Evrenimiz gezegenler, yıldızlar ve galaksiler gibi büyük, karmaşık yapılarla dolu. Fakat 13 milyar yıldan daha uzun bir süre önce, büyük patlamayı takiben, ilk evren sıcaktı ve var olanların hepsi, çoğunlukla helyum ve hidrojen olmak üzere birkaç atom türüydü. Bu atomlar molekülleri oluşturmak için bir araya geldiklerinde evren soğumaya ve şekil almaya başladı. Bilim insanları, oluşturdukları teorilerle oluşan ilk molekül türünün helyum hidrit adında helyum ve hidrojenden oluşan bir molekül olduğu sonucunda vardılar; evrende oluşan ilk molekül tipi, helyum hidrit, onlarca yıl arandıktan sonra uzayda, NGC 7027 nebulasında, ilk kez tespit edildi.
Normal şartlar altında helyum, diğer elementlerle tepkimeye girmez. Çünkü bir soygazdır ve kararlı yapıdadır. Ancak 1925’te deneysel olarak belirli şartlarda hidrojenle bir tepkimeye girebildiği ispatlanmıştır.
Dünyanın en büyük uçan gözlemevi olan SOFIA (Stratospheric Observatory for Infrared Astronomy, kızılötesi astronomi için stratosfer gözlemevi) yardımıyla bulunan bu molekül bilim insanlarının teorilerini doğruluyor ve ilk yıldızların nasıl oluştuğunu açıklıyor. Hidrojen atomları helyum hidritle tepkimeye girerek daha büyük molekülleri oluşturuyor ve yıldızların temelleri atılıyor.
14 bin metreye kadar uçan SOFIA, Dünya atmosferinin engelleyici katmanlarının üzerinde gözlemler yapıyor. Nasa ve German Aerospace Center işbirliğinde yapılan bu çalışmada SOFIA’nın ekipmanlarının kolayca değiştirilebilmesi büyük önem taşıyor, çünkü ilk gözlemlerde net veri alınamayan nebuladan, teleskop enstrümanları değiştirilince net bir şekilde veri alınmaya başlıyor.
Almanya’nın Bonn kentinde bulunan Max Planck Radyo Astronomi Enstitüsü’nden Rolf Guesten; “Bu, uzun bir araştırmaya mutlu bir son getirdi ve erken evrenin altında yatan gizemli kimyası ile ilgili şüphelerimizi ortadan kaldırdı.” diyor.
Kaynak: Nasa