Concordia Üniversitesi 2.sınıf öğrencisi Aaron Ansuini, önceden kaydedilmiş videolar ile işlenen sanat tarihi dersi hakkında hocasına soru sormak istedi. Okul sistemi üzerinden hocasının iletişim bilgilerine ulaşmaya çalışıp başarısız olunca, hocanın ismini Google’da aradı.
François-Marc Gagnon isimli akademisyenin, 2019 yılında öldüğünü gördüğünde bir isim benzerliği olduğunu sanan Ansuini, üniversitesine yönelttiği sorular sonucunda bu bilginin doğru olduğunu öğrendi.
Hayatta olmayan bir hocadan çevrim içi ders almak
Birkaç yıl önce, Gagnon’un üniversitenin platformu eConcordia üzerinden geliştirdiği çevrim içi derslerin hakları üniversiteye ait bulunuyor. Ancak hayatta olmayan bir akademisyenin adı ile dersin açılıyor olması oldukça rahatsız edici bir durum teşkil ediyor. Dersi alan öğrenciler, ders planlarında Gagnon’un ismini görüyor, hayatını kaybetmiş bir hoca tarafından verilen bir dersi aldığından haberdar olmuyor. Dönem boyunca ders için gönderilen tüm bilgilendirme e-postalarının no-reply / yanıt gönderilemeyen mail adreslerinden geliyor olması da öğrencilere herhangi bir iletişim kanalı bırakmıyor.
Ansuini bu garipliği fark ettikten sonra dersleri dinlemekte zorlandığını ve hatta büyük bir rahatsızlık duyduğunu söylüyor. Durumun absürtlüğü göz önünde bulundurulursa, hiç de haksız sayılmaz. Kaliteli bir eğitim almak için yüksek harçlar ödeyen öğrenciler, hayatta olmayan bir hocanın dersini alarak kandırıldığını hissediyor. Ansuini’nin ifadesiyle, bu şekilde bir ders sisteminin Slideshare veya Udemy gibi platformlardan eğitim almaktan hiçbir farkı yok.
Akademisyenler bu konuda ne diyor?
Kaydedilen derslerin kullanım hakkı konusunda farklı detaylar ve uygulamalar bulunuyor. 2020 yılında pandemi koşulları uzaktan eğitimi mecburi kıldığında, dünya çapında birçok eğitim kurumu uzaktan eğitim modellerine geçiş yaptı. Bu geniş çaplı değişim ortamında, akademisyenlerin fikri mülkiyet haklarının korunması ciddi bir konu haline geldi. Amerikan Üniversite Profesörleri Derneği (AAUP) ve Amerikan Öğretmenler Federasyonu (AFT) yaptıkları açıklamada, okulların ellerini kayıtlı derslerden çekmesi konusunda uyarıda bulundu.
Many universities’ blackboard installs will literally not allow you to delete video lectures once you’ve uploaded them. It’s no stretch to think universities will try to use these to re-teach courses sans prof, with only a TA, copyright or not. Be mindful. https://t.co/yhb8Emv1WI
— Mar Hicks (@histoftech) August 5, 2020
Aram Sinnreich: “Derslerimi Blackboard üzerinden kaydedersem, işverenim ders kayıtlarının üzerinde telif hakkına sahiptir. Ancak üçüncü parti uygulamalar üzerinden dersleri kendim kaydeder ve Blackboard’a yüklersem, telif hakkına ben sahip olurum.”
Mar Hicks: Birçok üniversitenin Blackboard platformu, eğitmenler bir kez videoyu yükledikten sonra silmesine izin vermiyor. Üniversitelerin akademik programda bu dersleri, yalnızca öğretim görevlileri ve asistanlar ile verebilmesine olanak veren bu duruma karşı dikkatli olunması gerek.
Concordia Üniversitesi konu hakkında ne dedi?
Montreal, Kanada’da bulunan üniversitenin yetkilileri, Ansuini’nin ortaya çıkardığı gerçeklerin ardından yaptığı açıklama ile üzüntülerini dile getirdi. Ayrıca, öğrencilerin açık bir biçimde bilgilendirilmemesi ve ders açıklama sayfalarında dersin hocası Dr. Gagnon’un öz geçmiş bilgilerinin güncellenmemiş olmasından dolayı pişmanlıklarını ifade etti.
Birkaç yıl önce Gagnon tarafından hazırlanan bu derslerin Gagnon’un vefatının ardından kullanılabilir olması için kendisinden rıza alınıp alınmadığına ise değinilmedi.
Hayatta olmayan bir hocadan ders almak ister misiniz?
Çevrim içi / uzaktan eğitim sistemlerinin dezavantajları kadar avantajlarının da olduğunu biliyoruz. Alanında başarılı akademisyen ve eğitimcilerin derslerinin kaydedilmesi sayesinde çok geniş kitlelere eğitim imkanı götürülebiliyor. Engeli bulunan öğrenciler için yazılı, işitsel, görsel çeşitli materyaller eğitim teknolojileri sayesinde hayatı kolaylaştırıyor ve fırsat eşitliği yaratıyor.
Ancak öğretmen ile iletişim kurabilmek eğitimin en önemli unsurlarından biriyken, hayatta olmayan bir hocadan ders almak birçok kişi için soru işareti yaratıyor. Eindhoven Teknoloji Üniversitesi’nde birinci sınıf öğrencisiyken benzer bir durumu deneyimleyen Lia için ise gayet normal bir süreç olmuş. Gizlilik nedeniyle soyadını paylaşmayan Lia, dönemin başındaki giriş dersinde hocanın vefatının duyurulduğunu ancak çevrim içi dersin devam etmesinin bir saygı ve vefa sembolü olarak hoşuna gittiğini ifade ediyor.
Ölmeden önce dijital dünyadaki varlığımızı güvence altına almamız gereken bir çağda yaşıyoruz. Neler yapılmalı sorusunun cevabını Ölmeden Önce Verilerinizle İlgili Yapmanız Gereken 6 Şey adlı yazımızda bulabilirsiniz.
Peki siz bu konu hakkında ne düşünüyorsunuz? Yorumlarınızı yazımızın altında veya sosyal medya hesaplarımızda bizimle paylaşabilirsiniz!
Kaynak: The Verge