Akıllı telefonlarımız günlük hayatımızın ayrılmaz bir parçası haline geldi. 2018 yılında Avrupa ülkelerinde yürütülen ‘Global Mobil Kullanıcı Araştırması’na göre Türkiye’de günde ortalama 13 dakikada bir cep telefonu ekranına bakılıyor. Türkiye’de sabah uyanır uyanmaz telefonuna bakan kişilerin oranı da Avrupa ortalamasına göre %10 daha fazla. Durum böyleyken, hayli fazla temas halinde olduğumuz bu cihazlarla yakınlığımızı artırabilme iddiasıyla ortaya çıkan Skin-On oldukça ilgi çekici.

Cilt Arayüz ilk olarak bilgisayar-insan etkileşimleri hakkında araştırmalar yapan bir ekip tarafından ortaya konuldu. “İnsanlarla etkileşim halindeyken, tenimizi bir arayüz olarak kullanırız. Ancak nesnelerle iletişim kurarken doğrudan iletişim mümkün değil, örneğin bir akıllı telefonun arayüzü soğuk ve doğal bir etkileşim sürecinden oldukça uzaktır. Bu projede, mükemmel bir arayüz olan insan cildini mevcut cihazlarda taklit etmek istedim.” diyen Marc Teyssier, projenin tasarımcısı.

“Basit” ve “ultra gerçekçi” olmak üzere iki versiyonu mevcut olan Skin-On, çeşitli uygulamalarda kullanıcının gıdıklama, dürtme, germe, yakalama ve sıkıştırmalarını (çimdik) ve bu jestlerin gösterdiği duyguları yorumlamayı hedefliyor.

Tıpkı insan cildi gibi çoklu tabakalardan oluşan Skin-On, bir nesnenin yüzeyine uygulanan basıncı tespit edip, ilişkilendirebiliyor. Bu proje yalnızca mobil cihazlarla sınırlı değil, Skin-On giyilebilir teknoloji ürünlerine ve robotlara da uygulanabilir.

Kaynak: Mashable

Share:

administrator

Boğaziçi Üniversitesi Endüstri Mühendisliği mezunu Öykü, gastronomiye ve mutfak sanatlarına meraklı, ekonomi ve politikaya ilgili ve aynı zamanda veri çağında geleceğin nerede olduğunu araştırıyor.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir