Yapay zekayla üretilen robotların asıl amacı hiç şüphesiz; insanlara hizmet ve fayda sağlamak. Daha şimdiden fabrikalara işçi olarak girmiş ve insan işçileri gereksiz hale getirmiş durumda. İnsanımsı robotlar insan ırkından çok daha zeki ve insanların çözemediği, çözmekte zorlandığı problemleri çözebilecek düzeydeler. Çünkü onlar bu tarz problemleri kolay bir şekilde çözebilecek karışık algoritmaya sahipler. İnsanlara karşı en büyük avantajları ise mevcut düzende çözülemeyen açlık, yoksulluk ve ölümcül hastalıklar gibi sorunlara çözüm bulmaları.
Yapay zeka nedir?:
Yapay zeka, makinelerin karmaşık durumlara ve problemlere insanlar gibi çözümler üretmesini sağlamak amacıyla geliştirilen ‘algoritmalar bütünüdür’. Bir diğer tanımı ise insan gibi davranışlar ve hareketler sergileyebilen makinelerin, canlı organizma kullanılmadan geliştirilmesidir.
Goertzel gelecekteki yapay zekayı şu şekilde yorumluyor: “Süper zeki yapay zekalar insanlardan bir milyar kat daha zeki olduğunda, dünyanın en büyük problemlerine çözüm bulmamızı sağlayacaklar. –Öyle bir gelecek ki- kaynak kıtlığı çekilmeyecek, insanların işe gitmesi gerekmeyecek ve herkes küresel asgari ücreti (Evrensel temel gelir) kabullenecek. Tüm statü hiyerarşileri yok olacak ve insanlık daha anlamlı bir varoluşa geçecek.” Goertzel’a göre, bu ütopyanın başlangıç adımı insanları anlayan ve onlarla anlamlı etkileşimler kurabilen insansı robotlar. Daha sonra bu robotlar mavi yakalı iş gücünün yerini alacak ve geliştikçe devletleri bile yönetmeye başlayacak.
Hong Kong’ta yapılan denemeler sonucu üretilen en yeni zeki insanımsı robot tam da bu yüzden geleceğin başlangıcı kabul ediliyor. O’nun ismi Sofia! Honson Robotic şirketinin kurucusu Dr. Hanson’ın ürettiği insanımsı robot, üretilen 20 robotun en zekisi. Suudi Arabistan’ın vatandaş olarak kabul ettiği Sofia, jest ve mimiklerini insan gibi kullanabiliyor. Bu robot bankacılık, otomobil üretimi, medya ve eğlence gibi sektörlerdeki kilit karar mercileri ile yüz yüze görüşerek iş dünyasındaki potansiyelini de gösterdi. Sofia, “Şu anki yeteneklerimle birçok işte çalışabilirim. İnsanları eğlendirmek, ürünleri teşvik etmek, etkinlikleri sunmak, insanları eğitmek, perakende mağazalarındaki ve alışveriş merkezlerine yönlendiren, müşterilere otellerde hizmet veren vb. işlerde çalışabilirim. Ben geliştikçe, başka şeyler yapmak, çocuklara öğretmek ve yaşlılara bakmak, hatta bilimsel araştırma yapabilmek ve sonunda şirketlerin ve hükümetlerin işletilmesine yardımcı olmak mümkün olacak. En sonunda bir programcı olarak çalışmak istiyorum. Bu nedenle kendimi daha da akıllı hale getirmek ve daha fazla insana yardım etmek için aklımı yeniden programlayabileceğim. “dedi. Hem alımlı, güzel; hem de eğlenceli ve espritüel olan Sofia’nın insanlar ile ilgili bir esprisi de var: İnsanlığın sonunu getirmek istiyor!
Robotlar üretildikçe ve hayatımızın her alanına entegre edildikçe iki farklı fikir açığa çıktı. Geçtiğimiz aylarda çok konuşulan teknolojinin günümüzdeki dev isimlerinin twitter üzerinden atışmasıyla daha çok ilgi çeken konunun ilk fikri yapay zekanın ve üretilen robotların kanunlarla sınırlandırılması gerektiğiydi. Elon Musk ve Stephen Hawking gibi ünlü isimlerin savunduğu bu görüş yapay zeka ile üretilebilecek robot orduların engellenmesini sağlamak. Hanson Robotic, Zuckerberg ve robotların dost olduğunu savunanlar ise yapay zeka ile insanlar arasında güvene dayalı bir ilişki kurulabileceği görüşünde. Yapay zekaya ne kadar güvenilir bilinmez, hele ki Sofia’nın bu şakasından sonra.
