İngilizce öğrenme aşamasında en çok kullandığım ve İngilizce öğrenmek isteyen arkadaşlarıma tavsiye ettiğim yegane uygulama Duolingo’dur. Basit ve sürekli tekrarlayan yapısı sayesinde, aylarca ara versem bile döndüğümde eğitimime devam etmeme olanak sağladı ve bugün birçok konuda bana yetecek İngilizce’ye sahip olmamı sağladı. Ancak önümdeki kariyer basamakları ve eğitim fırsatları için hala geliştirmem gereken bir İngilizce var ve Duolingo hala benim için oldukça kullanışlı olmayı başarabiliyor. Yani aslında bu tarz uygulamalar her zaman, her kesime hitap edebiliyor. Duolingo’nun yanı sıra kullandığım Voscreen ve benzeri uygulamalar da var ancak bugün konumuz bunlar değil.
Product Hunt’ın, “Kodlama için Duolingo” başlığı ile tanıttığı Programming Hub, Android serüveninin ardından iOS için de kullanılabilir oldu. Bu kadar süredir tanışmamış olduğuma üzüldüğüm Programming Hub’ı indirerek kısa bir süre denedim. Henüz Python 3 eğitimi yüklenmemiş olsa da (üzerinde çalışılıyormuş, kısa bir sürede yükleneceği söyleniyor) giriş eğitimi olarak eklenen Fundamentals isimli eğitim, bugüne kadar C, C##, asp.net, Java ve Python için giriş eğitimleri almış birisi olarak bende daha önce hiç tatmadığım bir his uyandırdı.
Kurucu ortağı Tito Aby İdicula, Programming Hub’ın 3 soruna odaklandığını söylüyor.
Bunların birincisi programlama becerilerinin herkes tarafından karşılanabilir, ulaşılabilir hale getirmek. 2020 yılında gelişmekte olan ülkeler dahil olmak üzere 1 milyara yakın insan hedefleniyor.
İkincisi programlamanın karışık bir yapıya sahip olması. Bunu da uygulamadaki dersleri gerçek yaşam örnekleriyle doldurarak çözmek hedefleniyor.
Üçüncü sorun ise programlamanın sıkıcı olması. Programdaki eğitimlerin olabildiğince interaktif, çekici ve eğlenceli olması için çalışılıyor.
Bir de AI (Artificial Intelligence – Yapay Zeka) dersine göz atmak istedim. Odağı çok kaybolan bir insan olarak, eğitim boyunca beni oldukça iyi kendisine çektiğini söyleyebilirim. Bilgileri hem oldukça basite indirgeyerek aktarması ve aynı anda hem yazılı hem de sesli olarak veriyor olması oldukça tatlı bir deneyim oluşturuyor. Yazılım öğrenecek vakti veya enerjiyi kendinizde bulamıyor olsanız bile bilgisayar dünyasını anlamak; yapay zeka ve blockchain gibi geleceğimizi inşa edecek terimleri kavrayabilmek için bu uygulamaya bir göz atmak çok faydalı olacaktır.
Şu ana kadar okuduğum yorumlar ve kendi kullanıcı deneyimime göre size aktarabileceğim tek eksiklik ise Türkçe dil desteğinin olmaması. Bu sorunu da yukarıda bahsettiğim Duolingo programı ile çözmek oldukça basit. Her iki uygulamanın ortak iyi özelliklerinden birisi de sertifika.