenen bir stabilcoin kullanılıyor. Stablehouse kripto para takas firması tarafından yaratılan madeni para, hükûmetin yardım etmek istediği işletmeler tarafından kullanılmak üzere tasarlandı. 2019’da hükûmet, USD Coin cinsinden vergilerin ödenmesine izin verdi ve blockchain tabanlı bir dijital kimlik platformunun geliştirilmesini başlattı. Hükûmet ayrıca blok zinciri ve kripto para birimi şirketlerine hizmet veren bir banka kategorisi oluşturulmasına izin vermek için bankacılık yasalarını değiştirdi.
Blockchain’nin işlem basamakları
  • Finlandiya’da [tooltip tip=”Nesnelerin İnterneti- Internet of Things”]IoT[/tooltip]: Finlandiya, tüketicilerini hangi IoT ürünlerinin dijital güvenlik standartlarını karşıladığı konusunda bilgilendirmek için bir siber güvenlik etiketleme sistemi başlattı. Piyasadaki cihazların güvenlik seviyelerinin değişmesi ve tüketicilerin şu ana kadar hangi ürünlerin güvenli hangilerinin güvenli olmadığını bilmesine çözüm sunan sistem, varsayılan güvenli IoT ürün serilerini teşvik etmeyi ve yaşanan bağlantı sorunlarına karşın farkındalığı artırmayı amaçlıyor. Etiketleme girişimi, Finlandiya’nın siber güvenlik yönergelerine uyan her akıllı cihaza yapıştırılan bir damga işlevi görecek. Satıcılar, tüketicilerin bilinçli satın alma işlemleri yapmak için başvurabilecekleri bir web sitesi aracılığıyla Güvenlik Rozeti Sertifikası için başvurabiliyor.

 

  • Singapur’da Mobilite: Artan nüfus yoğunluğu, sınırlı alan ve düzensiz trafik kurallarından kaçınmak isteyen Singapur, Kara Taşımacılığı Kurumu tarafından yönetilen birleşik bir otonom araç test çerçevesi kurdu ve sürücüsüz araçların test edilmesine yönelik ilerici düzenlemeler kabul etti. Bu yaklaşım özel araçalara sahip olmanın son derece pahalı bir hale gelmesinden dolayı yolcuları alternatif ulaşım yöntemlerine kaydırmada etkili oldu. Dünya çapında insansız hava araçları ABD, İngiltere, Japonya ve Malavi’de drone deneyleri için düzenlenen sanal alanlarda kullanılıyor ve bunlar belirli bir pazarın veya ülkenin ihtiyaçlarına göre uyarlanabiliyor.

Teknolojinin ortak yönetimi için neler yapılabilir?

  • Etik yönetim: Birçok ülke, yeni teknolojilerin nasıl geliştirileceğine dair kılavuzlar hazırlayıp, iş ortaklarıyla paylaşabilir.
  • Kamu-özel koordinasyonu: Hükûmetin yeni teknolojiler için şirketleri teşvik etmesi ve şirketlerin sosyal yükümlülüklerinin sorumluluğunu üstlenmesi gerekiyor.
  • Hızlı ve duyarlı düzenleme: Tipik olarak, düzenlemeler “geleceğe yönelik” değil, doğası gereği kural koyucu olma eğilimi gösteriyor. Kuralların yürürlüğe girmeleri aylar veya yıllar alırken kapsamlı kamu yorumlarının incelenmesi göz ardı ediliyor. Buna karşılık, Dördüncü Sanayi Devrimi’nin teknolojileri genellikle hızlı müdahalelerle geliştirilerek, erken benimseyenlerde beta test edilip, hızla güncellenebilir.
  • Deneysel: Düzenleyiciler, izole bir ortamın güvenliğinde yeni bir teknolojinin sonuçlarını basitçe gözlemleyerek, raporlayabilir.
  • Veri paylaşımı: Pek çok teknoloji, operasyonlarını iyileştirmek için verilere dayandığından -özellikle yapay zekâ ve veri analitiği kullananlar- daha fazla verinin sağlanması ile daha iyi sonuçlar elde edebilir.
  • Düzenleyici iş birliği: Yeni teknolojiler ulusal sınırları aştığından -aynı zamanda ikinci ve üçüncü dereceden etkilere neden olduğundan-  bunları düzenlenmek için ülke içindeki kurumlar arasında ve sınır ötesinde iş birliği gerekiyor.

Teknolojinin düzenlenmesinde kısa, yakın ve uzun vadede önemli riskler sunan bir takım boşluklar var ancak bu riskleri azaltmak için üzerine inşa edilecek önemli çalışmalar da var. Politika, normlar, protokoller veya standartlar aracılığı ile teknoloji yönetimi, teknolojinin faydalarını hızlandırmak için dünya çapında denenebilir. Hükûmetler, işletmeler ve sivil toplum kuruluşları ileriye dönük yapılanmalarında belirli aralıklarla bu teknolojilerin toplumsal büyümeyi hızlandırmak için en iyi şekilde nasıl kullanılabileceğini ve yönetilebileceğini uygulamalı çalışmalar ile test edebilir. Yapılan çalışmalar bireysel refahı, toplumu ve ekonomiyi iyileştirmede önemli bir rol oynayabilir.

Share:

administrator

96'da İstanbul'da doğdu, Marmara Üniversitesi Basım Teknolojileri bölümünde yüksek lisanına devam ederken İş Geliştirme alanında çalışıyor. Sonunda soru işareti olan her şeye ilgi duyarken geleceğin nerede olduğunu araştırıyor.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir