Hastaneler kimi zaman çocuklar için korkutucu olabiliyor. Her ne kadar hastanelerde çocuk bölümleri için eğlenceli tasarımlar yapılsa da bazen çocukların tedirginliğini önlemek zor olabiliyor. Bu durumu yenilikçi bir çözüm üretme anlayışıyla yola çıkan Hyundai, duygusal yapay zekâ destekli otonom aracıyla hastane koridorlarını çocuklar için ürkütücü olmaktan çıkarmaya hazırlanıyor.
Güney Kore merkezli otomotiv üreticisi Hyundai yaptığı basın açıklamasıyla “Little Big e-Motion” projesinin bir parçası olarak Barselona’daki bir çocuk hastanesine yapay zekâ destekli otonom mini araç bağışladığını duyurdu. Hastane yatağından tedavi odasına süren yolculuğun gergin ve tedirgin olabileceğini belirten firma, çocuklar için işleri daha eğlenceli hale getirmeyi hedefliyor.
Hyundai Motor’un mini ’45’ EV’sinin yapay zekâ desteği sayesinde şimdiye kadar yapılmış en gelişmiş güç çarkına sahip olduğu belirtiliyor. Bu yapay zekâ desteği, arabaların çocuklarla duygusal açıdan iletişim kurabilmesini sağlıyor. Mini araba, küçük sürücülerin saatte yaklaşık 6,4 kilometreye varan bir seyir hızıyla kendilerine zarar vermeden etrafta dolaşabilmelerine olanak sunuyor.
Bu mini konsept otomobille ilgili en ilgi çekici yenilik MIT Media Lab ile birlikte akademik bir araştırma çalışması olarak geliştirilen Duygu Uyarlamalı Araç Kontrolü (EAVC) özelliği oluyor. Bu özellik çocukların yüz ifadelerini, solunum hızını ve kalp atış hızını analiz ederek; çocuğun duygu değişimlerini takip edebilmek için yapay zekâdan yaralanıyor.
Mini araçlara yerleştirilen gömülü kameralar çocukların duygularına dair ipuçları yakalayabilmek için yüzlerini kaydederek analiz ediyor. Ayrıca kaygıyı azaltmak ve solunumu düzenli bir hale getirmek için çocuğun vücuduna hafif bası uygulayan hava ceplerini kullanan bir nefes egzersizi kemeri de bulunuyor.
Yapay zekâ, topladığı verilere bağlı olarak aracın aydınlatmasını, müziğini ve kokusunu değiştirerek daha iyi bir sürüş deneyimi sunuyor. Odadaki yetişkinler de bu verileri bir tablet uygulaması aracılığıyla takip edebiliyor. Bu mini araçlar aynı zamanda sadece çocukların değil, hastanelerde bulunan herkesin yüzünü gülümsetebilecek baloncuklar çıkarmayı da ihmal etmiyor.
Son zamanlarda teknolojinin hayatlarımızı ne denli ele geçirdiğini tartışsak da çocukların yüzünde gülümseme yaratabilecek teknoloji destekli adımların atıldığını görmek iyi yönde yapılan çalışmalara örnek oluyor. Bu tür uygulamaların özellikle ülkemizde Lösemi gibi hastalıklarla mücadele eden; günlerini parklarda bahçelerde değil hastane odalarında geçiren çocuklarımıza da ulaşabilmesini ve onların da yüzlerinde gülümseme yaratabilmesini diliyoruz.
Kaynak: Interesting Engineering