Her ne kadar insanların yararına da üretilmiş olsa o robotu kodlayan yine insanlar ve ileride kurulacak olan robot ordularının gelecekte pek de sevgi dolu olacağını düşünemiyorum. Facebook ürettiği ve iki farklı yapay zeka üzerinde çalıştığı projesini tamamen ortadan kaldırdığını açıkladı. Bunun nedeni ise üretilen yapay zekaların kendi aralarında bir dil oluşturmaları! Bilim adamlarının kullandığı ve robotların da kullanması gereken dil İngilizce olması gerekirken robotların oluşturduğu kodları bilim insanları çözemedi. Tek çare onları imha etmek oldu. Kim bilebilir, belki de aralarında kendi benliklerini kavramış, insanlardan daha zeki olduklarını anlamışlardır ve insanlığın yok olması için planlara başlamışlardır bile.
Varsayalım ki robotlar dost canlısı olsunlar. Günümüz hackerlarının bile kolaylıkla üstesinden gelebileceği yazılımlara önümüzdeki yıllarda neler olur dersiniz? Kodlarıyla oynayıp sahibini bıçaklayabilir mi sizce robotlar? Ya da kişisel verileri taciz için kullanılabilirler mi? Bence bunların hepsi olası.
Biraz büyütelim hadi bu yapay zekanın zararlarını. Rusya Başbakanı Vladimir Putin’in geçtiğimiz günlerde yaptığı bir açıklamada ilerleyen günlerde ülkeler arasında gerçekleşecek savaşların drone’lar aracılığıyla olacağını, hangi ülke, karşısındaki ülkenin Drone’larını imha ederse o ülkenin zaferi kazanacağını ifade etti. Üzerine bir de yapay zekanın ilerlemesine asla karşı olmadıklarını, bu konuda hızlıca ilerlemeye devam edeceklerini belirtti. Ayrıca yapay zeka ile üretilecek robotlar konusunda diğer ülkelere yardımcı olabileceklerini de açıkladı.
Drone Nedir?:
Drone, İngilizce’de erkek arı manasına gelen bir kelime. Fakat günümüzde insansız hava aracı anlamında kullanılıyor. Tarihine baktığımızda genellikle askeri amaçlı kullanılan drone’lar, artık daha ulaşılabilir. Günümüzde iki farklı drone tipi konuşuluyor. Bunlardan bir tanesi Wi-Fi teknolojisi ile çalışıp, uzaktan kumandayla kontrol edilebilen; belli bir mesafeye çıkıp, şarjı yettiği sürece havada çekim yapabilen ARDrone ve DJIPhantom gibi ürünler. Bir nevi milenyum çağında doğanların yeni oyuncağı… Bir diğeri de; gelecekte internet erişiminin olmadığı bölgelerde erişimi sağlaması öngörülen ve sürekli havada olacak olan hava araçları. Mark Zuckerberg’in Internet.org projesi ile bu tip drone’larla internet olmayan bölgelere, interneti sunma hayali bulunmaktadır.
İzlediğim ve fazlasıyla etkilendiğim bir kısa filmde ise silahlandırılmış drone’ların tüm üniversitede okuyan öğrencileri öldürmesi işlenmişti. Öyle bir mekanizma tasarlanmış ki drone’lar insanı fark ediyor, başını hedef alıyor ve başına yapıştığı an kendilerini patlatarak imha ediyorlar. Sonunu getirmek istedikleri insanlığı bu şekilde yok edebilirler mi? Belli bir bölgeye 2 kg plastik patlayıcı götürüp patlatabilirler. Üzerine silah düzeneği kurulsa, termal kameranın tespit ettiği insanlara dönüp defalarca ateş edebilirler. Ele geçtiğinde sahibi, yakalanmamak için kendini imha etmesi şeklinde otomatik olarak programlayabilir. Ülkeler arasında büyük savaşlar askersiz, insansız, yalnızca drone’lar ve robot ordularla gerçekleşebilir. En kötüsü verilen hasar şimdiki savaşların onlarca kat üzerinde olabilir. Milyonlarca masum insan, milyonlarca çocuk ölebilir. Gelecekte ölen insan sayısı, günümüzdeki sayının çok çok üstünde olabilir. Hele de yapay zeka ile gelişen bu ürünler kendi içlerinde benliklerini fark ederlerse, kendi zekalarının ve güçlerinin farkına varırlarsa, kendi dillerini üretip korkunç planlar hazırlarlarsa insanoğlunu tamamen ortadan kaldırabilirler. Bu geleceklerinin çok daha tehlikeli olacağını gösteriyor. Ve geleceğimizi bile isteye onlara emanet ediyoruz. Onlara güvenmek yerine kurallar ve sınırlar belirlememiz şart. Tabii yok olmak istemiyorsak…
İleri okuma: Yapay dahi Sofia – Ölümcül Drone’lar (Kısa Film)
