Toronto çıkışlı bir girişim olan KitchenMate, çalışma ortamları için sağlıklı ve pratik yemek alternatifi sunuyor. Eniac Ventures ve Golden Ventures desteği ile FJ Labs ve Techstars‘ın katılımıyla 3,5 milyon dolar [tooltip tip=”Bir girişimin yatırımcılara sunulmadan önce, fikir aşamasında geliştirilebilmesi için gerekli ön sermayedir.”]çekirdek sermaye[/tooltip] yatırımı alan girişim, Kanada’nın ardından Amerika’da hizmet vermeye başlayacak.
KitchenMate Nasıl Çalışıyor?
Menüde yer alan yemekler içeriğindeki malzemeler ile akıllı paketlerde iş yerindeki özel dolaplara yerleştiriliyor. Çalışanlar bu paketlerde yer alan barkodları Smart Cooker’a okuttuğunda, özel pişirme cihazında yemek belirtilen sürede hazırlanıyor. Malzemeler mikrodalga yerine buharda pişirme yöntemiyle pişirildiği için vitamin değerleri korunuyor ve sağlıklı beslenme alternatifi sunuyor.
Çalışanların istedikleri yemek paketlerini sipariş edebildiği uygulamada, kişiselleştirme seçenekleri bulunuyor. Alerjen maddeleri işaretleyebilir, belirli bir yemekte içinde yer almasını istemediğiniz ürünleri belirtebilirsiniz. [tooltip tip=”Veganlık, hayvanların gıda, giyim ya da başka amaçlar uğruna maruz kaldıkları sömürü ve zulmün her türlüsünden, uygulanabilir olan en mümkün derecede kaçınan bir felsefe ve yaşama biçimi”]Vegan[/tooltip], vejetaryen, [tooltip tip=”Pesketaryenlik, balık veya diğer su ürünlerinin bulunduğu fakat başka hayvanların etlerine yer vermeyen beslenme düzenidir”]pesketaryen[/tooltip] beslenme ve [tooltip tip=”Yalnızca doğal yollarla elde edilen besinlerin tüketildiği, işlenmiş hiçbir gıdanın tüketilmediği beslenme biçimi. Adını, Paleolitik Çağ insanlarının beslenme biçiminden alır.”]paleo diyete[/tooltip] uygun seçenekleri tercih edebileceğiniz uygulamada, dini hassasiyetler göz önünde bulundurularak helal ürünler kategorisi de yer alıyor. Kullanıcı beslenme alışkanlıklarını ve hedeflerini özelleştirerek, kişiye uygun menü tavsiyesi alabiliyor.
Pooja Mansukhani, Luke Kennedy ve Chris Samaroo adlı üç şef tarafından hazırlanan menülerde, her yemeğin kalorisi ve makro değerleri belirtiliyor. 1000’den fazla yemek seçeneğinin yer aldığı menü, paketteki ürünlerin 5-7 güne kadar raf ömrü olacak şekilde planlanıyor.
Paket tasarımından teslimata kadar her konuda şeffaf bir bilgilendirme süreci bulunuyor. Paketler kişiye özel, geri dönüştürülebilir alüminyumdan üretiliyor. Tüm yemekler, malzemelerin içerebileceği mikropları öldüren güvenli sıcaklıkta pişiriliyor. Malzemelerin ideal pişme seviyesi için gerekli ısı, nem ve basınç seviyesi belirleniyor. Ödeme adımı ise yine uygulama üzerinden gerçekleşiyor. Paket, Smat Cooker yani akıllı pişiriciye yerleştirildikten sonra mobil uygulamaya tanımlanan banka veya kredi kartıyla satın alınabiliyor. Yemek hazır olduğunda, uygulamadan bildirim geliyor ve beklemeden teslim alabiliyorsunuz. Pişirici cihazlar internet bağlantısı ve barkod okuma teknolojisiyle ürünlerin takip edilebilir olmasını garanti ediyor.
Koronavirüs salgını döneminde dev teknoloji şirketleri başta olmak üzere birçok şirketin uzaktan çalışma sürecine geçmesiyle, bu girişimin uygulama alanını yitireceğini düşünenler bulunuyor. Ancak şirket CEO’su Yang Yu, hizmet alanlarının oldukça geniş olduğunu vurguluyor. Özellikle üretim yoğunluğu artan tesislerde yemekhane düzenleri sorun yaratıyor, kalabalık çalışan gruplarının kafeterya ve yemekhane gibi ortak alanlarda bir arada bulunması sakıncalı olduğundan bireysel yemek hizmeti sunacak KitchenMate talep görebilir diye de ekliyor.
Bunun yanında, zaten çok ağır çalışma koşulları olan sağlık çalışanlarının Mart ayından itibaren artan mesaisi düşünüldüğünde KitchenMate hastanelerde bireysel ve konforlu bir yemek alternatifi sunuyor. Çalışan deneyimini iyileştirmek isteyen küçük ve orta ölçekli şirketlerin ofisleri için oldukça kullanışlı bir alternatif olabilir. Özellikle COVID-19 nedeniyle kısılan bütçeler düşünüldüğünde yoğun tempolu üretim sahalarında ne kadar uygulanabilir olduğu tartışmaları beraberinde getiriyor.
Kaynak: Tech Crunch
