OpenAI CEO’su Sam Altman GPT-4 çıktıktan sonra çoğu insanın hayal kırıklığına uğrayacağını açıkladı.
Kullandığımız yakın zamanlı teknolojilerin çoğu teknoloji komünitelerinin yarattığı hype ile popülerleşiyor. Elbette bu ifade, teknolojiler gelip geçici bir heves demek değil. Ancak bilgiyi tüketme şeklimize dayanarak üzerine ne kadar fazla konuşulursa gündemde o kadar çok yer tutuyor. Nihayetinde günün sonunda teknoloji sitelerinin büyük çoğunluğu çektiği trafiğin peşinde. Medya sektöründe niceliğin niteliği sollamaya başladığı karanlık bir çağın eşiğindeyiz.
Aslında OpenAI CEO’su Sam Altman da yakın zamanlı açıklamasında bahsettiğimiz gereksiz hype’a dikkat çekiyor. Bildiğiniz üzere önce GPT-3, daha sonra kaba tabirle halka indirgenen modeli ChatGPT ortalığı yakıp kavurdu. Bir yapay zekâ aracının hem yüksek işlevli sohbet botu, hem de arama motoru olarak hizmet verebilmesi çoğumuzu büyüledi diyebiliriz. Hakkında yazılan inceleme yazıları, “Daha farklı nasıl kullanılabilir?” yönünde yapılan beyin jimnastikleri, aslında üretken yapay zekânın ne kadar kapsamlı bir kavram olduğunu ispatlıyor. Yani burada övgüleri ChatGPT gibi nihai ürünlere değil, onların arkasında yatan büyük sürece yapmamız gerekiyor.
“İnsanlar adeta hayal kırıklığına uğramak için yalvarıyor ve uğrayacaklar da”
StrictlyVC ile yapılan röportajda, Altman’a yöneltilen en önemli soru GPT-4 teknolojisinin ne zaman piyasaya sürüleceği oldu. Altman’ın cevabı aslında şu ana kadar bahsettiğimiz ve yazının devamında bahsedeceklerimizin bir ön gösterimiydi.
“Bu modelin daha güvenli ve daha sorunsuz hale geldiğinden emin olduğumuz noktada tarihi belirleyeceğiz.”
GPT-3 2020’de çıktığında metin tabanlı yapay zekâlarda küresel çapta ilk tanışmamızdı diyebiliriz. OpenAI tarafından herkesin kullanımına açılan yapay zekâ aracı, biraz da erişilebilirliğinin yarattığı etki dalgası ile epey ses getirmişti. Daha sonra şirket, Kasım ayında tanıştığımız ChatGPT’yi oluşturmak için geliştirilmiş bir sürüm olan GPT-3.5 kullandı. E 0.5’lik ilerleme dilimleri ardı arkası kesilmeden gelirken, tüm teknoloji dünyası GPT-4’ün yaratacağı yıkımdan neredeyse emin. Çoğu teknoloji takipçisi, yazarı ve sektörden isim GPT-4’ün yetenekleri hakkında çılgınca tahminlerde bulunmaktan geri durmadı. Hatta modelin parametre sayısına kadar sayısız asılsız iddia sosyal medyanın karanlık manipülatif çukurunda servis edildi.
Öyle ki Twitter üzerinden paylaşılan bir tablo tam da parametre sayısına dair bir iddia barındırıyordu.
Yukarıdaki iddiaya göre GPT-3’teki 175 milyar parametre, GPT-4’te 100 trilyona ulaşacaktı. Altman, söz konusu tablo ve tweet‘i büyük bir saçmalık olarak nitelendirdi.
“GPT-4 dedikodu değirmeni saçma sapan bir şey. Bütün bunların nereden geldiğini bilmiyorum. İnsanlar adeta hayal kırıklığına uğramak için yalvarıyorlar ve uğrayacaklar da. Henüz gerçek bir *AGI‘miz (Augmented General Intelligence) yok ve bizden beklenen de bu.”
– Openaı ceo’su sam altman
*Editör notu: AGI yani Augmented General Intelligence (Yapay Genel Zekâ), birçok alanda en az insan eşdeğeri yeteneklere sahip olan yapay zekâ modeli anlamına gelmektedir.
Yani GPT-4 bir balon mu olacak?
Hayır, GPT-4 muhtemelen bir balon olmayacak. Hatta kümülatif bir gelişimin çıktısı olduğunu düşünürsek bundan eminiz. En kötü bir önceki versiyonu olan GPT-3’e (yada GPT-3.5) göre daha geliştirilmiş özellikler sunacak. Hatta muhtemelen ilk aylardan geçmiş modelleri unutacak ve GPT-4’ü dilimizden düşürmeyeceğiz. Teknolojinin nankörlüğü de burada işte. Bugün herkes iPhone’un son modelini satın almak istiyor ama kimse Nokia 3310’ları anmıyor. Zamanın bir getirisi olarak işlevsiz olmak ayrı, zamanın gereklilikleri içinde gördüğün değerin yitip gitmesi ayrı.
Bunun suçlusu kim? Sosyal medya mı? Yoksa bir nevi geek olarak adlandırabileceğimiz teknoloji sevdalıları mı? Aslında bunun suçlusu hiç kimse. İnternetin bu kadar manipülasyona açık olması kimsenin suçu değil. Ancak kullanmayı ve içinde var olurken zararlarından korunmayı bilmek gerekiyor. Her haber için şirketin CEO’suna ulaşıp teyit alamayız ancak belirli anahtar kelimeler ile araştırma yapmayı bilmek bizi muhtemel hayal kırıklıklarından kurtarabilir. Altman’ın da söylediği gibi hayal kırıklığına uğramak için yalvaran insanlardan olmaya hiç gerek yok…
