İnternette bir problem mi var? Hayır, bu ağ bağlantısı gittiğinde sorduğumuz bir soru değil. Web1 ve Web2 macerasını başka bir seviyeye taşıyan internet tüm bu değişimi kaldırmaya ne kadar hazır, bakalım.
Çocukluğumuza dair, aşağı yukarı herkesin aşina olduğu bir söz vardır. Bir gün sokakta son kez oynadık ve kimse fark etmedi diye. Amsterdam Üniversitesi’nde profesör ve medya teorisyeni Geert Lovink, aynısının internet için de gerçekleşeceğini savunuyor. Lovink’e göre bir gün hepimiz hesaplarımızı kapatacağız ve bir daha dönmeyeceğiz.
Lovink, ” Extinction Internet ” (Yok Olma İnterneti) başlıklı bir makalesinde çağımız için bir soru soruyor: Bugünün internet kültürü entropiye dayanabilir ve sonsuz yakalamanın üstesinden gelebilir mi? Yani internetin sonunu hiç bitmeyen bir paradoksa benzetebilir miyiz?
Hatta profesör bu iddiasını bir adım öteye taşıyor ve Mark Zuckerberg’ten örnek veriyor. Zuckerberg’in Facebook’u bırakıp Meta’ya geçişinin sosyal medyadan kaçış olduğunu iddia ediyor. “Sanki bir sorun yokmuş gibi davranabiliriz ancak hâlihazırda bozuk.” Ne yani, her sabah uyanıp her şey mükemmelmiş gibi ilk iş sosyal medya hesaplarımızı mı kontrol ediyoruz? En toksik ilişki bile bu kadar yorucu olamaz.
Geniş çaplı bağımlılığımızın bedelini ödemeye başladık mı? Hem maddi hem de manevi açıdan. Bu sorunun bu şekilde soruluyor olması, akıllara ilk olarak medya kuruluşlarının abonelik sistemini getiriyor. Sıradan kullanıcıların sıradan olduğu için yetersiz hissettiği, düzenli müşterilerin bambaşka bir sıradanlık segmentinde mücadele ettiği bir karmaşa. Gerekliliği üzerine sorular, farklı bağlamlarda tartışılır. Ancak yine de maddi kaygıların internet gibi bir gücün önüne geçemeyeceği aşikâr
Sanmıyoruz ki internetin sonu gelsin. Özellikle bilgiye erişimimizin bu kadar arttığı bir çağda bağlantı aracımızı kaybetmek çok daha köklü sonuçlar doğurabilir. Hatta Lovink’in iddialarına baktığımızda kaybedeceğimizi değil, bile isteye vazgeçeceğimizi söylüyor. Oysa ki biz bir platform kapandığında alternatifine koşan, üzerine sayfa sayfa yazılar yazan masum bağımlılarız.
3D yazıcılar birçok farklı tasarım fikriyle hayatımızı kolaylaştırıyor. “3D Yazıcı ile Yaratıcılığınızı Sergileyin” içeriğimizde de…
Köpeklerin insanlardan çok daha güçlü hisleri bulunuyor. Örneğin, bir deprem olduğu zaman sokak köpeklerinin birkaç…
Birçoğumuzun çocukluğunu süsleyen belirli oyunlar bulunuyor. Örneğin, 1990’lı yılların çocuklarının hayatını Mario gibi atari oyunları…
3B yazıcıların sınırları her geçen gün farklı bir şekilde zorlanıyor. İlk çıktığı zamanlarda yalnızca küçük…
Birçoğumuz YouTube, Twitch veya Netflix gibi uygulamalar üzerinden ilgi duyduğumuz televizyon şovlarını, yayıncıları veya dizileri…
ChatGPT çıktığı ilk günden beri yapay zekâ alanında adını sıkça duyurdu. Fakat var olan sınırları…