Milenyum gençlerinin vazgeçilmez sosyal ağlarından biri olan Snapchat, anlık fotoğraf paylaşım özelliği, arttırılmış gerçeklik filtreleriyle diğer tüm paylaşım platformlarından farklı olarak gündemden uzak, kendi cumhuriyetini oluşturan büyük bir mecra oldu. Kısa sürede bu kadar büyümesinin en büyük sebeplerinden biri hiç şüphesiz 24 saat video-fotoğraf gösterim süresi ve ekran görüntüsü alma bildirimi özelliğine sahip olmasıydı.

Instagram’ın da sahibi olan Facebook’un 3 milyar dolarlık teklifini tek celsede reddeden dev şirket kendisine en büyük düşmanlardan birini sessizce doğurmuştu; Instagram Stories. Gel zaman git zaman Instagram’ın Snapchat benzeri hikaye paylaşım özelliği tüm eleştirilere rağmen çok büyük rağbet gördü. Anlık paylaşımın değer kazandığı son 2 sene içerisinde Instagram’ın bu hamlesini anlayabiliyoruz. Peki ya Facebook, Facebook Messenger, Whatsapp, Skype ve Medium?

snapchat-angry
Görsel: Mashable

Mashable’da editörlerinden biri bu konu ile ilgili uzunca, haklı bir serzenişte bulunmuş. Özellikle Skype’a yeni gelen Highlights özelliğinin, sanki görüntülü konuşmadan başka bir işe yaramayan bir uygulama değil de sosyal paylaşım sitesiymiş gibi kurgulanmasına vurgu yapmış.

Devlerin hikaye paylaşım savaşında bakalım hangileri gerçekten kullanılıyor.


Facebook Messenger Day

Snapchat’e göre tek farkı kimlerin görüp kimlerin göremeyeceğini kontrol edebiliyor olmanız. Messenger Day’in pek kullanıldığını sanmıyorum çünkü 400 kişilik arkadaş listemde sadece 2-3 kişi bir şeyler paylaşıyor.


Facebook Stories

Facebook uygulaması üzerinde bulunan bu özellik sanırım kullanılmıyor. Listemde 1 veya 2 kişiden ancak haftada bir paylaşım görebiliyorum.

Görsel: Mashable

Whatsapp

300 kişilik listemde yaklaşık 10 kişi bu özelliği kullanıyor ancak Facebook’un açıklamasına göre günlük 250 milyon kullanıcısı varmış. Bu rakamın Instagram için de 250 milyon olması [tooltip tip=”İş, okul ve yakın çevremdeki herkesin Instagram veya Snapchat’i Whatsapp’a tercih etmesi sebebiyle şaşırtıcı. Sizin için şaşırtıcı olmayabilir. “]şaşırtıcı[/tooltip] ancak bunun sebebi de Whatsapp’ın  her telefonda mutlaka bulunuyor olması (Whatsapp’ın günlük kullanıcı sayısı Temmuz ayı itibariyle 1 milyar) olabilir.

Tüm bu istatistiklerin yanı sıra, hikaye ve anlık fotoğraf özelliğinin ilk sahibi Snapchat’in günlük kullanıcı sayısı ise sadece 166 milyon.


Medium Series

Facebook, Snapchat ve Instagram gibi sosyal paylaşım platformlarının aksine bilgi paylaşımı ve içerik platformu olan Medium da Snapchat’in hikaye özelliğini alanlar arasında. Ve benim favorim.

Medium Series, insanların kendisini veya yaşadıkları olayları fotoğrafladığı değil, bilgi veya sanat aktarımı dizisi oluşturabildiği bir ortam sağladı. Böylece bir insanın gittiği düğünden paylaştığı fotoğraflar yerine “En iyi düğün konseptleri” veya “En iyi düğün konseptlerinin illustrasyonu” tarzı içeriklere imkan sağlıyor. Ancak tam Medium Series’in geldiği sıralar Medium’un küçülmeye gitmesi ve kapattığı birçok ofisin arasında Türkiye ofisinin de yer alması çok kötü oldu. Çünkü Medium zamanın yararlı kullanımı açısından sahip olduğu aktif kullanıcısı sayısının kat kat fazlasını hak eden bir platform.


Skype Highlights

Skype’a uzakta yaşayan bir akraba veya iş toplantısı tarzı konuşmalar haricinde giren, kontrol eden birisi var mı? Bu tarz bir özellik SMS’e gelse belki daha mantıklı olabilirdi.

