Günümüzde yenilenebilir enerji ve sürdürülebilirlik kavramları oldukça revaçta. Büyük patronlar her ne kadar bu konulara devlet desteği almak ya da vergi indirimlerinden faydalanmak gibi bir ‘vizyon’ ile yaklaşıyor olsa da inanıyoruz ki bu patronlar bilinçli yeni nesiller sayesinde bilinçli liderlere evrilecek.
Zürih Federal Teknoloji Enstitüsü makine laboratuvarı binasının çatısına güneş enerjisi rafinerisi kurdu. Bu rafineri ile güneş ışığından ve havadan -havacılık ve deniz taşımacılığını sürdürülebilir kılmak için çok önemli olan- hidrokarbon (sıvı yakıt) yakıt üretilebiliyor. Güneş rafinerisi üç termokimyasal dönüşüm işlemini birleştiriyor ve bu işlemler hava ile suyun etkileşime girmesini sağlıyor. Ortaya çıkan enerji güneş reaktörüne giriyor ve güneş reaktörü içinde 1.500 santigrat derece sıcaklıkta ısı üretiliyor.
Güneş reaktörün merkezinde bulunan seryum oksit seramik bir yapı daha sonra sıvı hidrokarbon yakıtlara işlenebiliyor. Termokimyasal işlem tüm güneş spektrumunu kullanıyor ve hızlı reaksiyonlar ile verimlilik sağlayan yüksek sıcaklıklarda ilerliyor. Böylece yakıtlar küresel kullanıma hazır hale geliyor. Zürih çatısındaki mini güneş rafinerisi, şehirdeki mevcut iklim koşullarında bile kullanılabiliyor ve günde bir litre yakıt üretiyor.
Çalışmanın bir sonraki hedefi bu teknolojiyi endüstriyel uygulama için geliştirmek. Bakıldığında bir kilometrekarelik bir alana yayılan bir güneş santrali günde 20.000 litre gaz yağı üretebilir. Teorik olarak bu tüm havacılık endüstrisinin gaz yağı ihtiyaçlarını karşılayabilir. Gelecek için hedef sürdürülebilir teknolojiler ile verimli yakıtlar üretmek ve böylece küresel karbon emisyonunu azaltmak olmalı. Tabii burada asıl önemli olan konu bu yakıtların bilim için mi yoksa başka emeller için mi kullanılacağı olmalı.
Kaynak: ethz