Elon Musk’ın hayalleri için çabalamasıyla birlikte araçlarımız elektrikli hale geldi ve kişisel güneş panelleri edinmeye başladık. Kamyonlar ve gemiler hem insan çalışanlardan hem de petrolden arındırılmaya başlandı. Ancak hala karbon emisyonu konusunda ciddi bazı sorunlarımız bulunuyor ve şu ana kadar herhangi bir çözüm gösterilmiş değil.
Taşımacılık, ulaşım ve fabrika üretimlerinde geleneksel tekniklerin tercih edilmesi karbon emisyonu konusunda bizleri evhamlandırıyor. Araştırmacılara göre bu geleneksel yöntemler, dünyadaki karbon emisyonunun en az çeyreği konusunda hala problemimiz olduğunu gösteriyor.
“İklim hedeflerimizi karşılama konusunda gerçekten iddialıysak, şu anda bu zor sektörlerle uğraşmamız gerekiyor.” -Steven Davis (Makalenin baş yazarı)
Hidrojen yakıtı ve lityum-ion pillerin maliyetinin azalması düşük menzile sahip elektrikli araçları ve hafif kamyonları önümüze getirdi ancak bu iki yakıt türü de hala havacılık ve uzun mesafe taşımacılık için fazlaca pahalı durumda.
Biyo yakıtlar, amonyak yakıt, sentetik yakıtlar ve sentetik yaprak tarzı güneş enerjisi kullanılan birçok farklı yöntem üzerinde çalışmalar yapan araştırmacılar, şu ana kadar hiçbirinde, bir petrol maliyetine yaklaşabilmiş değil. Bu alanın özel bir öncelik olarak ele alınması gerektiğini vurgulayan makale; güneş ve rüzgar enerjileri için depolama birimleri konusunda da daha ciddi çalışmalar yapılması gerektiğini hatırlatmış.
Karbon salınımının yaklaşık %9’unu çimento ve çelik üretimi sağlıyor, %6’sı uzun mesafe kara ve deniz nakliyatı, %
Günümüzde en çok kullanılan yapı malzemeleri olan çimento ve çeliğin üretimi konusunda da bir hayli karbon salınımı gerçekleşmekte. Her iki durum için de bitkiden karbon dioksit sağlanmadan önce depolayan bir işlem gerçekleştirilebilir. Ancak hala çok daha iyi teknolojilere ihtiyacımız var.
Yazarlar, sera gazı emisyonları eklemeden bu zorluğun üstesinden gelmenin daha iyi karbon yakalama sistemleri, daha esnek nükleer santraller, daha büyük ölçekli enerji depolama biçimleri ve hem halkı hem de işletmeleri elektrik kullanımlarını planlamaya yönlendirebilecek çeşitli araçlar ve teşvikler gerektireceğini vurguluyor.
Sonuç olarak daha sürdürülebilir bir dünya için hem daha dikkatli kullanım hem de daha ciddi inovasyona ihtiyacımız var. Bir yandan Mars’a taşınmak için uğraşırken diğer yandan Dünya’mızı korumaya devam edebileceğimizi umuyoruz.
Kaynak: Technology Review