Skype Higlights


Sosyal medyalardaki paylaşımlarımızın çoğu takdir görme, beğenilme, desteklenme ihtiyacından ileri gelmekte. Birim zamana artık daha çok meşguliyet sıkıştırdığımız bu dönemde kısa süreli paylaşım sağlayan mecraların dikkat çekmesi hiç de tesadüfi değil.

Yukarıda bahsi geçen her bir mecrada farklı imaj yaratma çabamız paylaşımlarımızın şeklini oluşturuyor. Snapchat’te çocuksu, Instagram’da cool, Facebook’ta aktivist bir kimlik çizebiliyoruz.

Mesela Snapchat’te sadece arkadaşlarınız ekli iken Instagram’da tanımadığınız insanlarla da takipleşebiliyorsunuz. Whatsapp’ta ise durum okul çevresi ve akraba çevresi diye değişiyor. Bir geziye çıktığınızda her bir platformda paylaşacağınız fotoğraf farklı olabiliyor. İşte bu açıdan baktığımızda henüz LinkedIn’in hikaye özelliği getirmemesi de şaşırtıcı. Çünkü nasıl ki Instagram’da tanımadığımız insanlara kendi kültürümüzü göstermeye, kendimizi tanıtmaya, mutluluğumuzu-şaşkınlığımızı göstermeye veya onu etkilemeye çalışıyorsak, anlık paylaşacağımız ve 24 saat sonra kaybolacak fotoğraflar ile iş dünyasında tanıdığımız/tanımak istediğimiz insanları da etkilemek isteyebiliriz. Örnek vermek gerekirse, “kitap okuyor musunuz?” çoğu iş görüşmesinde sorulan bir sorudur. Bir kitap etkinliğine gittiğinizde Instagram’da hikaye olarak paylaşabilirsiniz ancak normal bir gönderi olarak paylaşmak çok ciddi kaçar değil mi? LinkedIn’de de bu böyle. Yeni bir post atacak kadar önemli değildir ancak LinkedIn Stories’e atmış olsaydınız ve bir işveren görseydi, belki de yararınıza olacaktı.

Tabii ki LinkedIn’e de story özelliği gelmesin, sadece örnek olarak kullandım ancak Google’ın ve Apple’ın yakın zamanda böyle bir platform oluşturabileceğini düşünüyorum. Özellikle Google; Android, arama motoru, Photos (Fotoğraflar), Plus+ gibi hizmetlere sahip ve Pixel/Lens gibi makine öğrenimine dayanan yeni hizmetleri üzerine çalışıyor. Tüm bunlar göz önüne alındığında eğer Google, “Google Days” adıyla hikaye/anlık paylaşım sektörüne el atsaydı ne olurdu?

Arama moturunu, çeviri hizmetini ve diğer tüm uygulamalarını kullanmamızdan dolayı diğer tüm paylaşım platformlarına göre bir seviye önde olabilirdi. Mesela Instagram hikayede Beşiktaş’ta x bir mekandan fotoğraf atıyorsunuz ve bu telefonunuza kaydoluyor. Telefona kaydettiğiniz an -eğer Google’a erişim hakkı vermişseniz- Google Photos’a da kaydoluyor ve telefonunuz Google Pixel sayesinde bu fotoğrafı tanıyabiliyor, yani x mekanda olduğunuzu tespit edebilme ihtimali yüksek. Bir arkadaşınız ise Beşiktaş’ta, X mekanına çok yakın Y mekanında Snapchat’te bir fotoğraf paylaşıyor ve yine telefonuna kaydediyor. Aynı süreç tekrarlanıyor ve Google’ın Days hizmeti siz fotoğrafı Days’e yüklemeseniz bile “Z kişisi ile çok yakınsınız, ona anlık bir fotoğraf gönder” bildirimi ile sizin gününüzü yeniden şekillendirmenizi sağlayabilir. Daha bu denkleme hiç eklemediğimiz; telefon görüşmeleri, konum bilgisi gibi detaylar da var. Makine öğrenimi sayesinde ‘bilgi güçtür’ mottosu hiç olmadığı kadar ciddi bir yer edinecek gibi duruyor.

 

 

 

Share:

administrator

1997’de Nevşehir-Ortahisar’da doğdu. Marmara Üniversitesi’nde Basım Teknolojileri eğitimi görüyor. Gazeteciliğe ve doğru bilgi alma hakkına inanan Hasan, bir Onaran olarak sosyal inisiyatifin ve eğitimin gücüne inanıyor, geleceğin nerede olduğunu araştırıyor.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir