İlk önce akıllı telefon diye bir şeyin çıktığını öğrendiniz. Daha sonra arkadaşınızın elinde gördünüz. Bir tane de siz aldınız çünkü buna kayıtsız kalamazdınız. Artık her geçen gün çığ gibi büyüyen bu ekosistemin en üst basamağında yer alan bir tüketicisiniz. Bu hepimiz için geçerli. Bu çağın insanları olarak hep birlikte bir bilgi ve teknoloji devrimine tanıklık ediyoruz.
Bu devrimin başrol oyuncularından birisi de kuşkusuz mobil uygulamalar. Bu yazılım paketleri, hayatımızın her alanında bizlere asistanlık ediyor. Mobil uygulamaları yalnızca bir arayüz ve birkaç bin satırlık kod parçaları olarak tanımlamak bir bakıma hataya düşmek olacaktır.
Örneğin günümüz insanı; indirdiği bir uygulama aracılığıyla yurt dışında kalacak ev kiralayabiliyor, taksi çağırabiliyor veya arkadaşına para gönderebiliyor. Bu hizmetlerin arkasında ciddi bir operasyonel iş gücü yatıyor.
Tabii ki kendi mobil uygulamanızı üretmek için ille de ciddi bir iş gücü ve kaynağa ihtiyacınız yok. Mobil uygulama üretmenin belirli aşamaları vardır. Bu kısa rehberde, ilk defa mobil uygulama üretecekler için faydalı bilgiler olduğunu düşünüyoruz. Adımları uygulayıp uygulamamak size kalmış ancak aşağıdaki gibi bir plan işinizi kolaylaştıracaktır.
1. Adım: Hedefinizi Belirleyin
Bir fikre sahip olmak kimi zaman bu sürecin en sancılı kısmı olmaktadır. Fikir aklınıza ilk geldiğinde harika ve benzersiz gibi görünebilir. Düşündüğünüz şeyi yapan başka bir şirket veya birey olabilir, ki muhtemelen vardır. Bu konu hakkında ilerleyen adımlarda konuşacağız.
Bu adımda temel olarak şu sorulara cevap vermelisiniz:
– Uygulamanın amacı ve görevi ne?
– Uygulamanın insanlar için çekici olan kısmı ne?
– Uygulama hangi somut problemi çözüme kavuşturuyor?
– Uygulama hayatı ne konuda daha iyi hale getirecek?
Kendinize net bir hedef belirleyin.
2 . Adım: Taslak Çıkarmaya Başlayın (Sketching)
Taslaklar, ortaya çıkacak uygulamanın temelidir. Bu adımda uygulamanın ana özelliklerini ve layout (yerleşim) düzenini somutlaştırmalısınız. Aklınızdaki uygulama fikrini kolay ve hızlı bir şekilde canlandırmanın en kolay yolu sketch yapmaktır. Çıkardığınız taslaklar bir sonraki adımlar için referans görevi görecektir. Aynı zamanda sketch yapmak, fikrinizi başkalarına anlatmak için de güzel bir yoldur. Bu adımda “giriş ekranı” gibi klasik ekranlardan çok uygulamanın temel fonksiyonlarını içeren ekranlara yoğunlaşmanızı öneririz.
Aşağıdaki gibi bir taslak işinizi görecektir:
Uygulamanın kaba taslak bir krokisinin olması, takım arkadaşlarınıza yapılacak işi anlamalarında yardımcı olur.
3. Adım: Araştırma
Benzersiz bir fikre sahip oluğunuzu düşünseniz dahi başkalarının düşündüğünüz şeyi yapmış olma olasılığı çok yüksektir. Bu sizin için bir avantaj olabilir. Başkalarının düşündüğünüz şeyi nasıl yaptığını araştırarak bu konuda fikir edinebilirsiniz. Google üzerinde arama yapmak bu sürecin bel kemiğidir. Unutmayın, arama yaparken anahtar kelimelerinizi ne kadar iyi seçerseniz alacağınız sonuçlar da o kadar ilişkili olacaktır.
Araştırma sürecinin 4 temel amacı vardır:
– Aynı şeyi yapan başka uygulamalar var ise ortaya çıkarmak.
– Uygulamanın tasarımı için ilham kaynağı bulmak.
– Uygulamanın teknik gereksinimleri hakkında bilgi edinmek.
– Uygulamanı nasıl pazarlayacağını ve fiyatlandıracağını ortaya çıkarmak.
Bir fikrin önceden yapılmış olması bu işten elinizi çekmeniz gerektiği anlamına gelmez! Bu işi niçin yapmak istediğinize karar vermeli ve kendi kullanıcı kitlenizi kazanmalısınız. Uygulamanızın tasarımı hakkında ilham edinmek için Dribble platformundan faydalanabilirsiniz.
Bu adımda uygulamanın teknik gereksinimlerini de araştırmalısınız. Teknik yönden çoğu zaman bir çıkış yolu bulmanız mümkün. Günümüz teknolojisi eskiden mümkün olmayan şeyleri kolaylıkla yapılabilir hale getirdi. Her şey kolayca üretilebilir oldu ama siz yine de yapmak istediğiniz şeyin yasal olarak uygun olup olmadığını araştırın.
Sektörde bağlantılarınız varsa uzman kişilerden fikriniz hakkında görüş alabilirsiniz. Diğer bir husus ise uygulamanın gelir modelini oluşturmaktır. Uygulama ücretlendirmesi konusunda genel kanı, uygulamaların ücretsiz olarak markete sürülmesidir. Uygulama içi satın alma seçenekleriyle (In-app purchases) veya reklamlar ile gelir elde edebilirsiniz. Burada şu noktayı vurgulamakta fayda var: gelir elde etmek için kullanıcı deneyimini hiçe saymanızı önermiyoruz. Kullanıcı deneyimi ve gelir modelleri arasındaki dengeyi iyi kurun. Gamification (oyunsallaştırma) öğeleriyle uygulamanızı kuvvetlendirebilir kullanıcı deneyimini artırabilirsiniz (her uygulamada mümkün olmayabilir).
Size tavsiyemiz, uygulamanıza özgü gelir modelleri yaratmanızdır. Örneğin profesyoneller için bir sosyal ağ olan LinkedIn’de farklı abonelik seçenekleri bulunmaktadır. İhtiyacı olan kullanıcılar bu özelliklere sahip olmak için kolaylıkla ödeme yapmaktadırlar. DropBox ise kullanıcılarına ekstra bulut depolama alanı vb. sunarak gelir elde etmektedir. Burada uygulamanızı ve müşterilerinizi iyi tanıyıp yaratıcılığınızı konuşturmalısınız.
4. Adım: Wireframe ve Storyboard Yaratın
Wireframe özellikle hızlı ve kaliteli prototipler üretmek için birebirdir. Bu aşama, nihai bir tasarım aşaması değildir! Uygulamanızın arayüzünün kodlanması ilerleyen aşamalarda gerçekleşecektir. Wireframelerinizin pixel perfect olmasına gerek yoktur. Yani butonun boyutu ve yazı fontları vs. hakkında kafa yormak zorunda değilsiniz.
Wireframe’in amacı uygulamanızın tüm arayüzünü kolay bir şekilde dijital ortama aktarmak ve işleyişini canlandırmaktır. Bir bakıma nihai ürünün bir prototipi denebilir. Bu aşamada kodlamaya ihtiyacınız yok. Günümüzde Balsamiq Mockups, Axure vb. wireframing yazılımları sayesinde uygulamanızı simüle edebiliyorsunuz. Bu programlar aracılığıyla sürükle bırak yaparak kullanıcı arayüzü oluşturabilirsiniz. Ardından butonlara veya sayfalara aksiyon ataması yaparak prototiplere işlevsellik katabilirsiniz. Aksiyondan kastımız; örneğin bu “butona tıklayınca diğer sayfayı aç” gibi şeyler.
Wireframe yaparken uygulamanız için bir storyboard yaratmanızı öneririz. Bu uygulamanın işleyiş mantığını oluşturacaktır. Yukarıda bir storyboard örneği bulunmaktadır. Resimde gördüğünüz üzere sayfalar arası bağlantılar net bir şekilde modellenmiş.
5. Adım: Back-End Hakkında
Wireframe ve storyboardların üretimi tamamlandığına göre artık uygulamanın back-end kısmının temellerini atabilirsiniz. Bu aşamada back-end kısmı için takım arkadaşınızla iletişim halinde olmanız (eğer bir takım arkadaşınız var ise) ve yapmak istediğiniz şeyi iyice anlamasını sağlamanız gerekecektir.
Öncelikle sunucularınızın, kullanacağınız API’ların ve veri şemalarının bir taslağını oluşturun. Projenizin teknik kısmı bu temeller üzerine oturacak. Oluşturacağınız bu şemalar projeye sonradan katılacak geliştiriciler için yol gösterici olacaktır.
6. Adım: Prototipi Test Et
Uygulamanın taslağı aşağı yukarı ortaya çıktı. Wireframeler elinizde ve prototipler hazır. Artık fikri arkadaşlarınıza, potansiyel müşterilere ve sektör hakkında bilgili kişilere sunabilirsiniz. Bu aşamada topladığıız feedbackler büyük önem taşımaktadır. Zira, tasarım veya fikir üzeride bir değişiklik yapmanız gerekiyorsa önceki adımlara geri dönebilirsiniz.
Rehberin birinci bölümünde genel konseptleri ve işleyişi açıkladık. İkinci bölümde ise uygulamanızı test etmekten markette yayınlamaya kadar geçen süreci detaylı bir şekilde inceleyeceğiz. Beklemede kalın!
Not: Buradaki yönergelere uymanız, geliştireceğiniz uygulamanın başarılı olacağını kesinlikle garantilemez. Bu adımlar yalnızca genel bir yönerge niteliği taşımaktadır. Bu rehberin hazırlanmasında Forbes.com’dan faydalanılmıştır.
Ayrıca bu içeriğimiz de ilginizi çekebilir.
Kaynak: Forbes.com (Ana görsel dxinerz‘den alıntıdır)