Çeşitli disiplinlerden meydana gelen 11.000’den fazla bilim insanı “iklimde acil durum” başlığı altında, küresel nüfusu dengelemek için nüfusun kademeli olarak azaltılması gerektiğini savunan bir bildiri imzaladı. Ancak tarafları ikiye bölen bu konu hakkında diğer bilim insanları, ısrarla önerilen “nüfus artışını durdurma” çözüm yolunu eleştirmeye devam ediyor. İklim biliminde öne çıkan pek çok isim, imzalayanlar listesinde bulunmazken imzalayan birçok araştırmacının iklim ve enerji dışındaki alanlardan olması dikkat çekiyor.
“Yılda yaklaşık 80 milyon kişi veya günde 200.000’den fazla kişi tarafından artmaya devam eden dünya nüfusu dengelenmeli – ve ideal olarak yavaş yavaş azaltılmalı.” BioScience
Sosyo-ekonomik anlamda zengin olan ülkeler genellikle düz veya azalan doğum oranları grafiklerine sahip. Bu nedenle bilim insanlarının gündeme getirdiği bu teklif, büyük ölçüde Afrika ve Asya’daki -doğurganlık anlamında- hızla büyüyen ülkeleri kapsıyor.
Birleşmiş Milletler 2050 yılına kadar Hindistan, Nijerya, Pakistan, Kongo Demokratik Cumhuriyeti, Etiyopya, Tanzanya Birleşik Cumhuriyeti, Endonezya, Mısır ve ABD nüfusunun küresel büyümenin yarısından fazlasını oluşturacağını öngörüyor. Genel çerçeveden bakıldığında gelişmiş dünyalarında nüfusun azaltılması gerektiğini söyleyen özellikle bir grup insan emperyalist düşüncenin örneğini temsil ediyor.
İklim bilimi ve sonuçlarının ideolojik bir hareketin ürünü olduğu algısını yansıtan bu öneri siyasi açıdan son derece sorunlu gözüküyor. Küçük bir dünya nüfusu için bilimsel olarak gösterilen bu gerekçe, nüfus kontrolünün gelişmekte olan dünyanın büyüyen bölgelerine karşı ırkçı tutumları haklı çıkarmak için kötüye kullanılabilir.
Doğurganlık oranlarını optimum düzeyde tutabilmek için aile planlaması hizmetlerinin takviminde genç bireyler ile yakın temas kurarak onları bilinçlendirme ve cinsel farkındalıklarını arttırmaya yönelik çalışmalarının yer alması gerekiyor.
Düşük karbonlu enerji kaynaklarına yönelme, kısa ömürlü ancak oldukça kuvvetli iklim kirletici maddelerinin kesilmesi, doğal ekosistemlerin ve biyolojik çeşitliliğin kaybının önlenmesi ve hayvan tüketiminin azaltılması iklim değişikliğiyle mücadele konusunda dikkat etmemiz gereken konular olarak gündemimizde yer almalı.
2017 yılında İtalyan sanatçının Venedik’in geleceğinden endişe ederek yaptığı bu heykelin bugün Venedik’in sular altında kalması ile gerçekleştiğini ve çocuklarla yapılan bir anketin, çocukların yetişkinlere iklim değişikliği ile savaş konusunda güvenmediklerini gösterdiğini de unutmamak gerekiyor. Yetişkinlerin ve özellikle politikacıların daha ciddi adımlar atması gerekiyor.
Kaynak: BioScience
