Geçtiğimiz günlerde girişimciler için daha önce başka girişimcilerin yaşadığı sorunların ne kadar önemli olduğundan bahsetmiş ve girişim mezarlığı ismi verilen failory.com’u size anlatmıştık. Bugün ise girişimcilerin en sevdiği platformlardan birisi olan Product Hunt’ın yeni başlattığı Maker Stories hizmetinden bahsedeceğiz.
Product Hunt, insanların (büyük şirketlerin bile) ürünlerini paylaştığı ve geri bildirim aldığı oldukça faydalı bir girişim arenası olarak yıllardır hizmet veriyor. Oldukça çekici bir sosyal medya kullanımının yanı sıra içerik çeşitliliği ile girişimci, yatırımcı ve günümüzün inovasyon gelişmelerini takip etmek isteyen herkes için verimli bir platform olan Product Hunt’ın Maker Stories hizmeti, üretken insanların bilgilerini ve deneyimlerini -kısaca hikayelerini- paylaşması için bir alan sunuyor.
Şöyle girip bir göz attığımda ilk dikkatimi çeken “İlk Mac uygulamamın satın alınmasının çılgın hikayesi” isimli başlığa tıklıyorum. Andrey Azimov tarafından yazılan hikaye problem ve probleme getirilen çözümlerin tanımlaması ile başlıyor. Andrey, mesaisini kafelerde geçiren bir freelance çalışan olduğu için, bilgisayarını masada bırakıp tuvalete gitmekten korkuyormuş. Bunun için ise bir alarm sistemi kurmaya karar vermiş. Sonra, insanların böyle bir ürüne ihtiyaç duyduğundan emin olmak için kısa bir tanıtım videosu çekmiş ve ön siparişe açmış.
Andrey, ön siparişlerin insanların bir ürüne ihtiyaç duyup duymadığına dair kanıt olarak görülmesindense sadece bonus olarak değerlendirilmesine ve hiç ön sipariş almamanız durumunda bile ürünü geliştirmeye devam etmeyi tavsiye ediyor. Çünkü, bir ürünün sıfırdan piyasaya çıkışına kadar geliştirilme sürecinde yaşanan her şeyin, girişimciler için ciddi bir deneyim olacağını söylüyor.
Sonrasında videosunun bir ‘virüs gibi’ internette yayıldığını söyleyen Andrey sadece 16 ön sipariş almış. Bu sayı, birçokları için az olarak görünse de Andrey için önemli bir sayı olmuş. Yazılımı geliştirme aşamasına geçen girişimci, bildirimlerin hangi program aracılığıyla gönderileceğinden, server (sunucu) kurmaya, uygulamanın beklendiği gibi çalışmamasından, aylarca bazı sorunları çözememeye kadar birçok sıkıntı yaşamış. Çevresindeki diğer yazılımcılarla da iletişime geçen ve programının her versiyonunu arkadaşlarına test ettiren Andrey mutlu sona ulaşmış ve programını kendisi için ikna edici bir paraya satmış. Bali’de 12 ile 16 ay arasında çalışmadan yetebilecek kadar bir para olduğunu söylüyor.
“Fikrinizin düşündüğünüzden daha karışık olmasına hazırlıklı olun. Çözümlerin zaman almasına hazırlıklı olun. Denemeye devam edin. Tanıdığınız herkese probleminiz hakkında danışın. Çözümler herhangi bir yerden gelebilir. İmkansız olduğunu söyleyen insanlara aldırış etmeyin.”
Burada Andrey’in hikayesini özet olarak aktardım ancak yazının orijinalini okursanız, girişimin ilk sahfalarından son anlarına kadar birçok konuda önemli detaylar verdiğini göreceksiniz. Girişimci, tüm hikayesini hem fazla uzatmadan hem de oldukça akıcı bir şekilde aktarmış.
