Neuralink kurucu ortağı Max Hodak, yeni şirketinde geliştirdikleri bir VR göz implantı ile görme kaybı yaşayanlar için yeni bir gerçeklik yaratacaklarını savunuyor.

Çok daha eskiye gidelim. Her şey dünyayı görmemizle başladı. Önce gördük ve gözümüzün görebildiği her şeyi gelecek nesillere aktarmak adına kaydettik. Daha sonra gördüğümüzü anlamlandırmak ve anlamlandırdıklarımızı kalıcı hale getirmek hedefimiz oldu. Şimdi ise söz konusu görme eylemini sanal dünyalar ile bağdaştırma yolundayız. Ya da onarma yolundayız diyelim. Sonuçta VR gibi teknolojiler her duyuya hitap etmeyi hedeflese de, her şey görerek başlıyor değil mi?

Science Eye: Neye baktığın değil, nasıl gördüğün önemli

İsim pek etkileyici olmasa da işlevini iyi yansıtıyor diyebiliriz. Max Hodak, 2021’de Neuralink’ten ayrıldıktan sonra yeni bir beyin-bilgisayar arayüzü girişimi ile geri döndü. Science Corp isimli yeni teknoloji şirketi, esasında işlevsel bir göz implantına odaklanıyor. Hem körlüğe çare olabilecek hem de AR ve VR ile geleceğin önünü açabilecek Science Eye’ın işlevi “görüşü geri yüklemek”. Geliştirilen implantın bu işlevi retina üzerinde bir mikro LED ekranla gen terapisini birleştirerek gerçekleştireceği öne sürülüyor.

Her ne kadar çığır açacak bir teknoloji olarak nitelendirilse de Science Eyes henüz insanlar üzerinde test edilmedi. Şirket yaklaşık 18 aylık bir sürecin sonucunda bunun da mümkün olacağını belirtiyor. Ancak insanlar üzerine uyarlanan versiyonu mikro LED ile gerçekleştirilmeyecek. Hodak’a göre hedefleri tam anlamıyla gerçekleşirse, eski model AR gözlükler ya da VR başlıklar raflarda tozlanabilir.

Neuralink de benzer bir şey hedeflemiyor muydu?

Haberi ilk okuduğumuzda bize de Neuralink’e benziyormuş gibi bir intiba verdi. Ancak Hodak’ın kesinlikle altını çizdiği üzere Neuralink ve Science Corp’un amacı tamamen farklı.

Geliştirmekte olduğumuz teknik yaklaşım, Neuralink’in yaptığından son derece farklı. Nihayetinde, vizyonumuz klinik görsel protezlerin çok ötesine geçiyor. Ancak bu noktada gelecekte yapabileceğimiz veya yapamayacağımız şeyler hakkında büyük açıklamalar yapmak yerine başarı ile hırsın büyümesine izin vermek istiyoruz. Science Corp şimdilik ilk ürünümüzü hastalara sunmaya odaklandı. Ve bunu ilk kez gerçekleştirdikten sonra girişimin nereye gideceğini görmek için heyecanlıyız.

– Mark hodak, scıence corp

Daha önce Second Sight ve Pixium Vision gibi şirketler görsel protezler üzerine çalışıyordu. Söz konusu şirketler genellikle geleneksel elektrotlardan yararlanıyordu. Uzun vadede geleneksel elektrotların gerçekten yüksek çözünürlüklü görmeyi engelleyeceğini düşünen Science Corp, anlayışını daha ilerici bir yaklaşım ile geliştiriyor. Peki Science Eye ideali nasıl çalışıyor?

Science Eye iki bölümden oluşuyor. Bunlardan ilki optik sinir hücrelerini ışığa duyarlı hale getiren bir protein eklemek için geliştirilen basit bir gen terapisi. Diğeri ise değiştirilmiş hücreleri yönlendirmek için retina üzerine yerleştirilen ince filmli bir mikro LED ekran. Söz konusu protein sıradan gün ışığına duyarlı olmadığından, yalnızca implante edilen esnek mikro LED’lere tepki veriyor. Sonuç olarak bu parçalar birlikte çalıştığında, çubuklar ve koniler gibi fotoreseptör hücrelerini kaybederek körlüğe neden olan hastalarda görmenin restorasyonuna izin veriyor.

Bloomberg’in açıkladığı verilere göre Science Corp şu an en iyi finanse edilen ikinci beyin-bilgisayar arayüzü girişimi. İlkinin Neuralink olduğunu göz önünde bulundurursak, Max Hodak doğru yolda diyebiliriz. İnsan beyninin çalışma biçimini taklit etmek her ne kadar zor olsa da, bugüne kadar şahit olduğumuz teknolojik gelişmeler bize her şeyin mümkün olduğunu gösteriyor. Şimdilik Science Eye’ın geliştirilme mantığı tam olarak AR/VR’ın hedefleri ile uyuşmasa da işlevsel bir açıdan yaklaştığımızda bu teknolojilerin dibini sıyırıyor diyebiliriz. Eğer görme kaybı yaşayan kişisel için geliştirilen model başarılı olursa, sanal dünyalar için yaşanabilecek gelişmeler de eli kulağında bekliyor demektir. On sekiz ay uzun bir süre ancak her şeyden önce sabır, bahsettiğimiz hiçbir teknoloji bir günde ortaya çıkmadı.

Share:

administrator

Yıldız Teknik Üniversitesi Kontrol ve Otomasyon Mühendisliği 4. sınıf öğrencisi olan Kardelen, yeni filmler ve müzikler keşfetmenin yanında teknolojik yenilikleri takip etmekten büyük keyif alıyor ve kendisine ilginç gelen şeyleri Gelecek Burada için yazıyor çiziyor, hatta bizzat Gelecek Burada'nın podcast yayınlarını yürütüyor.