Bugün sahip olduğumuz ve gelişmekte olduğunu gördüğümüz her şeyi önce elektriğe sonra da internete borçluyuz diyebiliriz sanırım. Elektrik sayesinde sahip olabildiklerimizi internet sayesinde tanıtabildik, geliştirebildik ve ilham trafiği yaratabildik. Bugün inovasyon kavramı bu kadar geniş ve ‘içi dolu’ ise sebebi şüphesiz internettir.

Yıllardır süren tartışmalar ve lobiler sonucunda 2015 yılında halkın galip gelmesiyle oluşturulan ve internet sağlayıcı şirketlerin herkese eşit şekilde internet vermesini zorunlu kılan Net Neutrality yasası, şu sıralar sallantıda. Ajit Pai ve başkan Donald Trump tarafından ‘olumlu görülen’ yeni regülasyon 14 Aralık’taki oylama sonucunda yasalaşırsa interneti internet yapan tüm detaylar yok olacak.

Soldaki görsel: Eşit hatlar. Sağdaki görsel: Sol ve orta şerit hızlı hat, sağ hat yavaş (normal) hat. Soldaki görsel günümüz internetini temsil ediyor.

“Benim teklifime göre; hükümet interneti kontrol etmeyi bırakacak” diyen Federal Communications Commision başkanı Ajit Pai, interneti devlet kontrolünden arındırdığını iddia ediyor ancak tamamen internet sağlayıcı şirketlerin kontrolüne bırakmış olduğunun farkında mı bilemiyoruz. Bu yasa Türk Telekom’un bize sosyal medya paketini 10 TL’ye satması, Vodafone’un Youtube için fazladan birkaç lira istemesi, Superonline’ın Turkcell TV için 24 Mb/s hız verirken Netflix için 8 Mb/s hız vermesi anlamına geliyor. Yeni yasa, internet yerine içeriğe para ödememiz; internet yerine internet sağlayıcısına bağlanmamız anlamına geliyor.

“İyi de yasa Amerika’da yürürlüğe girecek bizde değil?” diye düşünecek olursanız, olumsuz trendleri takip etmekte ne kadar hızlı olduğumuzu ve mevcut yasalarla bile, diğer ülkelerle kıyaslayınca internet sağlayıcılarla ciddi sıkıntılarımız olduğunu hatırlayarak bu fikri savuşturabiliriz. Ülke yönetimimizin ve telekomünikasyon devlerimizin iyi niyetli kalabildiğini varsaysak bile Amerika’daki bu değişiklikten zarar görmememiz imkansız gibi duruyor. Çünkü Amerikalı bir vatandaş Netflix izlemek istediğinde 10 dolar internet sağlayıcısına, 10 dolar da Netflix’e ödemek zorunda kalacak. Bu durumdan hoşnut kalmayan Netflix, kullanıcının ücretini üstlenecek ve bu da Netflix’in diğer ülkelerdeki fiyatları güncellemesi anlamına gelecektir. İşte; oldukça iyimser, ütopik bir senaryo yazmış olduk.

Diyelim ki bu yasa Türkiye’de de uygulanmaya başlandı ve siz X markanın sim kartını kullanıyorsunuz. X marka sizin Whatsapp, Skype gibi ücretsiz servislerini kullanmaktansa kendisine ait XMessage gibi, sms gibi servisleri kullanmanızı isteyecektir. Yasaya göre; bu şirketin Whatsapp’ı yavaşlatması, ücretli yapması veya tamamen engellemesi mümkün.

Yeni düzenlemeye #NetNeutrality etiketiyle karşı çıkan Amerika vatandaşları, internet üzerinden şikayet yönlendirmeleri yaptıkları platformlar kurarak da internetin çöküşünü engellemeye çalışıyorlar.

Revzilla’da alışveriş yapmak için aylık 5 dolar öder miydiniz? CycleTrader ve Craigslist’te biraz bakınmak için aylık 10 dolar? BikeExif veya Cycle World’de makale okumak için 5 dolar? Eğer FCC, ağ tarafsızlığını kaldırmada başarılı olursa muhtemel gelecek budur. Hala yapabiliyorken, sesini duyur! (Reddit’te bir başlık)

Would you pay $5/month to shop at RevZilla? $10/month to look around on CycleTrader and Craigslist? $5/month to read articles on BikeExif or Cycle World? This future is very possible if the FCC succeeds in eliminating net neutrality tomorrow. Make your voice heard while you still can!

Ajit Pai, bu düzenlemenin internet sağlayıcı şirketlerin daha temiz bir veritabanına sahip olmasını sağlayacağını ve bu sayede girişimcilerin hedef pazar, hedef kitlenin verileri ve diğer araştırmalarında bu bilgilerden yararlanabileceğini söylemiş ancak halkın düşüncesine göre bu regülasyon girişimciler, küçük işletmeler ve müşteriler için büyük bir engel oluşturacak ve inovasyon kültürünün gelişimini durduracak bir yapıya sahip. Rekabeti de farklı bir seviyeye çekecek olan bu uygulama sonrasında yeni açılan bir içerik sitesi olan gelecekburada.net’in yıllardır pazara hakim olan wired.com ile rekabet etmesi ve içerik kalitesi ile öne çıkma hedefinin olması imkansız bir hal alacak. Çünkü wired, sahip olduğu bütçe sayesinde internet sağlayıcılara ödeme yaparak kendi sitesini erişilebilir kılacak veya Wired okurları yıllardır güvendikleri bu site için aylık 1-2 dolar ödemeyi kabul edecektir. Ancak yeni bir girişimin her ikisi için de şansı çok az.Tüm bu tartışmaları hep günümüz alışkanlıklarını baz alarak konuştuk, yakın gelecek için de biraz evhamlanalım.

Birkaç yıl sonrasında evimize Amazon’un yeni bir robotunu aldığımızda ve internet ile evdeki diğer akıllı cihazlara bağladığımızda farklı senaryolar ortaya çıkabilir. Örnek vermek gerekirse; eğer internet sağlayıcımızın (Bu örnekte Xnet ismini verelim) arası Amazon ile iyi değilse ve Netflix dostuysa, Amazon’un robotundaki Amazon Prime TV’deki videoları 8K gösterme özelliğini kullanamayacağımız veya kullanmak için ekstra para ödememiz gerektiği anlamına gelebilir.

Tesla Model A+ bir aracımız var diyelim ve Tesla, kendi oluşturduğu bir harita uygulaması ve özel veritabanı sayesinde bir aracın trafiğe çıkması gereken dakikayı tam olarak verebiliyor. Mesela, siz 14.00-14.15 arası ofiste olmak istiyorsunuz ve aracınızın sizi bu saatler arasında orda olmak için evden çıkmanız gerektiğinde uyarmasını istiyorsunuz. Tesla’nın uygulaması sizi 13.27’de “Patron; hazırlan, 10 dakika içinde çıkarsak, en geç 14.12’de masanın başında olursun” diye uyarabiliyor. Ancak Xnet, Tesla’yı pek de sevmediği için bu hizmeti paralı yaptı veya yavaşlattı. Bu, sizin bildirimi almak (ve Tesla’nın o uygulamasının diğer özelliklerini kullanabilmek) için fazladan birkaç dolar ödemenizi veya yavaşlıktan dolayı 20-30 saniye geç işlem yapmayı kabullenmenizi gerektirecektir. Henüz buzdolabınızdan, televizyonunuzdan, akıllı kilidinizden, akıllı bebek yatağınızdan veya günlük hayatta kullandığınız diğer şeylerden bahsetmediğimizi unutmayın. Tabii, tüm bahsettiklerimizin birer varsayım olduğunu ve tartışılan yasanın veya gelecekte tartışılacak olan yasaların hiçbir detayına vakıf olmadığımızı da unutmayın.

Eğer Amerika’da yaşıyorsanız kampanyaya destek için buradan imza atabilirsiniz:

Yararlanılan kaynaklar ve ileri okuma: Savetheinternet – Wired – Fortune – FSF

Share:

administrator

1997’de Nevşehir-Ortahisar’da doğdu. Marmara Üniversitesi’nde Basım Teknolojileri eğitimi görüyor. Gazeteciliğe ve doğru bilgi alma hakkına inanan Hasan, bir Onaran olarak sosyal inisiyatifin ve eğitimin gücüne inanıyor, geleceğin nerede olduğunu araştırıyor.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir